‘FETÖ’ soruşturması kapsamında tutuklu bulunan eski Akdeniz Üniversitesi Rektörü İsrafil Kurtcephe, 15 Temmuz darbe girişiminin arkasında olduğu belirtilen Fethullah Gülen’in Pensilvanya ziyaretinde kendisine, "Cennette âlâ bir yer kazanmışsın, ibadete gerek yok” dediğini söyledi.
Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, cezaevinde yaklaşık 8 aydır tutuklu bulunan eski AÜ rektörü Kurtcephe hakkında hazırladığı iddianame, Antalya Ağır Ceza Mahkemesi’ne sunuldu. 85 sayfalık iddianamede, ‘silahlı terör örgütü yöneticiliği’ ile suçlanan eski rektörün, ikinci kez rektör seçilmesinin ardından, 2012 yılında Pensilvanya’da Fethullah Gülen’e yaptığı ziyaretteki diyaloglara yer verildi. İddianamede, ilk ifadesinde ziyareti reddeden Kurtcephe’nin, ‘FETÖ’nün Antalya imamı’yla birlikte havalimanı ve bilet kayıtları ortaya çıkınca ifadesini değiştirdiği, ziyareti detaylı şekilde anlattığı görüldü.
Antalya Emniyet Müdürlüğü KOM Şube Müdürlüğü ekiplerinin tespitlerine göre, Kurtcephe, ikinci kez rektör seçildikten sonra dönemin rektör yardımcısı Prof. Dr. Abdullah Aziz Ergin ve ‘Antalya imamı’ Hasan Tarık Şen ile 8 Aralık 2012 tarihinde, İstanbul Atatürk Havalimanı’ndan birlikte uçağa bindi. Biletleri aynı turizm acentesinden, aynı dakikada kesilen ve hem gidişte hem dönüşte protokolde ön sırada yan yana oturdukları belirlenen 3 kişinin, 12 Aralık 2012’de aynı saatte, yine birlikte ülkeye giriş yaptıkları ve pasaport kontrolünden birlikte geçtikleri belirlendi.
İddianamede, İsrafil Kurtcephe’nin ilk ifadesinde, Pensilvanya ziyaretiyle ilgili beyanların asılsız olduğunu, Gülen’i ziyarete gitmediğini, Prof. Dr. Abdullah Aziz Ergin’le birlikte Washington ve New York’taki üniversitelerle ve bir nükleer depolama uzmanıyla görüşme yaptıklarını belirttiği yer aldı. Sorguda, ABD seyahat bilgilerine ilişkin tespitlerin açıklanıp, sorulması üzerine Kurtcephe’nin, ifadesinde kısmen değişiklik yaptığı vurgulandı. Kurtcephe, bu kez Abdullah Aziz Ergin ile birlikte ABD’ye gittiğini, bu seyahatte Hasan Tarık Şen adlı kişinin olup olmadığını bilmediğini ve bu konuyla ilgili somut bir şey hatırlamadığını söyledi. Şen’in de yanlarında olduğunun tespit edilmesi üzerine Kurtcephe, ifadesini bir kez daha değiştirdi. Yapılan tespitlerin doğru olduğunu kabul eden Kurtcephe, Şen’in rektörlük makamında yaptıkları görüşmede kendisine “Sizi hocaefendi ile tanıştıralım” demesi üzerine “Tamam, olur” dediğini söyledi.
O dönemde Savcı Osman Şanal’ın üniversiteyle ilgili sürekli soruşturma evrakı gönderdiğini, böyle bir teklifi kabul ederse kendilerini rahat bırakacaklarını düşünerek kabul ettiğini belirten İsrafil Kurtcephe, Ergin’in de kendileriyle beraber gelmesini istediğini söyleyince Hasan Tarık Şen’in kabul ettiğini, durumu Ergin’e anlattığını söyledi. Pensilvanya’ya Fetullah Gülen’i ziyarete gideceklerini söylediğinde Ergin’in de gelmeyi kabul ettiğini belirten Kurtcephe, bu görüşmeden bir süre sonra Şen’in kendisini üniversitenin makam telefonundan arayarak, ABD’ye gidecekleri günü söylediğini, uçak biletlerinin ne şekilde alındığını hatırlayamadığını, Şen’in almış olabileceğini dile getirdi.
Antalya Havalimanı’na 8 Aralık 2012 tarihinde Prof. Dr. Abdullah Aziz Ergin ile birlikte gittiklerinde Hasan Tarık Şen’in onları beklediğini ve elinde uçak biletleri bulunduğunu anlatan İsrafil Kurtcephe, birlikte uçağa binerek önce İstanbul’a ardından yine aktarma ile New York’a gittiklerini kaydetti. Şen’in havalimanında araç kiraladığını, birlikte adını hatırlayamadığı bir otele gidip, yerleştiklerini belirten Kurtcephe, New York’ta gezdikten sonra tekrar otele giderek, istirahate çekildiklerini ve 9 Aralık sabahı kiraladıkları araca binerek, Pensilvanya’ya hareket ettiklerini anlattı.
