Fransa gözünü NATO'ya dikti

Fransa gözünü NATO'ya dikti
Derleyen: Özgür Yusuf CEVAHİR / Tempo24 NATO üyesi 26 ülkenin dışişleri bakanları yarın Brüksel'de toplanarak, nisan başında Fransa ve Almanya’nın evsahipliğinde yapılacak NATO zirvesinin son hazırlıklarını tamamlayacak. Türkiye'nin Dışişleri Bakanı Ali Babacan tarafından temsil edileceği toplantılarda bakanlar, ittifakın savunma planlaması, çeşitli askeri operasyonlar, Afganistan ve Kosova gibi dosyaları ele alacak. 

Fransa'nın Strasbourg ve Almanya'nın Kehl kentlerinde 3-4 Nisan'da düzenlenecek ve ittifakın 60. yılının kutlanacağı NATO zirvesinde, "İttifakın Güvenliği Bildirisi" yayımlanacak. Dışişleri bakanları, bildiri üzerinde de çalışacak ve son değerlendirmeleri yapacak.Türkiye veto edecek mi?NATO zirvesi öncesinde en önemli gündem maddelerinden birini de, Fransa'nın askeri kanada dönüşüne ilişkin gelişmeler oluşturuyor. Türkiye'nin AB üyeliğine sıcak bakmayan Fransa'nın, 43 yıl sonra NATO'ya dönme isteğine Ankara'dan veto gelip gelmeyeceği de merak konusu olmaya devam ediyor. >> Türkiye'nin Fransa için zor kararı>> 'Sarkozy'yi ancak Türk vetosu kurtarır'Türkiye’nin Kıbrıs Rum yönetimini veto etmesi nedeniyle Avrupa Güvenlik ve Savunma Politikası (AGSP) çerçevesinde öngörülen AB-NATO askeri işbirliği şu anda zaten ciddi sekteye uğramış durumda. Arka planda bu varken Türkiye’nin hem NATO, hem de AB açısından büyük önemi olan Fransa’nın İttifak’ın askeri kanadına dönmesini bloke etmesinin ters tepme olasılığı da yüksek görülüyor. 1966'da ayrılmıştıFransa, General Charles de Gaulle'ün kararıyla 1966'da "ABD'ye bağımlı olmamak" için ittifakın askeri kanadından ayrılmıştı. NATO Genel Sekreteri Jaap de Hoop Scheffer, geçen ay Fransa Meclisi Dışişleri Komisyonu’ndaki özel oturuma katılarak, İttifak'ın askeri komuta kademesine geri dönmesi halinde Fransa'ya kilit görevlerde sorumluluk verileceği sözünü vermişti. Fransız muhalefeti istemiyorFransız muhalefet partileri ise, NATO'nun askeri kanadına dönüş ile birlikte "Fransa'nın bağımsızlığının gölgeleneceği" yolunda hükümete sert eleştiriler yöneltiyor. Liberal eğilimli Demokrasi Hareketi'nin (MoDem) lideri François Bayrou, geçen ay yaptığı açıklamada, "NATO'ya geri dönüşün hem Fransa, hem de Avrupa için yenilgi olduğunu" savunarak, "Kimliğimizi ve mirasımızın bir bölümünü feda etmek zorunda kalacağız ve hiçbir şeye yararı olmayacak" dedi. Sosyalist Parti senatörleri Jean-Louis Carrere ve Didier Boulaud de, hükümetin savunma politikasının hem meclis, hem de senato genel kurulunda tartışılmasını ve sonunda bağlayıcı nitelikte bir oylama yapılmasını istedi. Komünist Parti milletvekilleri de NATO'nun askeri kanadına dönüşü, "ülkenin egemenliğine darbe vuracağı" ve "ABD'nin etkisi altında kalınacağı" gerekçesiyle eleştiriyorlar. 17 Mart'ta özel oturumFransa Meclisi ve Senatosu, ülkenin NATO'nun askeri komuta kademesine dönüşüyle ilgili olarak 17 Mart'ta özel oturum düzenleyecek. Başbakan François Fillon, önce Meclis, sonra Senato genel kurulunda konuşarak, hükümetin konuyla ilgili kararını milletvekili ve senatörlere anlatacak. Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ise 11 Mart tarihinde yapacağı konuşmayla, NATO'nunu askeri komuta kademesine dönüş konusunda kamuoyunu bilgilendirecek. 