"Ateist, Marksist, sosyalist biriyim, Beni nasıl FETÖ’yle ilişkilendiriyorsunuz?" diyen Doç. Dr. Candan Badem, serbest bırakılmasının ardından "Adımı FETÖ soruşturmasına karıştıranların niyeti soruşturmalara gölge düşürmek olabilir" dedi.
Tunceli Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Candan Badem, üniversitedeki odasında bulunan Fetullah Gülen'in bir kitabı nedeniyle gözaltına alındıktan bir gün sonra adli kontrol talebiyle serbest bırakıldı.
Tunceli Üniversitesi Tarih Bölümü öğretim üyesi Candan Badem Barış için Akademisyenler’in “Bu Suça Ortak Olmayacağız” bildirisini imzalaması nedeniyle hakkında soruşturma açılmıştı.
Badem, 14 Ocak’ta açılan soruşturmadan altı ay sonra 20 Temmuz’da Tarih Bölümü başkanlığı görevinden alındı.
Açılan yeni bir soruşturma ile görevden uzaklaştırma kararına dair tebligatı da pazartesi günü (1 Ağustos’ta) aldı.
Tunceli Üniversitesi uzaklaştırma belgesinde herhangi bir gerekçe gösterilmedi ama sözlü olarak “FETÖ soruşturması” kapsamında soruşturma açıldığı belirtildi.
Badem, somut bie delil gösterilmediğini belirtmiş ve şöyle konuşmuştu:
“FETÖ soruşturması açılması tam bir komedi. Siyasi kimliğim, sosyal medya paylaşımlarım, medyadaki yazılarım, akademik çalışmalarım ortada. Ateist, Marksist, sosyalist biriyim, FETÖ’yle hiçbir ilişkim yok, olamaz da.
“FETÖ’cüleri okula dolduranlara karşı mücadele eden bir insanım. Dinin siyasete alet edilmesine mücadele edenlerdenim. Usülsüz kadro alımından dolayı rektöre açtığım ve devam eden üç davam var. Kızımın din dersinden muaf olması için açtığım dava hala sürüyor.
“İmzacılara dönük hakaretlerinden dolayı Erdoğan’a dava açan dört akademisyenden biriyim. Muhalif kimliğim belli, dolayısıyla bu yapılanı muhalifleri de FETÖ torbasına atma girişimi olarak görüyorum.”
Badem, imzacı ve görevden alınan bir başka akademisyen Veysel Demir’in evinde arama yapıldığını belirtmiş ve kendi odasında arama yapılmasıyla ilgili ise şöyle demişti:
“FETÖ ile ilişkili soruşturma açılanlar herkesin odası arandı, benimkini de aramaları normal görünüyor. Arasınlar ancak Ergenekon’da çok kumpaslar oldu, insanların bilgisayarlarına, odalarına bir takım şeyler kondu, insan tedirgin olmadan edemiyor. Dün evi aranan Veysel Demir’in telefonuna el koymuşlar. Telefonla ne yapacaklarını nereden bileceksiniz. Bunlar çok tehlikeli süreçler.
“Hukuki başvurular yapmak için bugün evrak verseler ona göre avukatımla dilekçe hazırlayacaktım. Neyle suçlandığım belli değil. Beni nasıl FETÖ’yle ilişkilendiriyorsunuz? Hiçbir somut veri yok ortada. Rektörlük dün sözlü olarak FETÖ’ye dair bilgiler belgeler var demiş ama bugün gittim bana bir şey tebliğ edilmedi. Emniyetten bilgi istedik diyorlar. Emniyet de odamı arayarak bilgi bulmaya çalışacak herhalde.”
Badem, serbest bırakılmasının ardından gözaltı süreci, isnat edilen suçları ve dayanışma mesajlarına dair Twitter hesabından paylaşımlar yayınladı:
Adımı FETÖ soruşturmasına karıştıranların niyeti soruşturmalara gölge düşürmek olabilir. Başka bir rasyonel açıklama bulamıyorum.
— Candan Badem (@CandanBadem) 5 Ağustos 2016
Ateizme hamd olsun, IŞİD üyelerine takılmamış olan ters kelepçe bana takıldı.
— Candan Badem (@CandanBadem) 5 Ağustos 2016
Hayatımda ilk kez ateist ve marksist olmak biraz işe yaradı. Kaderde bu da varmış:-))
— Candan Badem (@CandanBadem) 5 Ağustos 2016
Evde bol miktarda Marx, Engels, Lenin, Stalin kitabı var. Fakat bana kefil olamadılar :-))
— Candan Badem (@CandanBadem) 5 Ağustos 2016