Fil avı yeniden mi başlayacak?

Fil avı yeniden mi başlayacak?

Almanya’da bugüne kadar hiç bu kadar büyük miktarda fildişi bulunmamıştı. Eylül ayı başında Brandenburg ve Rheinland-Pfalz eyaletlerinde polis yaklaşık 1200 kilo fildişi ele geçirdi. Kaçak fildişinin nereden geldiği bilinmiyor ama muhtemelen Asya pazarı için öngörülmüştü.

Ele geçirilen fildişinin değerinin karaborsada bir milyon euronun üzerinde olduğu bildiriliyor. Bu operasyonun ardından vahşi hayvanların avlanması, yasadışı bir şekilde ticaretinin yapılması ve nesli tükenmekte olan hayvanların korunması için yürütülen zorlu çabalar Almanya’nın da gündeminde öne çıkan konular oldu.

Alman bakan konuya el attı

Bu kaçak fildişleri muhtemelen Almanya’nın Güney Afrika’nın Johannesburg kentinde 24 Eylül ile 5 Ekim tarihleri arasında gerçekleşecek 17. Uluslararası Vahşi Yaşam Konferansı’nda da ciddi bir şekilde angajman sergilemeye hazırlanmasına yol açan sebeplerden biri oldu. Federal Çevre Bakanı Barbara Hendricks de konferanstaki müzakerelere katılacak. 1973’te Washington’da imzalanan ve 1975’te yürürlüğe giren Nesli Tehlike Altında Olan Yabani Hayvan ve Bitki Türlerinin Uluslararası Ticaretine İlişkin Sözleşme’yi aradan geçen 41 yıllık süre içinde 182 ülke imzaladı.

Ticaret 27 yıldır yasak

Ve bu sözleşmeye göre 1989 yılından beri fildişi ticareti yasak. Zira fillerin sayısı giderek azalıyor. 18 Afrika ülkesinde şu anda yaklaşık 400 bin, Asya’da da 50 bine yakın fil bulunduğu tahmin ediliyor. Ticaret yasağına rağmen, son 10 yılda Afrika’daki fillerin sayısının neredeyse üçte bir oranında azaldığından yola çıkılıyor. Çok profesyonel yöntemlerle yapılan avcılığın kârı çok yüksek. Özellikle Vietnam veya Çin gibi Asya’nın yükselen ekonomilerinde fildişinden yapılmış ürünler statü sembolü olarak kabul ediliyor, gergedan boynuzundan yapılan ürünlerin ise şifa etkisi olduğu iddia ediliyor.

Zimbabve ve Namibya avın resmileşmesinden yana

Johannesburg’daki konferansta Zimbabve ve Namibya gibi bazı ülkeler, yabani hayvanların ticaretine yine resmen izin verilmesi için dilekçe vermeye hazırlanıyor. Güney Afrika Cumhuriyeti de yasağın gevşetilmesini isterken Svaziland avlanması yasak gergedanların ticaretine yeşil ışık yakılmasını talep ediyor. Kenya’nın başını çektiği 27 ülkelik bir grup ise buna karşı çıkıyor. Almanya’nın pozisyonu da gayet açık. “Kontrolsüz kaçak avcılığın ışığında yasağın gevşetilmesi kesinlikle yanlış işaret olacaktır” diyen Federal Çevre Bakanı Hendricks ‘tüm devletlerin yasadışı ticaret ile ortaklaşa mücadele etmesi gerektiğini’ vurguluyor.

Almanya kaçak avcılıkla mücadele edilmesini istiyor

Hendricks’e eşlik eden Bakanlık Müsteşarı Jochen Flasbarth da iki tarafın da dilekçelerini geri çekmesinin ve konferansın tamamıyla kaçak avcılık ile mücadele konusuna yoğunlaşmasının en iyi çözüm olacağını söylüyor ve yasağı gevşeterek pazarı daha iyi kontrol etme çabalarının geçmişte başarısız olduğunu hatırlatıyor. Ama örneğin Zimbabve, fildişi avı nedeniyle tehlikede olan fillerin sayısının son dönemde yine arttığını ve bu neslin artık tükenme tehlikesi ile karşı karşıya olmadığını iddia ediyor.

Doğayı Koruma Birliği iç ticarete de karşı

Almanya’nın ve karşı görüşte olan Afrika devletlerinin bu iddialara rağmen başarılı olup olamayacağı belirsizliğini koruyor. Ama en azından Uluslararası Doğa ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği'nin (IUNC) birkaç gün önce Honolulu’da bir araya gelen yaklaşık 1300 üyesi, Namibya, Güney Afrika Cumhuriyeti, Japonya ve Kanada’nın muhalefetine rağmen fildişi ticaretinin ülkelerin iç pazarında da sıkı bir şekilde yasaklanması konusunda uzlaştı. Honolulu’da alınan kararın Güney Afrika’daki konferansa taslak görevi görmesi hedefleniyor.

Almanya'dan ufak bir hediye

Belki de Almanya’dan ufak bir hediye yardımcı olabilir. Alman uzmanlar, yasadışı ticaret güzergahlarını ortaya çıkarmak ve fildişinin nereden geldiğini saptamak için, fildişinin yaşını ve kökenini saptayabilecek bir yöntem geliştirdi. Bu yöntemin merkezinde 30 Afrika ülkesinden 700’ün üzerinde örnek içeren bir veri bankası bulunuyor. Alman Çevre Bakanı bu veri bankasını Johannesburg'da sembolik olarak Uluslararası Vahşi Yaşam Konferansı'na armağan edecek.