'ABD'den bağımsız müttefik'Diğer taraftan Paris yönetimi, "NATO ile ilişkilerini güncelleştireceğini" belirtirken, "ABD'den bağımsız ve hükümran bir müttefik" olarak kalacağını da ileri sürüyor. Fransa Savunma Bakanı Herve Morin, "ülkesinin NATO askeri kanadına dönüşünün 1995 yılından bu yana adım adım gerçekleştiğini, ittifak genelkurmayında halen 120 Fransız subayının görev yaptığını, Fransa'nın tüm NATO askeri operasyonlarına katıldığını, Kosova ve Afganistan'da komutanlıklar üstlendiğini" hatırlatırken, "bunlara rağmen askeri planlamalara katılamadıklarını" belirtti ve "bu anlamsız duruma son verileceğini" ifade etti. Fransa, NATO'da sadece Savunma Planlama Komitesi ve Nükleer Planlama Grubu toplantılarına katılamıyor. Fransızlar, askeri kanada dönüş pazarlıklarında, halen ABD kontrolünde bulunan bazı üst düzey komutanlıkların kendilerine ve diğer Avrupalı müttefiklere aktarılmasını, "NATO'nun Avrupalılaştırılmasını" istiyor. Fransa kurucu üyeydiAlman Deutsche Welle’nin Türkçe sitesinde Christoph Hasselbach imzasıyla yayımlanan makalede ise Fransa’nın NATO macerası şöyle özetleniyor: Fransa, 1949'da NATO'nun kurucu üyelerindendi. Hatta NATO'nun merkez karargahı bile, 1952'den itibaren Paris'te bulunuyordu. Ancak ABD'nin pakttaki ağırlığı Cumhurbaşkanı Charles de Gaulle'ü başından beri rahatsız ediyordu. Fransa'nın nükleer güç olmasının ardından, karar yetkisini diğer ülkelere devretmek istemeyen de Gaulle, 1966 yılında NATO'nun askeri kanadından ayrılma kararı aldı. De Gaulle, söz konusu olanın, ulusal egemenlik konusunda tekrar normal bir duruma kavuşmak olduğunu söylüyordu. Karargâhın merkezi Brüksel'de Bu kararın ardından merkez karargâh da Paris'ten Brüksel'e taşındı. Fransa artık nükleer silahları hakkındaki kararları tek başına verebiliyordu ama buna karşılık pakt içindeki nüfuzu da zamanla azaldı. Ancak de Gaulle'ün halefleri de bu nüfuz kaybına karşı kayıtsız kaldılar. ABD Başkanı George Bush'un 2003 yılında Irak'a girmesi de, Atlantikaşırı ittifaka soğuk bakanların ekmeğine yağ sürüyordu. Fransa'nın o tarihteki Cumhurbaşkanı Jacques Chirac, "Barışı temel alan düşünce yapımızı değiştirmek ve savaşı temel alan bir düşünce yapısına geçmek için, hiçbir neden görmüyoruz" şeklinde konuşuyordu. Terörle mücadele önem kazandı Ancak 90'lı yıllarda Paris'te farklı düşünenler de sesini duyurmaya başlamıştı. Soğuk Savaş'ın sona ermesi stratejik açıdan yepyeni bir tablonun oluşmasına neden olmuş, 2001'den itibaren de terör ile mücadele giderek daha çok ön plana çıkmaya başlamıştı. Şimdi Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy NATO'ya dönmeyi hedefliyor. Fakat birçok Fransız hâlâ kuşku içinde. Sarkozy, Avrupa siyasetinden argümanlar ile ordu mensuplarını iknaya çalışıyor. Fransa'nın Avrupa'daki neredeyse bütün ortaklarının, pakta üye olduğuna dikkat çeken Sarkozy, bu ülkelerin Fransa'nın neden dışarıda kaldığını anlamakta zorluk çektiklerini söylüyor. 'Karar Fransa'yı güçlendirecek' Sarkozy, NATO'nun askeri kanadına geri dönüşün, Fransa'yı zayıflatmayacağını, aksine güçlendireceğini savunuyor. Zira pakt içinde bazı önemli makamlara Fransızların getirileceği yönünde Sarkozy'ye verilmiş taahhütlerin olduğu bildiriliyor. Sarkozy sadece Fransa'yı değil, NATO'nun Avrupa ayağını da güçlendirmeyi hedefliyor. Fransa zaten Afganistan'da ya da Balkanlar'da önemli NATO misyonlarına katkıda bulunuyor. Sarkozy'nin daha Avrupalı bir NATO vizyonu, sadece birçok Fransızın değil, Avrupalı müttefiklerinin de hoşuna gidiyor. Şubat sonu Polonya'nın Krakov kentindeki NATO bakanlar toplantısına katılan Almanya Savunma Bakanı Franz-Josef Jung, Fransa'nın tam üye olmasının sadece NATO için değil, Avrupa için de olumlu bir adım olacağını söyledi. 'Egemenliğimizi kısıtlamaz'AB'nin, savunma politikalarında güçlü bir partner haline gelmeye devam ettikçe, NATO ile ortaklaşa etkin adımlar atabileceğini belirten Jung, Afganistan ve Kosova örneklerinin, NATO ve Avrupa'nın yakın işbirliğinin öneminin ve gerekliliğinin göstergeleri olduğunu kaydetti. Fransa Savunma Bakanı Hevre Morin da dün yaptığı açıklamada, Kuzey Atlantik Paktı’nın askeri komuta yapısına geri dönüşün, ülkenin egemenliğini kısıtlamayacağını bir kez daha yineledi. Görünüşe göre, Fransa'nın Nisan ayında yapılacak NATO zirvesinde, paktın askeri kanadına dönmesinin önünde pek bir engel bulunmuyor.