Tedavi gördüğü hastanede 90 yaşında hayata gözlerini yuman duayen fotomuhabiri Ara Güler, son yolculuğuna uğurlandı. Güler için Beyoğlu'ndaki Galatasaray Meydanı ve Beyoğlu Üç Horan Ermeni Kilisesi'nde törenler düzenlendi.
Güler için ilk tören, Galatasaray Meydanı'nda yapıldı. Meydana "Güle güle büyük usta, seni asla unutmayacağız!" ve Güler'in "Yaşam size verilmiş boş bir filmdir. Her karesini mükemmel bir biçimde doldurmaya çalışın." şeklindeki sözlerinin yer aldığı büyükçe bir poster asıldı.
Ara Güler'in naaşı Türk Bayrağı'na sarılı platforma getirildi. Karanfillerin yer aldığı platformda, mumlar yakıldı. Yakınları ve foto muhabirleri naaşın başında bir süre nöbet tuttu. Bir yakını tarafından getirilen Ara Güler'in fotoğraf makinesi ve çantası da tabutun başına konuldu. Daha sonra sahnede duduk ve keman sanatçıları, "Dle yaman", "Sari Gyalin" ve "Grunk" türkülerini, seslendirdi. Güler'in asistanı Fatih Aslan ile yakınları, taziyeleri Ara Cafe'de kabul etti.
Asistan Aslan, törene katılanları selamlayarak, "Umuyorum huzurlu gitti. Son anına kadar yanındaydım. Her şey istediği gibi oldu. Müzesini açtı, arşivini, önemli ellere kıymetli insanlara ve bütün Türk milletine emanet etti. Zaten o da öyle söylüyordu. Türk milletinin malıdır” ifadelerini kullandı.
TIKLAYIN: Fotoğraflarla Ara Güler
Güler için yapılan törene, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ömer Arısoy, İstanbul Valisi Vasip Şahin, Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal, CHP Genel Sekreteri Mehmet Akif Hamzaçebi, Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, AKP Milletvekili Hasan Turan, CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, HDP Milletvekili Garo Paylan, Türkiye Ermenileri Patrikliği Patrik Vekili Aram Ateşyan, Cumhurbaşkanı Sözcüsü İbrahim Kalın'ın da aralarında bulunduğu çok sayıda kişi geldi.
Buradaki törenin ardından duayen fotomuhabirinin cenazesi, Beyoğlu Üç Horan Ermeni Kilisesi'ne götürüldü.
Cenaze töreni nedeniyle İstiklal Caddesi'ndeki nostaljik tramvay, gün boyu hizmet vermedi.
Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan: Ara Güler Sokağı'nın açılışını yapmaya düşünüyorduk Cenaze törenini yapıyoruz. Ona son anında vazifesini yapmak isteyenleri kapalı bir salona tıkmak istemedik. Toprağı bol olsun, Allah rahmet eylesin. Beyoğlu'nda tarih var. Ara Güler'in hikâyesi uzun bir hikâye. Hayallerin peşinden koşmuş biri. Birisi dese ki bana Beyoğlu'nu biri anlatsın "Ara Güler" derdim. Çok mütevazi ve iyi bir insandı.
Güler'in cenazesi sabah saat 10'da Galatasaray Meydanı'ndaki platforma getirildi. Burada törene sanat, siyaset camialarından ve Güler'in sevenleri ile vatandaşlar katıldı.
Televizyon kanalları da cenazede canlı yayındaydı. NTV canlı yayınında Güler hakkında konuşan Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan Güler için "Beyoğlu'nu anlatan bir isim" dedi.
Demircan şöyle konuştu:
"Ara Güler Sokağı'nın açılışını yapmaya düşünüyorduk Cenaze törenini yapıyoruz. Ona son anında vazifesini yapmak isteyenleri kapalı bir salona tıkmak istemedik. Toprağı bol olsun, Allah rahmet eylesin. Beyoğlu'nda tarih var. Ara Güler'in hikâyesi uzun bir hikâye. Hayallerin peşinden koşmuş biri. Birisi dese ki bana Beyoğlu'nu biri anlatsın "Ara Güler" derdim. Çok mütevazi ve iyi bir insandı. "
Güler'in öğrencisi, belgesel yapımcısı Çoşkun Aral, Güler'le geçmişte yaşadıklarına dair açıklamalarda bulundu. "Türkiye'de ulusal takıntımız çok fazla. Her şey 'Türklere mahsus' diye düşünüyoruz. Başka yere gidersek bizi yok ederler korkusu var" diyen Aral, "Ara, bunu aşmış bir insandı. Ara okuyan, araştıran bir insandı. Yargılayan değil" ifadesini kullandı.
Güler'in "Kaçırdığı 2 fotoğraf var" diyen Aral, bu kişilerin "Mustafa Kemal Atatürk ve Albert Einstein" olduğunu kaydetti.
