Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul İl Başkanı Birol Aydın, Haçlı terörü ile hem Batı’da İslam karşıtlığının artmasının hem de İslam ülkelerine yönelik yeni işgal hareketlerinin amaçlandığını kaydetti. Aydın, Fransa’da yaşanan saldırı olaylarının Haçlı terörü olduğunu söyledi.
Birol Aydın'ın açıklaması şöyle:
"Terör kimden gelirse gelsin ve kime yönelirse yönelsin kabulü asla mümkün olmayan tedhiş hareketidir. Bu anlamda Fransa’da yaşanan ve 12 kişinin ölümüyle sonuçlanan terör olayını kınıyoruz.
Ancak şurası çok açıktır ki, İslam karşıtlığıyla zaten tartışmaların odağındaki bir dergiye yönelik bu terör olayıyla İslam ve Müslümanlar hedef alınmıştır. Batı’da yükselen İslam karşıtlığı bu saldırı ile körüklenmek ve daha da vahimi saldırıyı gerçekleştiren kişilerin kimlikleri üzerinde İslam ülkelerine yönelik yeni bir saldırı bahanesine zemin hazırlanmak istenmektedir."
"Fransa’nın özellikle Cezayir, Libya, Tunus, Nijer ve Mali gibi Afrika ülkeleri üzerindeki ırkçı emperyalist sömürgeci hayalleri öteden beri bilinmektedir. Kaddafi’yi devirmek bahanesiyle Libya’ya yapılan ilk saldırı 'bu bir Haçlı seferidir' denilerek Fransa tarafından gerçekleştirilmişti. Yine Fransa, Mali’ye 'İslamcı militanları önlemek' bahanesiyle askeri müdahalede bulunmuştu. Özellikle Kuzey ve Kuzey Batı Afrika üzerinde etkili olmayı ve bu sayede Akdeniz’i kontrolü altında tutmayı amaçlayan Fransa buna zemin hazırlamak için kendi ülkesinde bir takım trajik oyunlar sergilemekten geri durmuyor. Şunu çok net bir şekilde söyleyebiliriz ki, Fransa Haçlı saldırılarına zemin oluşturmak için kendi ülkesinde çatapat patlatmaktadır. Tıpkı ABD’nin Afganistan ve Irak’ı işgal etmek için 11 Eylül’ü tertiplemesi gibi!"
"2011 yılında Norveç’te Anders Behring Breivik’in 77 kişiyi öldürmesi gerçek bir terör olayı idi. Ancak kimse kalkıp da 'Bu Hıristiyani terördür' demedi; denmesi de zaten doğru değildi. Onun içindir ki dünyanın neresinde olursa olsun terör olaylarını 'İslami' diye nitelendirmek en hafif tabiriyle hastalıktır. Fransa’da 12 kişinin bir kurgu sonucu öldüğü gün Yemen’de de bir bombalı saldırı sonucu 35 kişi öldü. Ancak 12 kişinin ölümü 35 kişinin ölümünden daha çok ilgi gördü.
Batı’nın işgal ettiği ülkelerde de hemen her gün onlarca sivil yaşamını kaybediyor ve fakat hiç bu kadar yankı bulmuyor. Bunu Batı’nın ırkçı emperyalist politikaları açısından anlayabiliriz; ancak İslam ülkelerinin Yemen’deki olaya Fransız kalmasını anlamakta güçlük çekiyoruz. Müslümanlar her zamankinden daha uyanık olmak ve olaylar karşısında ferasetli davranmak zorundadır."