FR: Asıl tartışılması gereken fırsat eşitliği

FR: Asıl tartışılması gereken fırsat eşitliği
Alman basınında CDU’lu millletvekili Linnemann’ın “Almanca’ya hakim olmayan çocuklar ilkokula alınmasın” çağrısı, AB’nin göç politikası ve ABD-Çin arasındaki ticaret savaşına ilişkin yorumlar öne çıkıyor.Aachener Zeitung, CDU'lu milletvekili Carsten Linnemann'ın "Almanca'ya hâkim olmayan çocukların ilkokula alınmaması gerektiği" yönündeki sözlerine ilişkin bir yoruma yer veriyor:"Göçmen çocukların okula gitme zorunluluklarının askıya alınması çağrısı devletimizin eğitim misyonu uyarınca yalnızca mantıksız değil, aynı zamanda tehlikeli de. O halde, örneğin davranış bozuklukları olan çocuklar da okula başlamadan önce bir özel okula mı gitmeli? Evet, okulda öğrenimi güçleştiren kişisel problemlerin yükünün öğretmenlerin omuzlarına yüklenmemesi gerek. Ama Almanya’da yaşayan çocukların bir bölümünü okula gitme zorunluluğundan muaf tutmak yanlış olur. Neden böyle bir şey yapılsın ki? Tüm çocuklar için istenen eğitim başarısına ulaşmanın çok basit bir çözümü var; Linnemann da bunun bilincinde: Para, para, para! Uyum ve eğitimle 'paralel toplumlar'ın önüne geçilebilir. Bunun araçlarını siyasiler yalnızca talep etmekle kalmamalı, aynı zamanda bu araçları sağlamalı da. Bu konuyu siyasi yelpazenin sağ uç noktalarından oy devşirmek için sığ bir biçimde dillendirenler ne ülkelerine ne de partilerine iyilik yapmış oluyorlar."Frankfurter Rundschau'daki yorumda ise aynı konuya ilişkin şu satırlar yer alıyor:"Günümüzde okullarda var olan problemleri son dönemdeki göçe indirgeyenler bu problemlerde kendi payları olduğunu görmezden geliyorlar. Birlik partileri hükümette sorumlu konumda olduğundan Linnemann partisinin buradaki rolünü kendine sormalı. Uzun bir süre Almanca'yı teşvik derslerinden hemen hemen yalnızca ‘Alman' sayılanlar, yani ülkeye Doğu Avrupa'dan gelip yerleşen Alman kökenli göçmenler yararlandı. Diğerleri, örneğin misafir işçilerin çocukları teşvik edilmedi. Sığınmacıların çocukları için ise uzun bir süre okula gitme zorunluluğu yoktu. Linnemann'ın sözleri üzerine alevlenen tartışma yanlış bir tartışma. Doğru tartışma fırsat eşitliği üzerine olmalıydı. Asıl mesele, finansal kaynakların nasıl paylaştırıldığı ve eğitime yapılan yatırımlar. Hâlihazırda mağdur olanların önünü tıkayan değil, şanslara olanak veren adil bir vergi sistemi mesele."Märkische Oderzeitung'da yer alan yorumda ABD ile Çin arasında giderek kızışan ticaret savaşında Pekin yönetiminin yaptığı para birimine yönelik hamlenin diğer ülkeleri de etkileyeceği savunuluyor. Yorumda bu savaşın kazananı olmayacağına dikkat çekiliyor:"Pekin, dolara karşı para biriminin değerini düşürdüğünde bu otomatikman ABD ile Çin arasındaki ithalat ve ihracatı etkiliyor. Ancak diğer Asya ülkeleri de Çin’i rakabette öne geçiren bu hamleye karşılık dolar karşısında kendi para birimlerinin değerini düşürme yoluna gidebilir. Bu döngünün sonucunda da gümrük vergilerinde ortaya çıkan gerçekle karşı karşıya kalınacaktır: Hiç kimsenin avantajlı konumda olmadığı, ama büyüme ve refah kaybına ilişkin sancıları iliklerine kadar hissettiği bir tablo."Akdeniz'de sığınmacılara yardım eli uzatan insani yardım örgütlerinin karşı karşıya kaldığı cezalar ve AB içinde sığınmacıların paylaştırılmasına yönelik bir mekanizmanın yokluğu bir süredir kamuoyunu meşgul eden konular arasında. Wiesbadener Kurier'deki yorumda ideal bir göç politikası nasıl olmalı sorusuna yanıt aranıyor:"İnsanca ve gerçekçi bir göç politası uzun vadede nasıl olmalı? Akdeniz'de binlerce insanın daha boğulmasının ya da Libya'daki kamplara gönderilip burada eziyet görmelerinin kesin surette önüne geçmeli. Diğer yandan AB vatandaşlarının iradesine saygı göstermeli: Avrupa'da makul insanların çoğu sığınma hakkından yana ancak yine her gün on binlerce göçmenin kontrol edilmeksizin AB sınırlarını geçmesini arzu etmiyorlar."DW/SÖ,AÜ© Deutsche Welle Türkçe