İmam hatip liselerinde okutulan Fıkıh Okumaları dersinin, Teknoloji ve Tıp başlıklı 6'ıncı ünitesinde yer alan kürtaj bölümünde “Kürtaj annenin veya bir başkasının maddi veya manevi müdahalesi ile ceninin henüz rahimdeyken veya rahimden dışarı çıkarılarak öldürülmesidir" denildi. Kürtajın İslam dinin göre cinayet olduğu belirtilen kitapta, “İslam’a göre ana rahmindeki çocuğu (cenini) herhangi bir döneminde öldürmek, düşürmek, aldırmak cinayettir" şeklinde yer aldı. Söz konusu ifadeler tepki çekti.
Birgün'den Mustafa Kömüş'ün haberine göre; ünitede kürtajın yasak ve günah olduğu şu ifadelerle anlatıldı: "İnsanın yaşama hakkı Allah tarafından verilmiş temel bir haktır. Kürtaj, bazı insanlar tarafından tıbbi müdahale yoluyla yapılan bir doğum kontrol yöntemi olarak kabul edilmektedir. Gayrimeşru ilişki sonucu hamile kalan, hayat standardını düşürmemek için ikinci ya da üçüncü bebeği istemeyen, anomali (engelli-beyin özürlü) bir çocuğa hamile olduğu söylenen kadınlar için de bir kurtuluş yolu olarak gösterilmektedir. Bu yola başvuran pek çok kişi için yıllar geçse de dinmeyen bir sızı, bir travma sebebi olmaktadır. Çünkü vücut hamile kaldığı andan itibaren annelik hormonu salgılar ve döllenmeden itibaren bebekle anne arasında bir bağ kurulur. İşte kürtaj bu sevgi bağını yok etmekle kalmaz hormonal dengeleri altüst ederek kadının ruh sağlığını da bozar. Kürtaj sonrası pek çok kadın depresyona girmektedir” ifade edildi.
Dinen haklı bir gerekçe yoksa çocuk aldırılamaz
Doğum kontrolüne dair ifadelerin de yer aldığı kitapta “Erkek spermi ile kadın yumurtasının birleştiği ve döllenmenin başladığı andan itibaren ise insan teşekkül etmeye başlar. Bu andan itibaren insanın yaşama hakkı, Allah tarafından verilmiş temel bir hak olarak ortaya çıkar. Artık bu safhadan itibaren anne baba da dahil hiçbir kimsenin annenin hayati tehlikesi gibi haklı ve kesin bir zaruret durumu olmadıkça bu hakka müdahale etmesine izin verilmemiştir. Ayet ve hadislerde yer alan genel prensipler ve özel hükümler, anne karnındaki ceninin dinen meşru sayılan haklı bir gerekçe olmadan düşürülmesine, aldırılmasına ve gebeliğe son verilmesine müsaade etmez. Bu itibarla İslam, annenin hayatını doğrudan etkileyecek tıbbi bir zaruret bulunmadıkça anne karnındaki çocuğun düşürülmesini veya aldırılmasını kabul etmemektedir” denildi.
Kitapta dört aya kadar kürtaj yapılabileceğine dair görüşler olduğu öne sürülerek şöyle denildi: “Hz. Peygamber’in, 'ruhun cenine dört aylık iken üflendiğini bildiren hadisinden' hareketle bu süreden önce kürtaj edilebileceği yönünde bir görüş varsa da tıp ilminde ortaya çıkan gelişmeler bunun isabetli olmadığını açıkça ortaya koymuştur. Çünkü bu yoruma göre, ruhun üflenmiş olması ceninin müstakil bir kişilik kazanması konusunda ölçü alınmakta, ruh üflenmeden önce cenin bir et parçası sayılmış olmaktadır. Oysa cenin daha döllenmenin gerçekleşmesi ile potansiyel bir insan haline gelmektedir ve dokunulmazdır. Dokunulmazlığı ruhun üflenmesi ile değil, potansiyel insan konumundaki canlı bir varlık oluşundan gelmektedir.”
Kürtaj cinayettir
Kürtajın İslam dinin göre cinayet olduğu belirtilen kitapta, “İslam’a göre ana rahmindeki çocuğu (cenini) herhangi bir döneminde öldürmek, düşürmek, aldırmak cinayettir. Bu cinayeti kasten işleyenlerin cezası üzerinde eski fakihlerin farklı görüşleri olsa da “cezası yoktur” diyen bir fakih yoktur. Çocuğun ana rahminde sağ olduğu, müdahale ile öldüğü sabit olursa cezası cinayet işlemiş birine verilen ceza gibidir. Bazı fakihlere göre bu ceza, tam diyettir. Ama, ana rahminde sağ olduğu bilinen çocuğun (ceninin) bir müdahale ile öldürülmesi ve çıkarılması, bazı fakihlere göre, yalnızca annenin hayatını kurtarmak için uygun görülmüştür. Diğer fakihler, bu iki hayatı birbirine eşit gördüklerinden bu durumda bile- çocuğun öldürülerek, parçalanarak çıkarılmasını doğru bulmamıştır” denildi.
İlkokul 2. sınıf Hayat Bilgisi kitabında da başka bir skandal yaşandı. Odatv’nin haberine göre kitapta Çalışma Zamanı” başlığı altında çocuklara “Fotoğraftaki oyunların adlarını yazınız” deniyor. Kitapta dört adet fotoğraf yer alıyor. Fotoğraflarda, zeybek, horon ve halay oynayanlar görülüyor. Bir diğer fotoğrafta ise semah çekenler görülüyor. Kitapta semahın bir “halk oyunu” gibi gösterilmesine Aleviler tepki gösterdi.