Futbolda El Fahim krizi!

Real Madrid, 2000'de tam 60 milyon euro ödeyerek Louis Figo'yu renklerine bağladığında futbol tarihinin en pahalı transferi de gerçekleşmiş oldu.
Aynı yıl Crespo da 55 milyon euro gibi astronomik bir fiyatla Lazio forması giymeye başladı. Ancak bir yıl sonra anlaşıldı ki bu rakamlar sadece bir başlangıç. Real Madrid bir yıl sonra Zinedine Zidane'a karşılık Juventus'a tam 73.5 milyon euro verdi. Bu rakam 7 yıldır geçilemiyor. Ancak 247 milyon euro ödeyerek Manchester City'yi satın alan Dubaili Süleyman el-Fahim'in, kulübün ezeli rakibi Manchester United'ta forma giyen Cristiano Ronaldo için 170 milyon euro ayırdığını açıklaması Zidane'ın ücretini tarihe gömebilir.
Referans'ın haberine göre,  2000/01 sezonunda başını R. Madrid, Milan, Juventus ve M. United gibi takımların çektiği astronomik rakamlara futbolcu transfer etme politikası futbolu bir krizin eşiğine getirmişti. Yıldız futbolcuların ücretlerinin astronomik rakamlara çıkmasıyla birlikte futbolcuların ortalama ücretlerinde de önemli bir artış yaşanmış ve birçok kulüp "mecburen" bol sıfırlı kontratlara imza atarak ekonomik krizin eşiğine sürüklenmişti. 2003'e gelindiğinde, bu sezon yeninden İtalya Seri A'ya yükselen Napoli iflasın eşiğine gelmişti. Yunanistan'ın AEK takımı kapanmamak ve iflas etmemek için mili oyuncuların bonservislerini serbest bırakmıştı. İtalya'nın en köklü ve mali açıdan güçlü kulüplerinden Roma, içinde bulunduğu krizden kurtulmak için taraflardan yardım kampanyaları düzenlemelerini istiyordu.
 
400 kulüp krize girdi
Ve 90'ların sonu ile milenyumun başında İngiliz futboluna yeni bir ivme kazandıran Leeds United, efsane kadrosunu dağıtarak -ki o kadroda bulunan Keewell bugün Galatasaray'da- küçülmek zorunda kaldı ve bir alt kümeye düştü. Ekonomi dergisi BusunessWeek'in 2004'te yaptığı bir araştırmaya göre Avrupa'da 1. liglerde mücadele eden 400 kulüp finansal kriz yaşıyordu. Yine aynı araştırmaya göre, Seri A takımları 1.4 milyar dolarlık 2002 yılı satışlarında toplam 485 milyon dolar kayba uğradı. Bu kayıp, 2003'te 360 milyon dolardı. Mali bakımdan sağlam görünen Premier League'de bile, 20 kulüpten sadece 5'i sezon sonunda, vergi öncesi faaliyet kârı yaratabildi. 
Birçok kulüp nefes alabilmek için banka kredilerine başvurdu ve borç sarmalı giderek büyüdü. Ama geri ödemelerin gerçekleşmesinin sportif başarıya bağlı olması ve büyüklerle küçükler arasındaki makasın giderek açılmasıyla bu başarıya ulaşmanın olanaksızlıkları Avrupa'da orta sıralarda yer alan ama gelecek vaat eden takımların hızlı bir ekonomik çöküş yaşamasına neden oldu. Örneğin 2000'de yakaladığı başarıyı tekrarlamaya çalışan ve hatırı sayılır rakamlarla kredi borcu alan Galatasaray, aynı başarıyı tekrar yakalayamayınca uzun yıllar süren bir ekonomik krizle mücadele etmek zorunda kaldı.
Bir yandan futbol kulüpleri ve ligler arasıdaki makas açılırken diğer yandan kulüpler yeni gelir kapıları aramaya başladı. İlk önlem futbolcularla peşin para yerine, performansa dayalı ödeme öngören sözleşmeler imzalamak oldu. Daha sonra stat gelirlerinin artırılması gündeme geldi. Kombine bilet satışları özendirildi, stadyumlar yenilendi ve stat adları büyük firmalara verildi (Alianz Arena-Bayern Münih, Emirates-Arsenal, Philips-PSV. Türk Telekom-Galatasaray). Öte yandan maçlara "paralı taraftarın çekilmesi" ve stadyumların alışveriş merkezi olarak tasarlanması gibi çözümler üretildi. Türkiye'de bu işi en iyi biçimde Fenerbahçe başardı. Ve kulüplere sahada yer alan 18 içinde en az bir futbolcunun yer alması şartı getirildi. Son olarak FIFA, 2012'den itibaren "6+5" olarak bilinen yabancı sınırlamasının uygulanmasına karar verdi.
 