Aral şunları söyledi:
"Mustafa Kemal'in Florya'da çekildiği fotoğraftaki çocuklardan biri Ara Güler'di. Bu olayı anlatırken "Atatürk'ün sandalına takılan arkadaki piçlerden biri de bendim" derdi".
Güler'in fotoğrafçı arkadaşı Süleyman Gündüz, Güler'in portre çalışma tarzında bahsetti. Güler'in çalışmalarının "statik değil dinamik" olduğunu söyleyen Gündüz, "Portre anlayışına yeni bir soluk getirdi" diye konuştu.
Güler'in babasının memleketi olan Şebinkarahisar'dan Ara Güler'in mezarına dökülmek üzere toprak getirildi. Şehrin belediye başkanı Şahin Yılancı, Güler ile ilgili olarak bir anısını "Kentte büyük bir caddeye ismini vermiştik. Geldiğinde "'lk kez kendi adımda bir caddeye yürüyordum' demişti. İnşaallah getirdiğimiz toprağı törenden sonra mezarına dökeceğiz" sözleriyle anlattı.
Jamanak Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ara Koçunyan, Güler'in her şeyden önce bir Beyoğlulu olduğunu söyledi. Fotoğraflarıyla ilgili olarak Koçunyan, "Ara Güler için İstanbul çok derindi" dedi.
Doğuş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Şahenk daha önce fotoğrafla ilgilenmediğini Ara Güler'le tanıştıktan sonra fotoğrafa merak saldığını söyledi. Güler'e "Hoca" diye seslenen Şahenk, "Zamanla bende siyah beyaz fotoğrafçılığa ilgi başladı. Sonra fotoğraf çekmeye başladım. Daha fazla bir araya geldik. Onun ölümsüz eserlerini onun da uygun gördüğü şekilde koruyacak bir vakfın içinde toplayarak, artık sadece Türk Halkı'na değil dünyaya tanıtmak için mücadeleye başlayacağız" diye konuştu. Şahenk, "Hoca, giderken bile 'Merhaba' derdi. Hocada öyle bir elektrik vardı ki, Ara Güler'e herkes severek ve isteyerek fotoğraf verirdi" ifadesini kullandı.
Ara Güler'in asistanı Fatih Aslan, törene katılanları selamlayarak, "Umuyorum huzurlu gitti. Son anına kadar yanındaydım. Her şey istediği gibi oldu. Müzesini açtı, arşivini, önemli ellere kıymetli insanlara ve bütün Türk milletine emanet etti. Zaten o da öyle söylüyordu. Türk milletinin malıdır. Doğuş Grubu'nun Yönetim Kurulu Başkanı Ferit bey bu taşın altına elini koydu. Ara ağabeyimin istediği şekilde yapacak. Öncelikle Ferit Bey'e, bütün Doğuş Grubu'nun çalışanlarına çok çok teşekkür ederim" ifadelerini kullandı. Aslan, hastanede Ara Güler'in son anına değin yanında olduğunu anlatarak, "Gözlerime baktı son kez. Elini son kez kaldırdı. Elimi tut dercesine. Elini tuttum. Ben ailemden annemi kaybettim, genç yaşta kardeşimi kaybettim hiç bu kadar üzüleceğimi tahmin etmezdim" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, Ara Güler için Galatasaray Meydanı'nda düzenlenen törende, taziyelerini ileterek, Güler'in, her biri tarihi belge niteliği taşıyan 70 yıllık fotoğraf arşivini ve huzur dolu gülümsemesini miras bıraktığını söyledi. Ara Güler'in büyük bir sanatçı olduğunu ve istemese de kendisine "sanatçı" demek istediğini ifade eden Oktay, "Duayen sanatçımızı daima güler yüzüyle saygıyla hatırlayacağız" ifadelerini kullandı. Oktay, Ara Güler'in Türkiye'nin çok kıymetli bir fotoğraf sanatçısı olduğunu ve vefatı nedeniyle derin üzüntü duyduklarını ifade ederek, "Alçak gönüllü kişiliğiyle kendisini sanatçı olarak değil foto muhabiri olarak tanımlamayı seçerdi ancak o çok sayıda fotoğraf sanatçısına ilham kaynağı olmuş, büyük bir sanatçıydı. Anı yakalamanın peşinde dünyayı gezmiş, dünyaca ünlü pek çok ismi fotoğraflarıyla ölümsüzleştirmişti. