"FETÖ'den tutuklanan yarbay, cezaevinde nasıl intihar etti?"

"FETÖ'den tutuklanan yarbay, cezaevinde nasıl intihar etti?"

Sözcü Gazetesi Ankara Temsilcisi Saygı Öztürk, TSK'daki cunta yapılanması tarafından düzenlenen darbe girişiminin ardından tutuklanan Yarbay İsmail Çakmak'ın cezaevinde nasıl intihar ettiğine ilişkin raporun eşine verilmediğini öne sürdü. "Yaklaşık 80 kilo ağırlığında olan Çakmak'ın nasıl intihar ettiği konusunda aileye farklı bilgiler veriliyor" diyen Öztürk "Kimi, battaniyenin kenar iplerinden, kimi ise çarşafın kenarından kendini asmak için ip yaptığını söylüyor" diye yazdı.

Saygı Öztürk'ün "İntihardan sonra yaşananlar" başlığıyla yayımlanan (18 Kasım 2016) yazısı şöyle:

İstanbul-Samandıra 23. Tugay Komutanlığı'nda görevli Yarbay İsmail Çakmak'ın tayini Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde bulunan TSK Orduevi'ne çıkmıştı. Alay komutanı, “personel eksiğimiz var” diye henüz kursa da göndermemişti. 15 Temmuz gecesi “halk ayaklanması var” denildi ve “acil görev” emriyle evinden çağrıldı. Tabancasını almadan gitti. Kendisine Kartal Köprüsü'nü tutma görevi verildi.

16 Temmuz sabahı eşini aradı, “Görevimin başındayım” dedi. 17 Temmuz'da İsmail Çakmak'ı alay komutanı olarak atadılar. 18 Temmuz'da ifade için çağırdılar. 20 Temmuz'da tutuklandı, Silivri Cezaevi'ne gönderildi. Eşi Özden Hanım, aynı gün Silivri Cezaevi'ne gitti. Görüşme olanağı bulamadı. 21 Temmuz'da yine gitti, cezaevi hesabına para yatırdı. Çünkü, tutuklanan kişinin üzerine para alması yasak.

“SON DAKİKA” HABERİ GELDİ

23 Temmuz'da bir internet sitesinde “FETÖ'cü yarbay, cezaevinde intihar etti” son dakika haberi olarak yer almıştı. Kızı, annesini telefonla aradı, ağlayarak “Anne, babam intihar mı etmiş?” dedi. Annenin haberi yok. Televizyonu açtı, orada da “son dakika” haberi olarak intihar haberi yer alıyordu. Yarbayın kardeşi Silivri Cezaevi yönetimini aradı, onlara “Yok böyle bir şey, yalan haber” denildi. Eşi, yarbayın kardeşleri buna inanmadı. Silivri yolundayken, cenazenin Adli Tıp Kurumu'na gönderildiği söylendi. Silivri Cezaevi 9. Koğuşun 25 numaralı odasında yarbay intihar etmişti. İşte bundan sonra olanlar daha da ilginç… Gerçekten cenaze Adli Tıp Kurumu'ndaydı. Oradaki yetkili, intihar eden yarbayın kardeşi Serkan Çakmak'tan, “cenazeyi koyabilmek için cenaze torbası” almasını istedi. Çakmak'ın cenazesi torbaya konuldu. Cenazenin taşınması için araç da verilmedi. Özel şirketten cenaze aracı buldular, Rize'nin İyidere İlçesi'nde toprağa vermek üzere götürdüler. Ölen kim olursa olsun camide sala verilir. Ancak sala verilmesine birileri engel oldu. Sonunda rica-minnet Yarbay İsmail Çakmak için sala okundu.

PEKİ NASIL İNTİHAR ETTİ?

Daha önce bu köşenin okurlarına cezaevinde intiharın zor olduğunu, cezaevinde yatmış kişilerin sözlerine dayanarak belirtmiştim. Yarbay İsmail Çakmak, Astsubay Gökhan'la aynı odada kalıyordu. Sabah sporunu birlikte yaptılar. Odanın alt katı yaşam alanı, 18 merdivenle çıkılan üst katta ise yataklar bulunuyor. Gökhan yatağına gidiyor, Çakmak ise alt katta kalıyor. Yaklaşık 80 kilo ağırlığında olan Çakmak'ın nasıl intihar ettiği konusunda aileye farklı bilgiler veriliyor. Kimi, battaniyenin kenar iplerinden, kimi ise çarşafın kenarından kendini asmak için ip yaptığını söylüyor. Özden Çakmak, eşine dönük FETÖ suçlamasına da, intihar edişine de inanmıyor. O yüzden itibarının iadesini istiyor. Bunu söylediğinde bir yetkilinin kendisine, rahat bir biçimde “Ne iadesi olacak, adam ölmüş” deyişini ise hiç unutmayacak. Yarbayın eşi “sessiz çığlıklar” içinde boğulurken, eşinin nasıl intihar ettiğine ilişkin rapora bile ulaşamıyor.

BU SORULARIN CEVABI VERİLMELİ

Cezaevinde devletin sorumluluğu altındaki kişinin intihar etmesi bile ihmal olduğunun işaretidir. İntihar ettiği iddia edilenlerin ailelerinin kuşkuları var. Cezaevinde intihar ettiği açıklananlar için hükümete yakınlığıyla bilinen yayın organlarında, “Konuşmasınlar diye FETÖ'cüler tarafından öldürülüyor” deniliyor. Gerçek sayı da açıklanmıyor. O yüzden son dönemde cezaevinde 17 kişinin de, 30 kişinin de intihar ettiği iddiaları var. Açıkçası sayıyı biz de öğrenemedik. Kamuoyunun kafasındaki soruların cevap bulabilmesi için CHP Manisa Milletvekili Tur Yıldız Biçer'in Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'a yönelttiği şu sorulara verilecek cevap önemli: “15 Temmuz'dan sonra intihar ettiği iddia edilen tutuklular hangi cezaevlerinde intihar etti? İntihar ettiği iddia edilen tutukluların FETÖ soruşturması kapsamında yargılandığı özel dosyaları var mıydı? Kim, hangi tutuklunun otopsisini nerede yaptı?” Bekleyelim, bakalım Adalet Bakanlığı'nın intihar ya da öldürme iddialarına cevabı nasıl olacak…

MUSTAFA MUTLU'DAN 74. FERMAN

Kardeşim usta gazeteci-yazar Mustafa Mutlu, yeni romanı 74. Ferman'da, Ezidi kültürüne odaklanıyor ve bu halkın yakın geçmişte yaşadığı derin acıları anlatıyor. IŞİD saldırısıyla dağılan bir Ezidi ailenin dramı, kaçırılan, tecavüz edilen, köle gibi satılan kadınlar, çaresiz yaşlılar ve çocukların bakış açısından aktarılıyor. 74. Ferman, Irak'ın Sincar bölgesinde ve ölüm topraklarına dönüşen Şengal Dağı'nda, acımasız karanlık karşısında hayatta kalmak için güneşe uzanan ellerin öyküsü… 21. yüzyılda, Türkiye sınırlarına çok yakın bir bölgede yaşandığına kolayca inanamayacağınız olaylar, Ezidilerin başına gelen son büyük felaket ve dünyanın duyarsızlığı üzerine soluk soluğa okunan bir roman…