Almanya’nın saygın gazetelerinden Frankfurter Allgemeine’de yer alan bir yorumda, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın ‘Sezar hezayanından muzdarip’ olduğu belirtildi. Yazıda Erdoğan için Nazi lideri Adolf Hitler için kullanılan ‘Führer’ ifadesine yer verilmesi dikkat çekti.
Diken.com.tr’de yer alan habere göre, yazının geniş özeti şöyle:
‘Sezar hezeyanı’ çevresinde artık sadece gözü korkmuş yardakçı ve dalkavuklar bulunan, gerçek dünyayla her türlü teması kaybetmiş Roma imparatorlarının mutlak kudret fantazilerini açıklayan bir terim.
Erdoğan da aynı sendromdan muzdarip gibi görünüyor, en azından bu semptomları gösteriyor.
300’den fazla kişinin öldüğü maden felaketinde yakınlarını kaybedenlerin sessiz bir kederle kalmayıp acısını öfkeli söylemler veya tavırlarla ifade etmesi son derece anlaşılır bir durum. Bir ülkenin başındaki politikacı, buna aynı öfke krizleriyle tepki vermemeli; bir devlet adamının vereceği tepki anlayış göstermek, tahammül etmek ve affetmek olmalıydı.
Bu tavır halkın, ülkesi için yaptığı hizmetleri kimsenin yadsıyamayacağı Erdoğan’dan son aylardaki tavırları nedeniyle gitgide daha fazla soğumasına yol açtı.
1 yıl önce Gezi Parkı protestolarına gösterdiği tepki ancak öfkeden gözü dönmüş olarak tanımlanabilirdi: farklı görüşlerde olan ve bunu barışçıl gösterilerle ifade eden insanlara düpedüz terörist damgası vurması, Erdoğan’ın sağduyuyu kaybettiğini daha o zamandan gösteriyordu.
Üzerine AKP’nin en tepesine kadar uzanan yolsuzluk iddialarıyla uğraştıkları için yargı ve polisi sindirmesi, Erdoğan imparatorluğunda sadece ‘Büyük Usta’nın iradesinin geçerli olacağını gösterdi.
Bu durumun Erdoğan’ın siyasi geleceği açısından ne anlama geldiği henüz bilinmiyor. Birçok Türk uzun yıllardır başlarında bulunan ‘Führer’lerine onun iktidarı döneminde hayatları daha iyiye gittiği için müteşekkir; Erdoğan’ın ülke kalkınmasını devam ettireceğine inanıyor (veya umuyorlar).
Ancak Erdoğan’ın üzerinde kara bulutlar toplanıyor ve muhtemelen Soma’da sergilediği insani zaaflar, Erdoğan’ın siyasi otorite eğiliminden daha belirleyici olacak.
Atatürk’ün ardından modern Türkiye’nin ikinci kurucu figürü olabilecek Erdoğan ise maalesef bunu göremiyor veya görmek istemiyor.