Aracı Şen’in kullandığını, Pensilvanya’ya vardıklarında etrafı ormanla çevrili çiftlik evine gittiklerini kaydeden Kurtcephe, evin kapısında bulunan 2- 3 kişinin Hasan Tarık Şen’i “Hoşgeldiniz” diyerek karşıladığını söyledi. Beraber eve girdiklerini, Şen’in içerideki 5- 6 kişiden birine “Hocaefendi ile görüşmek istiyoruz” dediğini anlatan Kurtcephe, bu kişinin “Ben bir bakayım diyerek” yanlarından ayrıldığını, kısa süre sonra geri gelerek “Hocaefendi biraz hasta dinleniyor, sizinle şu an görüşemeyecek. Öğle namazına da gelemeyecek” dediğini, Şen’in “Vaktimiz var bekleyelim” dediğini kaydetti.
Bekledikleri sırada, yanlarına gelen kişilerin Şen’e “Antalya’da ne var ne yok? İşleriniz nasıl gidiyor?” diye sorular sorduğunu da anlatan Kurtcephe, bir süre sonra ilk görüştükleri kişinin yanlarına gelerek, “Hocaefendi gelecek” diye haber verdiğini, beklemeye devam ettiklerini, kısa süre sonra Gülen’in de yanlarına gelerek “Hoşgeldiniz” dediğini aktardı. Kurtcephe; Hasan Tarık Şen’in, Fetullah Gülen’e kendisini göstererek, “AÜ Rektörü İsrafil Kurtcephe ve Rektör Yardımcısı Abdullah Aziz Ergin yanınıza geldiler” dediğini belirtti.
Kurtcephe, Gülen’in “İşleriniz nasıl, üniversitede neler yapıyorsunuz, ne gibi bilimsel çalışmalarınız var?” diye sorular sorduğunu, bunun üzerine ona yapılan işlemleri ve bilimsel çalışmaları yaklaşık yarım saat anlattığını, bu süre zarfında Şen ve Ergin’in konuşmaya müdahil olmadıklarını, sadece dinlediklerini dile getirdi. Fetullah Gülen’in “Türk milletine büyük hizmetler yapmışsın cennette âlâ bir yer kazanmışsın. Bundan sonra ibadet yapmana gerek yok” demesi üzerine karşılık vermediğini kaydeden Kurtcephe; ancak zihninden “Kimin cennete gireceğini Allah bilir, bu adam bunları söylüyorsa Müslüman olamaz” diye geçirdiğini söyledi.
Gülen’in, Ergin’e dönerek, “Sizin uzmanlık alanınız nedir, nerelisiniz?” diye sorduğunu, ardından “Rahatsızım, beni hoş görün, ayrılmak zorundayım” diyerek oradan ayrıldığını anlatan Kurtcephe, sadece bir tarihçi olarak Fethullah Gülen’i görme merakını giderdiğini, sarf ettiği sözler dolayısıyla Gülen’in ABD’de bulunması ve CIA tarafından kullanıldığı sorularına kendince cevap bulmuş olduğunu öne sürdü. O gece kaldıktan sonra sabah otelden çıkış yaptıklarını ve otel ücretlerini Şen’in karşıladığını kaydeden Kurtcephe, birlikte Washington’u gezdiklerini, daha sonra önce İstanbul’a ardından Antalya’ya uçakta yan yana koltukta geldiklerini anlattı.
İddianamede, AÜ’nün personel daire eski başkanı Hüsnü Gülez ise tanık beyanında, İsrafil Kurtcephe’nin 2013- 2014 yıllarında kendisini makam odasına çağırdığını, seçimlerde karşısına aday olarak çıkan Prof. Dr. İbrahim Demir ve Prof. Dr. Fulya Savran hakkında iddiaların olduğu bir yazıyı gösterdiğini belirterek, şöyle dedi:
“Mezarlıktan bir isim bulmamı ve Cumhuriyet savcılığına bir dilekçeyle konuyu aktarmamı, savcılığa vereceğim dilekçede kendi adımı kullanmamamı, mezarlıktan ölmüş birinin ismini kullanmamı istedi. Daha sonra ne yaptığımı sorduğunda kendisine ‘Verdim’ dedim; ancak dilekçe vermediğimi öğrenmesi üzerine daire başkanlığından alındım.” (DHA)