Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı HDP’li 19 milletvekili hakkında fezleke hazırladı. İHD Diyarbakır Şubesi Başkanı Raci Bilici, Adalet Bakanlığı’na sunulan fezlekelerin kaygı verici olduğunu belirterek, "Bu girişimin kayyımların bölgede yarattığı tahribattan daha ağır olacağını" söyledi.
Gazete Duvar'dan Vecdi Erbay'ın haberine göre, HDP Diyarbakır İl Örgütü dün basın açıklaması düzenledi. Açıklamada, bu hafta görülecek olan milletvekillerinin duruşmaları hakkında bilgi verildi ve demokrasiden yana herkesin katılım göstermesi talep edildi.
Basın toplantısında konuşan HDP Diyarbakır İl Eş Başkanı Şerif Camcı, şu bilgileri de verdi:
“Aralarında Eş Genel Başkanlarımızın da bulunduğu HDP’li 9 milletvekili, 68 Belediye Eş Başkanı, 100’ü aşkın Belediye Meclis Üyesi ve binlerce Kürt siyasetçi halen tutuklu bulunmaktadır.”
Diyarbakır milletvekili İdris Baluken’in duruşması 6 Aralık’ta Diyarbakır’da gerçekleşecek. HDP Diyarbakır İl Eş Başkanı Camcı, bu duruşmaya katılacaklarını duyurdu. Aynı gün Ankara’da ise milletvekilliği düşürülen Figen Yüksekdağ’ın duruşması var.
Bir gün sonra ise HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın mahkemede hazır bulunması bekleniyor. Demirtaş, tutuklandığı günden bu yana ilk kez bir duruşmaya katılacak. Talep etmesine rağmen yargılandığı davalardan güvenlik gerekçesiyle şimdiye kadar mahkemeye getirilmesi mümkün olmamıştı. Davaların kimine SEGBİS ile ancak katılabildi. Tutuklu bulunduğu davanın duruşması için ise Ankara’ya getirilmesi bekleniyor.
Diyarbakır’da 6-7 Aralık tarihlerinde görülecek davalarla ilgili açıklamanın bir benzeri de Ankara’da yapıldı. Burada da davaların önemine vurgu yapıldı ve katılım talep edildi.
Diyarbakır ve Ankara’da yapılan açıklamaların hemen ardından, HDP’li 19 milletvekili hakkında fezleke hazırlandığı ve fezlekelerin Adalet Bakanlığı’na iletildiği bilgisi ulaştı. Fezlekede gerekçe olarak 19 milletvekillinin, 2 Mayıs 2016’da “dokunulmazlıkların kaldırılması” görüşmelerini Meclis’te slogan atarak protesto etmeleri gösterilmişti.. Fezlekede, dokunulmazlıklarla ilgili düzenlemenin Anayasa Komisyonu’ndaki görüşmeleri sırasında, komisyonu terk eden milletvekillerinin toplu bir şekilde Yeni Halkla İlişkiler Binası’ndan grup toplantı salonuna gidişleri sırasında “Direne direne kazanacağız” ve “Bijî Serok Apo” sloganlarını attıkları iddia edildi.
Haklarında fezleke hazırlanan milletvekillerinin isimlerini hatırlatalım: Dilan Dirayet Taşdemir, Sibel Yiğitalp, Çağlar Demirel, Hüda Kaya, Ayşe Acar Başaran, Adem Geveri, Mithat Sancar, Ferhat Encu, Gülser Yıldırım, İbrahim Ayhan, Garo Paylan, Bedia Özgökçe Ertan, Meral Danış Beştaş, Mahmut Toğrul, Ertuğrul Kürkçü, Mizgin Irgat, Saadeet Becerikli, Nadir Yıldırım ve Ziya Pir.
Konuyla ilgili konuştuğumuz İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi Başkanı Raci Bilici, “19 milletvekili hakkında fezleke hazırlanması kaygı verici” olarak nitelendirdi. Bilici, milletvekillerinin protesto haklarını kullandığını, düşüncelerini ifade ettiklerini ve şiddete başvurmadıklarını hatırlatarak, “Aylar önce gerçekleşen bir olayı şimdi gündeme getirmeleri de düşündürücüdür” dedi.
