Duayen hukukçular Bahri Belen ve Hamdi Yasaman, yargının geldiği noktayı, “Hiç kimsenin hukuk güvenliği yok” diye özetlerken, Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) İstanbul Şube Başkanı Gökmen Yeşil ve Özgürlükçü Hukukçular Platformu (ÖHP) İstanbul Eşbaşkanı İlknur Alcan, savunma görevi yürüten avukatların savunulacak duruma düşürüldüğüne dikkat çekti. Alcan, Türkiye Barolar Birliği’nin takındığı tutumun avukatlara yönelik baskının daha da artmasına neden olduğuna işaret etti. Alcan, “TBB Başkanı Feyzioğlu kendilerine de kayyum atanacak korkusuyla TBB’nin başkanından ziyade bir siyasi parti başkanı gibi davranarak iktidara yakın pozisyon alıyor. Kendisi bir avukat olmasına rağmen avukatları hedef gösteriyor.”
Birgün'den Zeynep Kuray'ın haberine göre, Bahri Belen, bugün yargının hiç olmadığı kadar adaletten, vicdandan ve hukuktan uzak bir noktada olduğunun altını çizdi. Yargıçların ve savcıların da hiçbir güvencesi kalmadığına dikkat çeken Belen, “Türkiye’de gelinen noktada sadece yargıçların, savcıların, avukatların, aydınlar ve yazarların değil, hiçbir kimsenin hukuk güvenliği yok” dedi. Avukatlık mesleğinin önemine dikkat çeken Belen, avukatların devlete karşı bireyin ve kolektif haklarını korumak için faaliyet yürüttüğünü ifade ederek, savunmaya yönelik baskının esas olarak halkın savunma hakkına yapılmış bir müdahale olduğunu kaydetti. Kadrolaşmaya dikkat çeken Belen, yargının iktidarın yanlısı kararlar veren memuriyeti haline geldiğini belirtti. Belen, baskılara rağmen yargıçların ve savcıların korkmaması gerektiğinin altını çizdi. Türkiye’de bir rejim değişikliğinde gidildiğini ve bunun siyasi iktidar tarafından da açık açık dile getirildiğini dikkat çeken Belen, avukatlar ve toplumsal muhalefet olarak bu rejim değişikliğine karşı duracaklarını ve bunun gerçekleşmemesi için hukuk ve demokrasi mücadelesini sürdüreceklerini kaydetti.
Hukuk profesörü Hamdi Yasaman, Türkiye ‘de yargının bulunduğu durumu, “40 yılı aşkındır hukukçuyum ve böyle bir devir daha hiç yaşamadım ” diyerek özetledi. Hukukun olmadığı, Anayasa’nın aslıya alındığı zor dönemlerden geçildiğine işaret eden Yasaman, bir rejim değişikliğine gidildiğinin apaçık ortada olduğunu vurguladı. İnsan hakları ve demokrasinin ancak laik bir düzenle mümkün olacağını ifade eden Yasaman, özgürlüklerin teker teker yok edildiği böylesi bir ortamda hukukçulara büyük bir görev düştüğünü dile getirdi. Yasaman, şöyle devam etti: “Özgürlüklerin olmadığı, baskının hat safhaya ulaştığı ve hukukun neredeyse durma noktasına geldiği bir dönem yaşıyoruz. Hiç kimsenin hukuk güvenliği yok.” ÇHD İstanbul Şubesi Başkanı Avukat Gökmen Yeşil, avukatların çok zor günler yaşadığını belirtti. “Öyle koşullardayız ki yüzlerce avukat mesleklerini icra ettikleri için tutuklu” diyen Yeşil, karakollarda, adliyelerde baskı altında olduklarını ve görevlerini yapmalarının engellendiğini söyledi. Savunma görevi yürüten avukatların savunulacak duruma düşürüldüğüne dikkat çeken Yeşil, görevlerini yapmak için bir karakola veya adliyeye gittiklerinde avukatlar olarak kendilerinin hedef haline geldiğine işaret etti.
ÖHP İstanbul Eşbaşkanı Avukat İlknur Alcan iseTürkiye Barolar Birliği’nin takındığı tutumun avukatlara yönelik baskının daha da artmasına neden olduğuna işaret etti. Alcan, bu duruma şöyle tepki gösterdi: “TBB Başkanı Feyzioğlu kendilerine de kayyum atanacak korkusuyla TBB’nin başkanından ziyade bir siyasi parti başkanı gibi davranarak iktidara yakın pozisyon alıyor. Kendisi bir avukat olmasına rağmen avukatları hedef gösteriyor.”