Fransa soykırım yasalarından vazgeçiyor

Fransa soykırım yasalarından vazgeçiyor
* Fransa soykırım yasaları konusunda ilk kez geri adım attı. Fransa Ulusal Meclisi bünyesinde geçtiğimiz aylarda konuya ilişkin olarak kurulan komisyon, çok sayıda tarihçi, sosyolog ve bilim insanlarının görüşünü aldıktan sonra hazırlanan raporu, oy birliğiyle kabul etti. * Bu karar, Ermeni soykırımı iddialarını tanıyan yasayı düşürmüyor ancak soykırım iddialarını inkar etmeyi suç saymayı öngören yasa tasarıları rafa kalkıyorRapor Fransa'nın bundan sonra soykırım yasası çıkarmaması gerektiğine dikkat çekiyor. 13 Temmuz 1990'da çıkan ve `Gayssot yasası' olarak bilinen yasaya dayanarak geçtiğimiz yıllarda, aralarında Ermeni soykırımı iddiaları da dahil olmak üzere soykırım olduğu öne sürülen kimi olaylar hakkında yasalar çıkartan Fransa, böylece bu süreci tamamlamış olacak. Komisyonda kabul edilen bu rapor, geçmiş soykırım yasalarının değiştirilmesi ya da tamamen kaldırılmasını talep etmiyor; ancak yenilerinin gündeme getirilmesine engel oluyor. Buna göre, Ermeni soykırımını tanıyan ve 2001 yılının Ocak ayında yürürlüğe giren yasanın değiştirilmesi, rapora göre sözkonusu olamayacak. Ancak 2006 yılının Ekim ayında Ulusal Meclis'te kabul edilmesine karşın, o günden bu yana Fransa Senatosu'nun gündemine gelmemesi nedeniyle yürürlüğe giremeyen `Ermeni soykırımını inkarı suç sayan' yasa tasarısının resmiyete kavuşması olasılığının, yeni düzenlemeyle birlikte fiilen ortadan kalktığı ifade ediliyor. Konuya ilişkin en ilginç iddia ise önceki hükümetlerde üst düzey görevlerde bulunan Françoise Chandernagor'dan geldi. Chandernagor, Le Monde gazetesinde yeralan demecinde, 1990 yılından bu yana Fransa'da oylanan ve yürürlüğe giren, Ermeni iddialarını onaylayan madde dahil hiçbir soykırım yasasının, tamamen geçerlilik kazanmadığını öne sürüyor. Geçtiğimiz Temmuz ayında Fransa anayasasında yapılan ve `anayasal uygunsuzluk istisnası' olarak adlandırılan değişikliğin önemini vurgulayan Chandernagor, gerek Ulusal Meclis'çe gerekse de Fransa Senatosu'nca bugüne dek kabul edilen soykırım yasalarından hiçbirinin `Anayasa Konseyi'nin onayından geçmediğini, bu nedenle de bu yasaların hiçbirinin `tam anlamıyla anayasallaşmadığını' iddia ediyor. Chandernagor, bunun, soykırım yasaları uyarınca suçlanan herhangi bir kimsenin, `anayasal uygunsuzluk istisnası'nı gerekçe göstererek suçlamaları reddedebilmesine olanak tanıyan bir durum olduğunu ifade ediyor. Fransa'nın önde gelen bazı tarihçileri, kısa bir süre önce `Tarih için Özgürlük' adlı bir inisyatif kurarak, soykırım yasalarının Meclis'ten geçmesinin engellenmesini istemişlerdi. Söz konusu tarihçiler, bu yasaların, tarihçilerin araştırma ve ifade özgürlüğünü kısıtlar nitelik içerdiklerini öne sürmüşler ve bir manifestoyla tepkilerini dile getirmişlerdi. Ermeni diasporası eylem yapacakÖte yandan Ermeni diasporası, sözde soykırımı inkarın suç sayılmasını sağlama girişimlerini sürdürüyor. Fransa Ulusal Meclisi'nin 12 Ekim 2006 günü kabul ettiği ve `Soykırımı inkarı suç sayan' yasanın o günden bu yana Fransa Senatosu'nun gündemine alınmaması, dolayısıyla da yasanın yürürlüğe girmemesini protesto edecek olan Fransa'daki Ermeniler, gösteride kamuoyunca tanınan bazı isimleri de ağırlayacaklar. Cumartesi günü Fransa Senatosu önünde gerçekleştirilecek gösteriye Fransa'nın dünyaca ünlü filozofu Bernard Henri-Levy katılacak. 1915 olayları hakkında daha önce yaptığı açıklamalarla Ermeni tezlerini destekleyen Henry-Levy, bir adım daha atarak diasporanın gösterisine katılacak. Gösteride, son sözde soykırım gününde bir konuşma yapan ve Fransa'nın en büyük mason derneği olan Büyük Doğu Locası'nın `büyük üstatlığı' görevini kısa bir süre öncesine kadar sürdüren Jean-Michel Quillardet de hazır bulunacak. Ayrıca Yahudi soykırımı kurbanlarının haklarını savunan bazı dernekler de gösteriye katılacak. Fransa Senatosu gündeminde 2 yıldır bekletilen soykırımı inkar yasası, Türkiye ile Fransa arasındaki ilişkilerin, tarihindeki en gergin günlerine girmesine neden olmuş; özellikle de kimi Fransız firmalarının, Türkiye'deki bazı büyük çaplı ihalelere alınmaması sonucunu doğurmuştu.