Freedom House raporuna göre ilerleme yok: Türkiye yine 'özgür değil' olarak değerlendirildi

Freedom House raporuna göre ilerleme yok: Türkiye yine 'özgür değil' olarak değerlendirildi

Merkezi Washington’da bulunan ve demokrasi, insan hakları ve siyasi özgürlüklerin teşvik edilmesini amaçlayan Freedom House (Özgürlük Evi), “Dünyada Özgürlükler 2022” raporuna göre Türkiye, geçen yıl olduğu gibi gibi bu yıl da “Özgür Olmayan Ülkeler” kategorisinde yer aldı.

Türkiye'nin özgürlük puanlaması geçen yıla göre değişmeyerek, 32'de kaldı.

Avrupa’nın en az özgür ülkesi olan Türkiye son 10 yılda 31 puan geriledi ve Mali ile Orta Afrika Cumhuriyeti’nin ardından en fazla düşüş kaydeden üçüncü ülke oldu.

Boğaziçi Üniversitesi, HDP'ye kapatma davası, İstanbul Sözleşmesi ve Osman Kavala'nın tutukluluğu vurgulandı

Düşünce kuruluşunun 2022 Türkiye raporunda, 2021 yılında yaşanan gelişmeler dört başlık altında özetlendi:

- Ocak ayında Cumhurbaşkanı Erdoğan, siyasi müttefikini Boğaziçi Üniversitesi'nin rektörü olarak atadı ve öğrenciler ve öğretim üyelerinin, polisin birçok kez şiddet kullanarak dağıttığı aylarca süren protestolarına neden oldu.

- Haziran ayında Anayasa Mahkemesi, ülkenin ikinci büyük muhalefet partisi Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP) kapatılmasına yönelik bir davayı kabul etti. 2016 yılından bu yana tutuklu bulunan binlerce partiliye, yıl içinde gerçekleştirilen HDP yetkililerine yönelik tutuklamalar da eklendi.

- Mart ayında Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'yi toplumsal cinsiyete dayalı şiddetle mücadele amaçlı uluslararası bir anlaşma olan İstanbul Sözleşmesi'nden tek taraflı olarak çekti ve bu durum yerel ve uluslararası hak gruplarının ve yabancı hükümetlerin tepkisine yol açtı.

- Türkiye'nin en önde gelen siyasi tutuklusu Osman Kavala'nın yargı süreci hakları yıl boyunca reddedildi. Kavala, AİHM'nin 2019'da derhal serbest bırakılması yönündeki kararına rağmen 2021 yılı sonu itibarıyla tutuklu kaldı.

"Otoriter liderler iş birliği yapıyor"

Otoriter liderlerin yeni baskı biçimlerini yaymak ve üzerlerindeki demokratik baskıyı püskürtmek için birbirleriyle aktif olarak işbirliği yaptıklarını ve bazı durumlarda otoriter yardımın büyük ölçüde ekonomik olduğunu belirten Freedom House, Türkiye’yi de kattığı bir örnekle “Rusya, Çin ve Türkiye hükümetleri Venezuela rejimine ticaret ve yatırım sağlayarak, demokrasilerin hileli seçimleri ve muhalefete yönelik baskıları nedeniyle Caracas’a uyguladığı yaptırımları mahsup ettiler” ifadelerine yer verdi.

Türkiye örneği, otoriter hükümetlerin, uluslararası baskıya karşı çıkmanın yanı sıra, gözaltı, yasadışı iade, Interpol istismarı, vekaleten zorlama ve dijital gözetim gibi araçlarla kendi sürgündeki muhaliflerini susturmak için ulus ötesi baskıyı kullanırken işbirliği yapması konusunda da Freedom House’un raporunda yer aldı.

Raporda, “Ulus ötesi baskı vakalarının çoğu, baskıcı devlet ile hedef alınan devlet arasında işbirliğini içerir. Tarafların güvenlik kurumları genellikle hedef alınan aktivistlerin gözaltısı ve yasadışı iadesi için birlikte çalışır. Mahkemeler ve göç kurumları da bu aktivistlerin iadesi veya sınır dışı edilmesi taleplerini yerine getirir. Örneğin, Kırgızistan hükümetinin Mayıs 2021'de Orhan İnandı'nın kaçırılmasında Türk istihbarat servislerine yardım ettiğine dair kanıtlar var ve İnandı terör suçlamalarıyla yüzleşmek üzere Türkiye'ye teslim edildi. İnandı, Kırgızistan'da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 2016'daki darbe girişiminden sorumlu tuttuğu Gülen hareketiyle uyumlu bir okul ağı kurmuştu” denildi.