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ı da objektifine konuk eden sanatçı, foto röportajları ve belgeselleriyle hafızalardan silinmeyecektir." diye konuştu. Ara Güler'in "Hatıraların olduğu yere memleket denir" şeklindeki sözünü hatırlatan Oktay, Güler'in fotoğraflarıyla bir memleket destanı yazdığını belirterek, şöyle konuştu: "Ara Güler, aynı zamanda bir kaşiftir. Afrodisias Antik Kenti'ni ve Nuh'un Gemisi'nin izini fotoğraflayarak bunları dünya kültür mirasına kazandırmakla kalmamış, bölgemizin tanıtımına da büyük katkı sağlamıştır. Özellikle İstanbul'un gözü olmuş, tarihini kaydetmiştir. Tarih deyince aklımıza yazılı belgeler gelir ama aslında fotoğraf, zamanın ruhunu anlatmak için kendisinden başka hiçbir şeye ihtiyaç duymaz. Özellikle sanatçımızın şehir fotoğrafları da yine işte bu özellikteki eserlerinden oluşuyor. Kendisi de İstanbullu olan usta sanatçımızın siyah-beyaz İstanbul fotoğrafları, derin anlamlar içeren portreleri hem bizler hem de gelecek nesiller için çok değerli bir birikim ve hazinedir. Merhum sanatçımız, elbette sadece ülkemizde değil dünya çapında da eserler ortaya koymuştur. Fotoğraf sanatının en büyük ödüllerinden olan 'Master of Leica' unvanı kendisine taltif edilen ödüllerden birisidir. Dünyanın önemli haber ajansları ve yayınlarında ülkemizi sağlığında en iyi şekilde temsil etmiştir. Ara Güler'in çok yönlü sanatçı kimliği, görsel hikayeciliği, farklı alanlardaki üretimlerini ve ilham veren yaşamını gelecek nesillere aktaracak bu çalışmaları her zaman desteklediğimizi bir kez daha ifade etmek isterim. Arkasında iki milyonu aşkın fotoğraf karesi bırakarak aramızdan ayrılan sanatçımızın yakınlarına ve sevenlerine tekrar başsağlığı diliyorum. Kendisine verilmiş boş bir film karesinin boş bir filmin her karesini mükemmel şekilde dolduran büyük sanatçımıza, ülkemizin ortak değeri güzel insana hepimiz adına, hepiniz adına 'Huzur içinde uyu' diyorum."
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ise Ara Güler'in "İstanbul'un gözü" olarak bilindiğini ancak Güler'in aynı zamanda bir dünya vatandaşı, dünya fotoğrafçısı olduğunu vurguladı. Güler'in sadece İstanbul'un güzelliklerinin değil dünyanın önde gelen isimlerinin de fotoğraflarını çektiğini ve onları da tarihe geçirdiğini aktaran Kalın, şöyle devam etti: "Fotoğraf sanatçısı değilim ben bir foto muhabiriyim derken sadece tevazu yapmıyordu. Mesleğiyle ilgili çok önemli bir ilkeyi ortaya koyuyordu. Fotoğraf sanatçılığını çok yapay, kurgusal, bir stüdyoda bir mekanda kurgulanmış bir şey olarak görüyordu ama foto muhabirliği o anı yakalayan insanın yapabileceği bir işti. O anı yakalamada onun üstüne hakikaten başka bir isim yoktu. O anlar birikti, 70 küsur yıllık meslek hayatında geriye muazzam bir miras bıraktı. Son mülakatlarından birinde 'Ben milletin kokusunu almışım, benim zenginliğim budur.' demişti. Hakikaten o kokuyu bütün dünyaya tattırabilen, hissettirebilen büyük bir ustaydı. Hepimizin başı sağ olsun. Rabb'im mekanını cennet eylesin, rahmet eylesin."
İbrahim Kalın, daha sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Ara Güler'in vefatı dolayısıyla yayımladığı; "Fotoğraf alanında Türkiye'nin yetiştirdiği en önemli isimlerden olan Ara Güler'in dünyanın en iyi 7 fotoğrafçısından biri olarak gösterilen Master of Leica unvanı sahibi Ara Güler'in vefatını büyük bir teessürle öğrendim. Büyük sanatçılar, vefatlarından sonra da geride bıraktıkları eserleriyle yaşamaya devam ederler. Türkiye'nin yetiştirdiği en önemli fotoğraf ustalarından olan objektifiyle tarih yazan Ara Güler’i de işte böyle bir büyük sanatçı olarak görüyorum. Kendisi dünyanın nitelikli haber ajansları ve yayınlarında ülkemizi temsil etmiştir. Churchill'den Bertrand Russell'a, Indira Gandi'den Salvador Dali'ye, Alfred Hitchcock'tan Picasso'ya birçok tarihi kişiyle gerçekleştirdiği foto röportajlar, asla hafızlardan silinmeyecektir. Ara Güler ustayı, dünyanın büyük müze ve koleksiyonlarında yer alan eserleri ve milyonlara ulaşan fotoğraf albümlerinin yanında kıymetli bir insan olarak hayatımızda bıraktığı derin izlerle de hep daima saygıyla hatırlayacağız. Yakın geçmişte objektifine yansıma mutluluğunu yaşadığım değerli sanatçımızın vefatından duyduğum derin üzüntüyü bir kez daha ifade ederek, yakınlarına ve sevenlerine başsağlığı diliyorum" şeklindeki mesajı paylaştı.