Füze kalkanı sistemiyle ilgili gerçekler

Füze kalkanı sistemiyle ilgili gerçekler
T24 - NATO, füze kalkanı sisteminin radar birimlerinin Türkiye'ye yerleştirilmesi konusunun kesinlik kazanmasının ardından yaşanan tartışmalar ve soru işaretlerine açıklık getirdi.  İsimlerinin açıklanmasını istemeyen Avrupa Müttefik Kuvvetler Başkomutanlığı yetkilileri ile NATO yetkilileri füze kalkanı sistemi konusunda NTV'nin sorularını yanıtladı. Yetkililer, Türkiye'deki tartışmalarda dile getirilen kaygıların yersiz ve bilgi eksikliğinden kaynaklandığının özellikle altını çizerek sistem hakkında ayrıntılı bilgi verdi. 'Radarın kalkanı olmaz'  Füze savunma sisteminin önemli bir parçası olan erken uyarı radarlarının kendisine has bir kalkanı olmadığını hatırlatan askeri yetkililer, radarların güvenliğini radarın konuşlandığı ülkenin askeri birlikleri ile NATO'nun ortak hava savunma sistemlerinin koruduğunu dile getirdi.  Bu çerçevede müttefik olmayan bir ülkeden füze savunma sistemlerine yapılacak herhangi bir saldırının, geleneksel yöntemlerle korunacağını ayrıca sözkonusu saldırının da Washington anlaşmasının 5. maddesi kapsamında değerlendirileceği vurgulandı.  Patriot Pack III gibi sistemler başta olmak üzere, deniz, kara ve havadan da Radar'ın güvenliğinin sağlanacağını da ifade edildi. 'Radar tüm Türkiye'yi kapsıyor'  Radarın tüm Türkiye'yi geniş bir şekilde kapsadığına vurgu yapan askeri yetkililer, Türk hava sahasının korumasının Romanya'nın Deveselu üssünde yer alan füzeler ile sınırlı olmadığını hatırlatarak, bu füzelerin etki alanının da Yozgat'ın Doğusu ile sınırlı olmadığını söylemekle yetindi. Menzil konusunda ısrarlı sorulara rağmen bilgi vermekten kaçınan NATO yetkilileri, sadece Romanya'daki füze üssünden bahsedilecek olursa, Elbistan, Kahramanmaraş, Fatsa hattına kadar hiçbir sorun yaşanmadığını, Türkiye'ye konuşlanacak olan Patriot'ler ile denizden ve havadan daimi sistemler de dahil edilirse, Türkiye'nin deniz suları dahil tümünün güvende olacağı konusunda şüphe duyulmaması gerektiğinin altını çizdi. NATO yetkilileri, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Tüm Türkiye'yi kapsayacak bir sistem olmadıkça füze savunma sistemine onay vermeyeceğini açıklamasıyla birlikte Lizbon zirvesinde kendisine verilen bu teminat karşısında projeye icazet verdiğini bildirdi. 'Nükleer serpinti görüşü yersiz'  Yetkililer, nükleer başlık taşıyan bir füzenin havada yolunun kesilmesi ve önlenmesinin herhangi bir nükleer serpintiye yol açmadığını ısrarla vurguladı. Havada gerçekleştirilecek olan durdurma yöntemi ile nükleer başlık taşıyan füzenin infilak edeceğini ancak patlamayacağını belirten yetkililer, bu yüzden nükleer başlık parçalarının, radyoaktif madde yayacak kadar etkili olmayacağını bildirdi. "Röntgen cihaz makinasının içindeki nükleer maddeleri taşıyan bir kamyonun kaza geçirmesi halinde etrafa yayacağı nükleer serpinti ile eşit tutulabileceğini" ifade eden yetkililer, nükleer serpinti konusunda da kamuoyunu yanlış bilgilerle endişelendirmemek gerektiğini ifade etti. 'Düğme sadece Türkiye'nin elinde değil herkesin elinde'  Türkiye'nin radarlardan gelecek bilgi ve verilerden haberdar olmayacağı bilgisini kesin bir dille yalanlayan askeri yetkililer, Almanya'daki NATO üssünde tüm verilerin toplanacağı ve buradan da BICES gibi (Battlefiels İnformation Collection and Explotation System) bir sistem ile tüm müttefiklerin hizmetinde olacağına vurgu yaptı. NATO'nun nasıl işlediği hakkında sağlıklı bilgiye sahip olmayan kişilerin ittifaka yönelik önyargılı davrandığını ifade eden yetkililer, füze savunma sisteminin ne zaman hangi şartlarda ve nasıl çalışacağına dair otomatiğe bağlanmış senaryolar ve protokollere dayalı bir sistem olduğunu vurguladı. 'Sistem tüm NATO ortaklarına açık'  İsrail’in NATO'nun füze savunma sisteminden yararlanacağına dair söylentilere de açılık getiren NATO yetkilileri, sistemin Rusya ve İsrail gibi NATO'nun ortaklarına ve stratejik işbirliği yaptığı ülkelere açık olduğunu hatırlattı.  'Türkiye isterse İsrail ile veri paylaşılmaz'  Bu konuda Lizbon zirvesinde karar alınmadığını ifade eden NATO yetkilileri, kısa vadede NATO müttefiki bir ülke ile üçüncü bir ülke arasında yaşanan ikili düzeyde gerginliğin uzun vadeli projeleri etkilememesini umduklarını belirtti. Ancak son tahlilde Türkiye'nin istemesi üzerine İsrail ile füze savunma sistemi konusunda veri paylaşımı yapılamayacağını da bildirdiler.