Futbol beyaz işine benzemez
Bu tür önlemlerle ve yaratılan yeni gelir kapılarıyla dengelenmeye çalışılan endüstrideki rekabet ortamı, yeniden yara alacak gibi görülüyor. Roman Abramoviç'in 2003'te Chelsea'yi satın alması ve futbolculara astronomik rakamlar ödeyerek piyasayı yükseltmesi diğer kulüplerin yöneticileri tarafından eleştiriliyordu ki Süleyman el-Fahim çıtayı çok daha yükseklere çıkaracak gibi görünüyor. Serveti Abramoviç'i 10'a katlayan Fahim, Ronaldo için 170 milyon dolar öderse ve beyan ettiği gibi Fabregas, Torres gibi oyuncuları yüksek rakamlara M. City kadrosuna dahil ederse, futbolcu ücretleri için yeni bir ortalama belirlenmek zorunda kalınacak. Ve belki de bugün 40-50 milyon euro değer biçilen bazı futbolcuların değeri 100 milyon euroya kadar çıkacak.
Futbol cazip ve eğlenceli bir endüstri. Büyük sermaye gruplarının göz ardı edemeyeceği bir alan. Ancak, böylesi gelişmeler futbolun geleceğini tehdit edebilir. Buzdolabı üretiminde kıyasıya rekabet ve rakiplerini piyasadan silme bir başarı olabilir belki ama söz konusu futbol olduğunda, rekabettin "dostça ve denk güçlerin mücadelesi" şeklinde geçmesi endüstrinin geleceği için olmazsa olmazların başında geliyor.
AVRUPA'DA 2008/09 SEZONUN EN PAHALI TRANSFERLERİ (milyon euro)
 
Futbolcu  
Kulüp
Fiyat
Robinho
M. City
42
Alves
Barcelona
29.6
Keane
Liverpool
25 
Bentley
Tottenham
23 
Modric
Tottenham
21
 
TRANSFER ŞAMPİYONLARI (milyon euro)
 
Kulüp
Harcama
M.City
99
Barcelona
92.5
Fiorentina
50.3
Lyon
45.2 
Tottenham
39
Milan
36.5
 
 
Premier League'deki yabancı sermaye
Takım
Yabancı sahip
Miktar
 Alındığı tarih
Fulham
Muhammed El Fayet (Mısır)
 45
1997
Chelsea
 Roman Abramovic (Rusya)
 210
 2003
M.United
Malcolm Glazer (ABD)
1.185
2005
West Ham
Eggert Magnusson (İzlanda)
128
 2006
Aston Villa
Randy Lerner (ABD)
95
2006
Portsmouth
Alexander Gaydamak (Rusya)
15
2006
Liverpool
G.Gillet ve T.Hicks (ABD)
705
2007
M.City
Suleyman El Fahim (B.A.E)
200
2008
 
 
Dünyanın en pahalı transferleri (milyon euro)
Oyuncular 
Miktar
Yıl
Takım
Zinedine Zidane
73.5
2001
 R.Madrid
Louis Figo
60
2000
R.Madrid
Crespo
55
2000
Lazio
Gianluigi Buffon
53
2001
Juventus
Mendieta
48
2001
Lazio
Rio Ferdinand
47
2002
M.United
Veron
 46
2002
 M.United
Ronaldo
45
2002
R.Madrid
Andrei Şevşenko
45
2006
Chelsea
Rui Costa
43
2001
Milan
Christian Vieri
42
1999
İnter
M.City'nin yeni sahibi El Fahim'in Portekizli yıldız Ronaldo'ya 170 milyon euro vermeye hazır olduğunu söylemesi futbolda yeni bir krizin habercisi ol..