T24 - Kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, seçimlerin ardından gündeme gelmesi beklenen anayasa değişikliği sürecinin siyasi istikrar ile uyumlu şekilde yönetilmesinin kredi notunu yukarı yönlü destekleyeceğini fakat bu süreçte siyasetçilerin hızlı büyüyen ekonomiyi soğutma tedbirlerini göz ardı etmemesi gerektiğini kaydetti.
Fitch, milletvekili genel seçimlerinin ardından yayımladığı değerlendirme notunda, anayasa reformu sürecinin siyasi risk yaratabileceğini belirterek, Türkiye'nin kredi notu üzerinde yakın döneme kadar devam eden siyasi istikrarsızlık geçmişinin risk yarattığına dikkat çekti.
Fitch Avrupa, Ortadoğu ve Afrika birimi yöneticisi Ed Parker, alınacak herhangi bir kredi notu kararında önemli bileşenlerden birinin siyasi risk olacağına dikkat çekerek, "Güçler ayrılığı, laiklik, din, milliyetçilik ve azınlık hakları konularında tartışmalı konuları gündeme getirmesi muhtemel yeni anayasaya hazırlık süreci belirgin siyasi risk yaratma potansiyeline sahip" dedi.
Parker, Türkiye'nin siyasi istikrarsızlık geçmişinin kredi notu üzerinde risk unsuru olduğuna dikkat çektiği raporda ayrıca "Türkiye'nin kredi notunun yatırım yapılabilir seviyeye yükselmesi sürdürülebilir büyüme ile uyumlu makroekonomik istikrara bağlı. Cari açık, enflasyon ve bankaların kredi büyümesindeki güncel trendler bu konuda henüz hükme varılabilir bir durum ortaya koymuyor" dedi.
Rapora göre geçen yıl yüzde 3.3 olan bütçe açığının gayrı safi milli hasılaya (GSYH) oranının bu yıl yüzde 2 civarına gerilemesi bekleniyor. Fitch, cari açığın GSYH'ye oranının bu yıl sonunda yüzde 8.3 olmasını, 2012'de ise yüzde 7.4'e gerilemesini öngörüyor.
Bütçe açığı ve kamu borcunun GSYH'ye oranındaki iyileşmelere rağmen seçim sonrasında mali anlamda sıkılaştırıcı tedbirlerin ekonomiyi soğutmak anlamında faydalı olacağını belirtilen raporda, bu tedbirlerin Merkez Bankası'nı da destekleyeceği ifade edildi.