Fikret Bila: Generaller yargıya nasıl gitti?

Fikret Bila: Generaller yargıya nasıl gitti?

T24 - Milli Savunma Bakanı ve İçişleri Bakanı tarafından açığa alınan Tümgeneral Gürbüz Kaya ile Tuğamiral Abdullah Gevramoğlu ve Tümgeneral Halil Helvacıoğlu'nun Askeri Yüksek İdare Mahkemesi'ne (AYİM) taşımaları üzerine Milliyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Fikret Bila generallerin yargıya ihraç edilmeleri ve YAŞ terfilerine yargı yolunun kapalı olmasına rağmen karara nasıl itiraz ettiklerini köşesine taşıdı.

Milliyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Fikret Bila'nın "Generaller yargıya nasıl gitti?" başlığıyla yayımlanan (30 Kasım 2010) yazısı şöyle:

Generaller yargıya nasıl gitti?

Milli Savunma Bakanı ve İçişleri Bakanı tarafından açığa alınan iki general ve bir amiralle ilgili olarak okurlardan gelen soruların başında, “YAŞ’ın terfilerle ilgili kararlarına yargı yolu kapalıyken nasıl yargıya başvurdular” sorusu geliyor. Bunu, “İhraç edilenler yargıya gidemiyorlardı, generaller nasıl gittiler” sorusu izliyor.

YAŞ kararı değil

İlk sorunun yanıtı şu: Yargıya taşınan Yüksek Askeri Şûra (YAŞ) kararı değil. YAŞ’ta terfilerine karar verilen iki general ve bir amiral, bu karara uygun olarak hazırlanan kararnamenin idare tarafından geri çevrilmesini Askeri Yüksek İdare Mahkemesi’ne (AYİM) taşıdılar.

Eğer YAŞ, söz konusu generaller ve amirali terfi ettirmesiydi, bu karara karşı mahkemeye başvurmaları mümkün değildi. YAŞ’ın terfi kararlarına karşı yargı yolu kapalı.

AİHM’nin kararı

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) kararları, bu konuyu da tartışmalı hale getirmiş durumda. Deneyimli bir hukukçu olan CHP Milletvekili Şahin Mengü’nün anımsattığı gibi AİHM, “yargı yolu kapalı karar olmaz” hükmüne vardı. Her türlü karara karşı yargı yolunun açık olması gerektiğini, bunun hukuk devletinin bir gereği olduğuna hükmetti. AİHM’nin bu yöndeki kararı, Türk hukuk sistemindeki düzenlemeleri etkileyebilir.

İhraç edilenler

Anayasa’da yapılan ve 12 Eylül referandumuyla kabul edilen değişiklikle, YAŞ’ın ihraç kararlarına karşı yargı yolu açıldı. TSK’yla ilişkisi kesilen subay ve astsubaylar, bu yöndeki kararlara karşı yargıya başvurabilecekler.

Askeri yargı

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın gerekirse yasa değişikliği yapabileceklerini söylemesi, askeri yargı konusunu da yeniden gündeme taşıdı.

Askeri yargının kaldırılmasını savunanlar, Başbakan’ın bu sözünden de hareketle yeni anayasa çalışmasında bu değişikliğin yapılabileceğini duyurdular.

Hükümet askeri yargıyı kaldırmayı düşünüyor mu, sorusu gündemde. Tabii şu soruyu da sormak gerekiyor, referandumdan 12 Eylül’de geçen anayasa değişikliği sırasında neden yapılmadı? Hükümet askeri yargıyı kaldırmayı düşünüyordu da, çalışmalar sırasında bu konu atlandı mı?

Bu soruya “evet” demek mümkün değil. Çünkü, askeri yargıyı düzenleyen anayasa maddesinde de değişiklik yapıldı. Bir başka ifadeyle hükümet, askeri yargı maddesini değişiklik gündemine aldı, ancak sadece bir ibareyi kaldırdı. Bu ibare, “askeri hizmetin gerektirdiği” ifadesiydi.

O halde, hükümet askeri yargı maddesini unutmuş değil. Ancak askeri yargıyı kaldırma veya köklü biçimde değiştirme düşüncesi taşımıyordu. Askeri mahkemelere dokunmadı.

Askeri yargının iki general ve bir amiralin açtığı dava ve AYİM’in yürütmeyi durdurma kararı vermesinden sonra gündeme taşınması, konunun kişiselleştirilmesi olarak algılanabilir.

Temyiz mahkemesi

Askeri mahkemeler ve AYİM’le ilgili olarak dünyadaki uygulamalar farklı. Türkiye’deki tartışmanın odağını ise Askeri Yargıtay ve AYİM oluşturuyor. Muhalefetin de desteklediği görüşe göre, askeri mahkemeler alt derece mahkemesi olarak görevlerini sürdürür, ancak temyiz mahkemesi olarak Yargıtay yetkili kılınabilir. Askeri Yargıtay yerine sivil Yargıtay’ın bir dairesi, AYİM yerine de Danıştay’ın bir dairesi görev yapabilir.