Eş Genel Başkanları dahil 9 HDP’li milletvekilinin hâlâ tutuklu bulunduğunu söyleyen Bilici, “Bu demokratik siyasetin önünü tıkama girişimidir. Siyaset yapanlara yönelik bu baskılar, siyasetçileri susturmak, siyasetçileri siyaset yapamaz hale getirmek anlamına geliyor. Olağanüstü Hal’den sonra başlayan tutuklamalar sadece milletvekilleriyle sınırlı kalmadı bilindiği gibi. HDP’li birçok yönetici gözaltına alındı, tutuklandı. Ancak HDP çalışmalarına devam etti. 19 milletvekili hakkında fezleke hazırlamak, bu koşullarda siyaset yapmaya çalışanları susturmaktır” dedi.
“Nerden bakarsanız bakın tutarsızlık vardır” diyen Bilici, siyasetçilere yönelik baskıların bölge halkının demokratik siyasetin önündeki engellerin kaldırılacağı yönündeki umudunu kırdığını söyledi. Bilici, şöyle konuştu: “Demokratik siyasetin önünü kapatırsanız, düşünce ve örgütlenme hakkını elinden alırsanız insanlar kaygı duyar, umutları kırılır. Milletvekilleri hapisteyse insanlar sorunların Meclis’te çözülebileceğine nasıl inansın? Dolayısıyla insanlar kaygı duyuyor çünkü demokratik siyaset yapma imkanı kalmadığı yerde şiddet baş gösterir. Bunu kimse istemez. Ancak öyle anlaşılıyor ki mevcut hükümet, kendisine muhalif herkesi baskıyla susturma gayretini sürdürmekte kararlı. Bu 19 milletvekilinin milletvekilliği düşürülürse, HDP’nin Meclis’te grup kurma şansı da kalmayacak. Böyle olunca sadece Kürt sorunu değil, hiçbir sorunun çözüm yeri Meclis olmaz. İnsanlar bunu biliyor ve görüyor, dolayısıyla kaygı duyuyorlar gelişmelerden.”
Bilici, Demokratik Birlik Partisi’nin (DBP) yönettiği neredeyse bütün belediyelerine kayyım atandığını ve halen 68 belediye eş başkanının tutuklu bulunduğunu belirterek, “Mevcut yasalara göre milletvekillerinin yerine kayyım atanamıyor. Yoksa siyasi iktidar milletvekillerinin yerine de kayyım atayacaktı. Yerlerine kayyım atayamayınca, hapse atıyor, iddianame hazırlamıyor, fezleke hazırlıyor. Bu şekilde milletvekillerini çalışamaz hale getirmeye çalışıyorlar. Sistematik bir çalışma yürütüyorlar. Mesela milletvekillerine verilen cezalara bakın, 5 yılın üstünde ceza verilmiyor. Çünkü bu durumda dava Yargıtay’a gidecek ve süreç uzayacak. Bu nedenle 5 yıldan az cezalar veriliyor ve kısa sürede milletvekillikleri düşürülüyor” dedi.
Raci Bilici, belediyelere atanan kayyımların bölgede tahribata neden olduğunu ifade ederek şunları söyledi: “Kayyımlar insanların diliyle uğraştılar, değişik dillerde hazırlanmış tabelaları değiştirdiler. Parkların adını değiştirerek insanların hafızasını yok etmeye çalıştılar. Sosyal ve kültürel her alana müdahale ettiler. Bu girişimler insanları olumsuz etkiledi elbette. Şimdi HDP’li 19 milletvekili için hazırlanan fezlekeler daha büyük tahribata neden olacak. Çünkü insanların demokratik siyasete, sorunların Meclis’te çözüleceğine dair inançlarını kırıyor. Fezlekeler bu nedenle kaygı vericidir.