Financial Times, "Borç yükü ve enflasyon Erdoğan'ı zorluyor" başlıklı haberinde, AKP'li yetkililerin zayıf TL, artan fiyatlar ve ekonomik belirsizlik döneminde döneminde seçmenlerden oy istiyor olmaktan kaygı duyduklarını yazıyor.
Gazetenin Ankara Muhabiri Laura Pitel'in imzasını taşıyan haberde, "Yıpranmış Türk Lirası'nın son iki haftadır görece bir istikrar yaşadığı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın uluslararası yatırımcılarla arasında uzayan gerilimi tırmandırma politikasının ardından, Merkez Bankası'nın acil faiz artırımı ve üst düzey isimlerden gelen teskin edici açıklamaların sinirleri yatıştırmış gibi göründüğü" belirtiliyor.
Dün yayınlanan enflasyon rakamlarında büyük bir artışın görüldüğünü belirten gazete, bu tablo karşısında Merkez Bankası'nın Perşembe günü yapacağı toplantıda faizleri daha da arttıracağı beklentisiyle TL'nin değer kazandığını yazıyor.
Gazete, Türkiye'nin bunun dışında büyük bir cari açık ve şirket borçları yüküyle karşı karşıya olduğunu ve her ikisinin de değerli dolar ve ABD Hazine tahvillerindeki kâr artışıyla gelişmekte olan ülkelerden uzaklaşan dış yatırımlarla finanse edildiğini aktarıyor.
Financial Times'a konuşan ABD Merkezli düşünce kuruluşu Uluslararası Finans Enstitüsü'nden Uğraş Ülkü "Büyük resim Türkiye'nin piyasa hassasiyetlerine karşı kırılgan bir hale gelmesi" diyor.
Türkiye'nin kırılganlığının Erdoğan'ın neredeyse bir buçuk yıl erkene aldığın parlamento ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinin sadece üç hafta ötede olmasıyla daha da arttığını söyleyen Financial Times şöyle devam ediyor:
Son dönemde desteği yıpranan Adalet ve Kalkınma Partisi'nden yetkililer TL'nin zayıf olduğu, fiyatların ve ekonomik belirsizliğin arttığı bir dönemde seçmenlerden oy istemekten kaygılı. Ama seçim kampanyası dönemindeyken sorunun asıl nedenleriyle başa çıkmaları da zor" diyor.
Bilgi Üniversitesi'nden siyaset bilimi uzmanı Prof. İlter Turan da "Herhangi bir hükümetin seçime girerken enflasyonla mücadele önlemleri alması neredeyse imkânsızdır. Enflasyonla mücadele kemer sıkmayı ve faiz oranlarında düzenlemeleri gerektirir" diyor.
Gazete bunun yerine hükümetin, seçmenleri yanında tutmak için vaatlerde bulunduğunu ve artan petrol fiyatlarını sübvanse etme sözü verdiğini kaydediyor.
Gazete sorunun Erdoğan'ın faiz oranlarına karşı söylediği sözler ve seçimden sonra ekonomideki kontrolünü daha da sıkılaştıracağı yönündeki sözlerinin yatırımcıları korkuttuğunu ve TL'nin düşüşünü hızlandırdığını belirtiyor.
Financial Times'a en büyük kaygılardan biri de bunun 295 milyar doları bulan özel sektör borçlarına etkisi.
"Yılbaşından bu yana yüzde 18 değer kaybeden liradaki değer kaybı, dolar ve euroyla borçlanan şirketlerin borçlarını çevirmesini daha da pahalılaştırıyor" diyen gazete geçen hafta Ankara merkezli Gama Holding'in 1 milyar dolarlık borcunu yeniden yapılandırmak isteyen son şirket olduğu yazıyor.
Gazete "Merkez Bankası yatırımcıların umutlarını karşılayıp faiz arttırmazsa, yeni bir TL satışı daha çok sayıda şirketin borç yeniden yapılandırması içlemesine yol açabilir" diyor.
Financial Times, çok sayıda uzmanın önümüzdeki aylarda ekonomide yavaşlama, hatta durgunluk beklediğini aktarıyor. Haberde görüşlerine yer verilen Hollanda bankası ABN Amro'nun gelişmekte olan piyasalar uzmanı Nora Neuteboom "Büyük olasılıkla zirveye ulaştık ve buradan sonra ekonomik büyüme sadece düşebilir. Bu da otomatik olarak enflasyonu ve cari açığı düşürür, dolayısıyla bir anlamda bu bir düzeltme mekanizması" diyor.
Ancak Neuteboom aynı zamanda en büyük kaygının Türkiye'nin dış yatırımlara bağımlılığı olduğnu da vurguluyor ve Türkiye'nin mevcut cari açığı ve büyüyen dış borcunu finanse etmek için yılda 200 milyar dolar bulmak zorunda olduğunu aktarıyor.
Neuteboom "Şu anda en büyük kaygı yatırımcıların faiz oranları istediklerinden düşük olduğunda bile bu eksiği kapatıp kapatmak istemeyecekleri. Türkiye'nin üzerinde dolaşan kara bulut bu" diyor.