Milliyet gazetesi yazarı Metin Münir, küresel krizin ardından global bankacılık sektörünü mercek altına alarak önemli bir noktanın altını çizdi. Artık dünyanın en büyük ilk üç bankası ABD’de değil. Milliyet gazetesi yazarı Metin Münir, küresel krizin ardından global bankacılık sektörünü mercek altına alarak önemli bir noktanın altını çizdi. İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana bankacılıkta egemen durumda olan ABD, konumunu bir başka ülkeye bıraktı. Artık dünyanın en büyük ilk üç bankası ABD’de değil Çin’de. Bankacılık sektörünün yeni devleri, Çin’deki Industrial and Commercial Bank, China Construction Bank ve Bank of China. İşte Metin Münir’in bugünkü yazısının tamamı… Finans dünyasının geçirdiği deprem dünya bankacılık liginde sıraları değiştirdi. İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana bankacılıkta egemen durumda olan ABD yerini... Evet ... Tahmin ettiniz... Çin’e bıraktı. Piyasa değerine göre, dünyanın en büyük üç bankası artık Çin merkezli: Industrial and Commercial Bank, China Construction Bank ve Bank of China. Onların ardından Morgan Chase (ABD) ve HSBC (İngiltere) geliyor. Ama çok ardından. JPMorgan Chase ile HSBC’nin her birinin piyasa değeri Industrial and Commercial Bank’ın piyasa değerinin yarısından az. İlk 30 banka arasında sadece dört Amerikan bankası var. Uzun yıllar dünyanın en büyük finansal grubu olarak anılan Citigroup 35’inci sıraya düştü. “Geçmiş zaman olur ki hayali cihan değer” deyip Fortune dergisinin sitesinde “2008 dünyanın en büyük bankaları” listesine baktım. Orada ilk üç sırayı ING Bank, Fortis, Citigroup alıyorlardı. Industrial and Commercial Bank 24, China Construction Bank 28’inci sıradaydı. Şimdi, ING, bırakın dünyayı, piyasa değerine göre ölçüldüğünde, Avrupa’nın en büyük 10 bankası arasında bile yok. Fortis de öyle. Bu iki bankanın değeri, piyasa değeri 10 milyar dolar olan Akbank’ın değerinin epey altında. Avrupa’nın açık ara en büyük bankası, piyasa değerine göre 84 milyar dolarla dünya beşincisi olan HSBC’dir. HSBC, İngiltere hükümetinin bankacılık sektörüne verdiği desteğini reddetti ve sermayesini kendi kaynaklarından artırdı. Dün konuştuğum bir bankacı önümüzdeki 10-20 yıl için HSBC’nin dünyada en iyi pozisyonda olan bankalarından biri olduğunu söylüyordu. Amerikan bankalarının tılsımı bozuldu, karizması çizildi. Nakavt vaziyette yerde kalacaklar mı yoksa egemen durumlarına kavuşacaklar mı? Kolay olmayacak gibi. Geçen seneye kadar Uluslararası Para Fonu’nun başekonomisti olan Simon Johnson Amerikan bankalarını ayağa kaldırmak için 3-4 trilyon dolara ihtiyaç olduğunu söylüyor. Onların yerini Çinlilerin alma olasılığı ne? Bu soruların cevabını vermek için çok erken. Çin bankacıları uluslararası olmaktan çok uzak. “Onları Türkiye’de hiç görmüyoruz” dedi bir bankacı. Çin ekonomisi de duraklamaya başlıyor olduğuna göre Çin bankaları finansal kriz illetinden muaf değil. Şurası kesin. Kartlar karıştırılıyor. Ama yeni ellerin dağıtılması için epeyce beklememiz lazım.