Genelkurmay İstihbarat Başkanlığı Bilgi Güvenlik Şubesi’nde araştırma subayı olarak görev yapan Yarbay Hüseyin Yıldırım’ın odasında, asılsız ihbar mektupları ile Gülen cemaatinden olmayanlara yönelik izlenecek yöntemleri içeren notların ele geçirildiği iddia edildi.
Habertür'ten Fevzi Çakır'ın haberine göre, Karargâh iddianamesine giren notlara göre, kendilerinden olmayanları fişledikleri iddia edilen askerlerin, “menfilere yönelik çalışma planı” ve “1. sınıfta neler yapılmalı?” diye plan hazırladıkları öne sürüldü. Buna göre; başarı sıralamasında ilk 50’ye giren askerler 7’lik rehber talebelere zimmetlenecek, sürekli açıkları aranacak.
Habertürk'ün haberi şöyle:
Elde edilen bilgiler mektuba çevrilecek ve ayda bir yazılacak. Menfiler kampı psikolojik olarak yıpratılacak. Menfilerin ve akrabaların şeceresi çıkarılacak, vukuatlı olanlar tespit edilecek ve gerekli kurumlara mektup yazılacak. Ele geçirilen bir asılsız ihbar mektubunda şu ifadeler kullanılmış:
“Ankara Kızılcahamamlı. Sigara kullanmıyor. Normal biri gibi gözüküyor ama kendisi ile muhabbet ettiğim sıralar çok sayıda subay ve astsubay akrabasının olduğunu duymuştum. Yaptırılan güvenlik soruşturmasında babasının iş ve ikamet çevresinde alkol kullanan ve sözüne güvenilmeyen bir kişi olarak tanındığı, alkollü olarak karıştığı bir kaza sonucu işyerinden 3 ay uzaklaştırma cezası aldığı ve annesinin türban kullandığı yönünde bilgiler mevcut...”
15 Temmuz gecesi Genelkurmay Başkanlığı’nda darbe girişiminde bulunan, Fethullah Gülen cemaatinin TSK’daki kilit isimlerinden olduğu iddia edilen eski Tümgeneral Mehmet Dişli’nin 4 yıl görev yaptığı karargâhta çalıştığı 20 subaydan 18’inin, darbe girişimi kapsamında TSK’dan ihraç edildiği, tutuklandığı veya öldüğü belirtildi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından FETÖ’nün darbe girişimine ilişkin hazırlanan çatı iddianameden ayrıntılar ortaya çıkmaya devam ediyor. İddianamede, ‘Yurtta Sulh Konseyi’ üyelerinden şüpheli eski Tümgeneral Mehmet Dişli hakkında Genelkurmay Başkanlığı’nca hazırlanan idari tahkikat raporunda çarpıcı bir tespitte bulunulduğu görüldü. Raporda, Dişli’nin, kuruluş amacı komuta katı ve Genelkurmay Başkanlığı bağlılarına bilimsel karar desteği vermek olan BİLKARDEM’e (Bilimsel Karar Destek Merkezi) 16 Ağustos 2012’de katıldığı ve yaklaşık 4 yıl görev yaptığı belirtildi. Raporda, Dişli’nin görev süresi boyunca 20 kurmay subay ile çalıştığı, bunlardan 18’nin, 15 Temmuz darbe girişimi kapsamında TSK’dan ihraç edildiği, tutuklandığı veya öldüğü kaydedildi.
‘Yurtta Sulh Konseyi’ üyesi olduğu iddia edilen eski Genelkurmay Personel Başkanı Korgeneral İlhan Talu’nun ise gözaltına alınmadan önce FETÖ bağlantısı nedeniyle TSK’dan ihraç edilen Korgeneral İbrahim Yılmaz’ın 2. Ordu Komutanlığı’na vekâlet etmesine ilişkin mesaj çektiği anlaşıldı. Talu’nun gözaltına alındıktan sonra odasında yapılan aramada, soruşturma makamlarını soruşturmanın ilk günlerinde yanlışa düşürmeye sevk edebilecek ifadelerin yazılı olduğu bir not ele geçirildi. Talu’nun soruşturmayı yürüten Başsavcıvekili Necip Cem İşçimen’in adını kullanarak Merkez Komutanlığı’na yazdığı 19 Temmuz tarihli notta, “Darbe konseyi tarafından hazırlanan atama listesinde bir üst rütbeye atanan veya görevine devam ettirilen görevlilerin halen görevde bulunduğu ve komuta kademesindeki görevlilere talimatlar verebilecekleri düşünüldüğünden gözaltına alınarak TEM Şube Müdürlüğü’ne teslimi” ifadesi yer aldı.
‘Yurtta Sulh Konseyi’ üyelerinden Tümgeneral Baki Kavun’un ise üst düzey komutanların karargâhta darbeciler tarafından rehin alınarak Akıncı Üssü’ne götürülmesine rağmen serbestçe dolaşmasına izin verildiği, savunmasında, rehin alındığı sırada telefonunun alınıp, elleri ve gözlerinin bağlandığını beyan etmesine rağmen, derdest edildiğini söylediği sırada telefonunu kullandığının anlaşıldığı dile getirildi.