‘FETÖ/PDY’ çatı davasının ilk duruşmasında tutuklu sanıklardan eski AKP milletvekili İlhan İşbilen'in ifadesi alındı. İşbilen, 17-25 Aralık sonrası istifası sırasında söylediği "Hükümet ile Gülen arasında aracılık yaparım" açıklamasının sorulması üzerine, "Bu açıklamayı bana yaptırdılar. Daha fazla konuşup partime zarar vermek istemiyorum" dedi. İşbilen, dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan'ı kırmamak için milletvekili olmaya 'evet' dediğini söyledi.
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada, iddianame özetinin okunmasının ardından, sanık savunmalarına geçildi. İlk savunma eski AKP milletvekili İlhan İşbilen'den alındı. Aralık 2015'de tutuklanan İşbilen, savunmasına, "15 Temmuz kalkışmasının, halkımızın sağ duyusuyla çok ucuz atlatılmasından mutluyum" diyerek başladı.
İşbilen, sayfalar tutan savunmasını iki buçuk saatte tamamladı. Müşteki avukatlarının 'sanığın suçlamalar ile ilgili savunma yapmadığı ve kişisel hayatını anlattığı' yönündeki itirazlara rağmen, mahkeme başkanı sanığın dinleneceğini belirtti.
İşbilen, çocukluğundan başlayarak İzmir Kestanepazarı'nda berberlik yapmasını, üniversite yıllarını, Manisa Vakıflar Genel Müdürlüğü'nü, Akyazı Eğitim Vakfı'nın kuruluş aşamasını, Zaman gazetesi ve Samanyolu televizyonunda genel müdürlük yapmasını, Asya Finans Ortaklığı, bankanın murakıplığı ve Türkter Tersanesi'nin yönetim kurulu başkanlığı görevleri ile milletvekili olma sürecini detayıyla anlattı. İfadesinde, hakkındaki 'FETÖ Danışma Kurulu üyesi 5 kişiden biri olduğu ve örgütte üst düzey yönetici olduğu' iddialarına değinmeyen İşbilen, Fethullah Gülen ismine de sadece bir kez yer verdi.
İşbilen, öğrencilik yıllarında İzmir Kestanepazarı'nda dayısının berber dükkanında çalışmaya başladığını ve uzun yıllar burada seyyar berberlik yaptığını anlattı. O dönemde İzmir Kestanepazarı Derneği Başkanı Yaşar Tunagür ile yakın ilişkileri olduğunu anlatan İşbilen, o dönemde Kestanepazarı'nda iş yerleri olan Mustafa Birlik ve Mustafa Uslu'nun kendisini Risale-i Nur sohbetlerine çağırdıklarını söyledi.
Gülen'i 1966 yılından sonra Yaşar Tunagür'ün yerine İzmir vaizi olarak atanmasıyla tanıdığını söyleyen İşbilen, kendisini ilk kez Mustafa Polat ile geldikleri bir Risale-i Nur sohbetinde gördüğünü belirtti.
İşbilen hiç aklında yokken, dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın isteği ile siyasete atıldığını belirterek, "Çamlıca'da Sema Ramazanoğlu, bana Recep Tayyip Erdoğan'ın milletvekili olma teklifini iletti. Ben sayın Başbakan'a hürmetlerini sunup kararımı daha sonra aileme danışarak ileteceğimi söyledim. Ben bir işadamı olarak AK Parti'nin yaptığı işleri taktir ediyordum. Tayyip Bey'i kırmamak için evet dedim" diye konuştu.
Tutukluluğu boyunca ziyarete gelmek isteyen AK Parti milletvekillerini kabul etmediğini ve haberi olmadan gelenlerin de çıkışta açıklama yapmamalarını istediğini belirten İşbilen, "Kimseye ricada bulunmadım, kimseden bir şey beklemedim. Bunu zul gördüm. Yüce mahkememize güveniyor ve tahliyemi talep ediyorum" dedi.
İşbilen, ifadesinin ardından mahkeme başkanı, duruşma savcısı ve taraf avukatların yönelttiği soruları yanıtladı. Mahkeme Başkanı Selfet Giray, iddianamede yer alan tanıklardan Kemalettin Özdemir, Nurettin Veren ve Selim Çoraklı'nın ifadesinde yer alan, "1966 yılından itibaren Gülen'in sohbetlerine birlikte gittik, üniversite öğrencilerine ev temin ettik ve 1970 yılında da yemin ederek hizmet hareketini birlikte başlattık" ifadelerin sorulması üzerine İşbilen, "Bahsedilen hizmet hareketinin içinde hiç olmadım" diye cevap verdi.
Akyazılı Vakfı'nın Gülen örgütünün içerisinde faaliyet gösterdiği iddialarını da kabul etmeyen İşbilen, mahkeme başkanının, Samanyolu TV ve Zaman gazetesinde çalıştığını hatırlatması ve bu kurumlarla Gülen'in ilişkisini bilip bilmediği sorusuna, "Çalışırken oralarda görev aldığını hiç görmedim. Benim Samanyolu ve Zaman'da genel müdür olmamda Gülen'in bir etkisi yok" dedi. İşbilen, FETÖ yapılanmasında siyasi kanat sorumlusu olduğu ve danışma kurulu üyesi 5 kişiden biri olduğu iddialarını da reddetti.
"17-25 Aralık’tan sonra istifa etmenizi cemaat mi istedi?" sorusuna İşbilen, "Hayır, böyle bir şey olmadı. Partinin daha sağlıklı işlemesi, kazanımları yememek için istifa ettim" diye cevap verdi. O dönemde AK Parti'nin Kızılcahamam toplantıları olduğunu ve sık sık basına kapalı toplantılar gerçekleştirdiklerini belirten İşbilen, "17-25 Aralık'tan sonra basına kapalı toplantılar yaptık. Bu toplantılarda zaman zaman Başbakan'ın bakanları bile azarladığı oluyordu" dedi.
İstifa ettiğinde yaptığı açıklamada, 'Gülen ile hükümet arasında arabuluculuk yaparım' sözleri hatırlatılan ve bunu ne amaçla yaptığı sorulan İşbilen, "Bu açıklamayı bana yaptırdılar. Tüm sorulara cevap veririm ancak basına kapalı toplantılarda konuştuğumuz bazı şeyler var. Daha fazla konuşup partime zarar vermek istemiyorum" ifadelerini kullandı.
Fethullah Gülen ve Alaeddin Kaya ile birlikte Papa ziyareti de sorulan İşbilen, "O dönemde İstanbul'da Gülen'in de katıldığı dinlerarası diyalog yemekleri düzenleniyordu. Bu toplantılara ben Alaeddin Kaya ile gazeteci olarak katılıyordum. Bu toplantılara bütün dini cemaat liderleri katılıyordu. Bu dönemde Türk ve Vatikan elçiliği beni gazetedeki görevim nedeniyle heyete yazmışlar" diye cevapladı.
Gülen ile milletvekilliği döneminde ve sonrasında görüşüp görüşmediği sorulan İşbilen, "Belimdeki rahatsızlık nedeniyle ABD'de ameliyat oldum. Daha sonra kontroller için de gittim. Ancak bu dönemde Gülen ile görüşmedim. Milletvekilliğim sırasında ABD'ye gittiğimizde vakıf çağırıyordu ve görüşmeler oluyordu" diye konuştu. Duruşma bugün diğer sanıkların ifade işlemleriyle devam edecek.