Fransa ve İngiltere yeraltı kaynaklarını kimseye kaptırmak istemiyor!

Fransa ve İngiltere yeraltı kaynaklarını kimseye kaptırmak istemiyor!
T24 - Kaddafi haftalardır kayıp, isyancılar ise dünyanın önde gelen devletleri tarafından tanındı. Şimdi sıra ülkeyi yeniden inşa etmekte. Muhaliflere hava harekatı ile destek veren Fransa ve İngiltere zengin yeraltı kaynaklarını kimseye kaptırmak istemiyor. Libya'daki iç savaş sona yaklaşırken Kaddafi sonrası için şimdiden hesap yapılmaya başlandı. Dünya devleri ülkenin yeraltı kaynaklarından pay almak için yarışa girdi.  İsyancılar için hayati öneme sahip bu mesele ülkenin refaha erişmesini sağlayacak. Yabancı şirketler ise doğalgaz ve petrol pastasından pay alabilmek için şimdiden sıraya girdi. Afrika'nın en zengini Savaştan önce Libya günde yaklaşık 1.6 milyon baril petrol çıkarıyordu. Bu da dünya üretiminin yüzde ikisine denk geliyordu. 44 milyar barillik rezerviyle Libya, Afrika’nın en fazla petrol rezervine sahip ülkesi. Fakat bu zenginlikten yeterince faydalanamayan ülke üretimde ve ihracatta Afrika’da dördüncü sırada bulunuyor. İtalyanlar avantaj kaybedebilir Fakat üretilen petrolün yüzde 85’inin Avrupa’ya ihraç edilmesi bölgede tam bir ‘kara altın savaşı’ yaşanmasına neden oluyor. İtalya’nın Libya ile olan köklü ilişkileri sayesinde petrol devi ENI pastadan aslan payını alıyor. Ayaklanmanın başlamasından önce de yüzde 15’lik üretimi ile şirket, ülkede yabancı petrol üreticileri arasında ilk sırada bulunuyordu. Fakat ENI’nin karşısında zorlu rakipler bulunuyor. Fransızlar yarışta önde Fransa’nın koalisyon güçlerinde bulunması TOTAL’in de piyasadaki şansını artırıyor. İsyancılar Fransız petrol devinin, ülke üretimin yüzde 35’ini üstlenebileceğinden bahsediyor. Bu iki devi ise Katar ve İsviçre’den iki petrol şirketi takip ediyor. İngiliz, Avusturyalı, Hollandalı ve Amerikalı petrol devleriyse listedeki diğer isimler. Ülkenin savaş öncesi üretimini tekrar yakalayabilmesi içinse en az 2 yıl gerektiği hesaplanıyor. Rusya'nın işi zor, Çin taktik değiştirdi Libya pazarına Rusya ve Çin’in girmesine ise imkansız gözüyle bakılıyor. Mart ayında Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde Libya’ya karşı alınan müdahale kararını Pekin ve Moskova veto etti. Uzmanlar iki ülkenin isyancıları desteklememesinden dolayı halihazırdaki anlaşmaların yenilenmeyeceğini düşünüyor.  Çin yönetimi, Libyalı muhalifleri tanımakta uzun süre tereddüt etmişti.  Kısa süre önce Libya lideri Kaddafi'nin devrileceği kesinlik kazanınca, Çin de Libyalı muhaliflerden yana bir tutum sergilemeye başladı. Çin Dışişleri Bakanlığı, Libya halkının taleplerini saygı ile karşıladıklarını duyurdu. Ayrıca Pekin yönetimi, ülkenin yeniden yapılandırılmasında Birleşmiş Milletler nezdinde öncü bir rol üstlendi. Almanya dışarıda kaldı Alman Frankfurter Allgemeine gazetesi ise Merkel yönetimini 'yanlış ata oynamakla' suçuluyor. Gazetede bugün yayınlanan bir yorumda Alman Şansölye'ye ağır suçlamalar var:  "NATO’nun operasyonu olmasaydı, isyancıların bu despot lideri devirmesi mümkün olmazdı. Kaddafi’nin, tıpkı Suriye’de Beşar Esad’ın yaptığı gibi, çılgınca etrafına saldırmasını engelleyen NATO’ydu. İşte bu nedenle yeni Libya yönetiminin NATO’nun desteğine bundan sonra da ihtiyacı olacak. Edinilen tecrübeler ışığında Libya başka kime güvenebilir? Almanya Başbakanı Merkel, Paris’te düzenlenecek Libya’ya yardım konferansında ülkesinin uluslararası itibarının nasıl zarar gördüğünü öğrenecek. Oluşan zarar konusunda ise muhtemelen bir açıklama yapmayacak. Dışişleri Bakanı Westerwelle de kısa bir süre öncesine kadar Almanya’nın uğradığı zararı kabul etmek istemiyordu. Alman diplomatlar ise durumu farklı değerlendiriyor. Onlara göre, Başbakan, Almanya'nın en azından Libya’daki geçiş sürecine cesurca katılacağı sözü vererek ülkesine yönelik şüpheleri ortadan kaldırmaya çalışmalı." Türkiye umutlu  İç savaştan önce yani sadece 6 ay önce Türk şirketler Libya'da yılda 3.5 milyar dolarlık inşaat işi yapıyordu. Ticaret hacmi ise 2 milyar dolara ulaşmıştı. Ülkedeki karışıklığın ardından Türk şirketlerinin alacakları da tehlikeye girdi.  Türklerin Libya'daki bankalarda 100 milyon dolar mevduatı bulunuyor. İnşaat şirketlerinin ise 950 milyon dolar değerinde mal varlığından ise haber yok. Ancak en büyük kalem tahsil edilemeyen alacaklar, yaklaşık 1.4 milyar dolar. Türkiye, NATO nezdinde hava harekatına karşı çıktıysa da muhaliflere siyasi destek verdi. Hatta Libya'nın geleceğinin görüşüldüğü konferansa hem öncülük hem de ev sahipliği yaptı.  Türk şirketlerinin yeni Libya'dan beklentisi Avrupa şirketlerinin aksine petrol değil önceki işleri yani ağırlıklı olarak inşaat ve ticaret.