İki buçuk yılı aşkın süredir cezaevinde bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, açlık grevlerine ilişkin olarak "Sergilenen bu demokratik ve onurlu direnişin kazanacağından eminim" dedi.
4 Kasım 2016 yılından beri cezaevinde bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ’ın tutuklu yargılandığı ve hakkında hazırlanan 7 ayrı fezlekenin birleştirilmesiyle oluşturulan davanın 11. duruşması, Ankara 16’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlandı.
Gazete Karınca'da yer alan habere göre, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) bünyesindeki faaliyetleri, katıldığı eylem ve yaptığı konuşmalar nedeniyle hakkında hazırlanan 92 sayfalık iddianamede “örgüt yöneticisi olmak”la suçlanan ve hakkında 83 yıla kadar hapis cezası istenen Yüksekdağ, duruşmaya tutuklu bulunduğu Kandıra F Tipi Cezaevi’nden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı.
Duruşmayı HDP milletvekilleri Habip Eksik, Hüseyin Kaçmaz ve Zeynel Özen de izliyor.
Yüksekdağ savunmasına, tecridin kaldırılması talebiyle sürdürülen açlık grevi eylemlerine değinerek başladı. Yüksekdağ, “Türkiye’nin siyasal tablosunun içinden çıkılmaz hal aldığı bugünlerde tutsaklar açlık grevine girerek demokratik bir çözüm yaratmaya çalışıyor. Açlık grevlerinin en temel talebi Sayın Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılmasıdır. Ben sergilenen bu demokratik ve onurlu direnişin kazanacağından eminim” dedi.
Hakkında hazırlanan fezlekelerle ilgili konuşan Yüksekdağ, “Bu fezlekeler haklıyı haksız çıkarmaya çalışan fezlekelerdir” dedi.
Yüksekdağ, fezlekeye konu edilen Diyarbakır’daki basın açıklaması metnini duruşmada okudu.
Bu metin üzerinden kendisine “örgüt propagandası” ve “tehdit” suçlamalarının yöneltildiğini hatırlatan Yüksekdağ şöyle devam etti:
“Bu konuşmanın içinde gerçeklerin keskin ifşası var. HDP Eş Genel Başkanı ve bir siyasetçi olarak yaptığım tüm konuşmalarda mücadele etmemiz karşısında gerçekleri net, doğrudan açık ve kesin bir biçimde ifade etmek var. Bu benim üslubumdur, bu aynı zamanda bir siyasi karakteristiği ve ahlaki bir durumu da belirtir. Yurttaşların sana verdiği vekalete karşı cesaretli olmak gerekir. Bu bir görevdir, bizi seçen milyonlarca insan bize cesur olma görevi verdi. Onların söyleyemeyeceği şeyleri açık dolaysız söylememizi istedi.”
Duruşma, Yüksekdağ’ın savunması ile devam ediyor.