Dünyanın en büyük ekonomileri ve Avrupa Birliği'nden (AB) oluşan G20'nin liderleri, bugün (30 Kasım 2018) başlayan iki günlük zirve için Arjantin'in başkenti Buenos Aires'te. Türkiye'yi Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın temsil ettiği zirveye katılacak ülkeler arasında ABD, Japonya, Almanya, İngiltere, Çin, Rusya ve Suudi Arabistan da var.
Beyaz Saray, ABD Başkanı Donald Trump'ın Erdoğan ve Güney Kore Devlet Başkanı Moon Jae-in ile yapacağı ikili görüşmeleri resmi görüşme formatından çıkardığını açıkladı.
TIKLAYIN - Beyaz Saray: Trump, Erdoğan'la ayaküstü görüşecek
Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yapacağı görüşmeyi de, Rusya ve Ukrayna arasında tırmanan gerilim nedeniyle iptal etti.
Zirvede gözler Trump ile Çin Devlet Başkanı Şi Jinping'in çıkmaza giren ticaret anlaşmasını ele alacağı görüşmeye çevriliyor olacak.
Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ise, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın öldürülmesi sonrası ilk kez uluslararası bir toplantıda boy gösterecek.
G20 Zirvesi'nde takip edilmesi gereken 6 konuyu derledik.
Trump'ın Çin Devlet Başkanı Şi Jinping ile yapacağı görüşmenin merkezinde, iki ülke arasında gerilim yaratan ticaret ve ek gümrük vergisi konuları olacak.
Zirveye haftalar kala Washington ile Pekin, 2019 yılında ek gümrük vergilerinin artmasını engellemek ve iki ülke arasındaki gerilimi yumuşatmak için yoğun müzakerelere başlamıştı. Bu arada iki tarafın liderleri de uzlaşmaya varmaları yönünde baskıya maruz kaldı.
Çin'e karşı bir ticaret savaşı başlatan ABD, Eylül ayında bugüne kadarki en kapsamlı gümrük vergilerini devreye sokmuş, Çin de yeni vergilerle ABD'ye misilleme yapmıştı.
Trump'ın korumacı politikalarına karşın Jinping, küresel serbest ticaret sisteminin saldırı altında olduğu uyarısında bulunuyor.
Öte yandan Financial Times'ın (FT) aktardığına göre, iki lider de bazı kritik konularda mesafenin aşılabileceğine inanmıyor. Zirveden günler önce Wall Street Journal'e konuşan Trump, anlaşma sağlanamazsa Çin'e yeni gümrük vergileri uygulayacağı tehdidini de yineledi.
Almanya Başbakanı Angela Merkel başta olmak üzere birçok üye ülkenin de, adil küresel ticareti destekleyen, Trump'a karşı bir duruş sergilemesi bekleniyor.
Cemal Kaşıkçı'nın 2 Ekim'de İstanbul'daki Suudi Arabistan başkonsolosluğunda öldürülmesi sonrası, Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman üzerindeki uluslararası baskı sürüyor.
Arjantin lideri Mauricio Macri, zirvede Kaşıkçı cinayetiyle ilgili Muhammed bin Selman'a yöneltilen suçlamaların da konuşulabileceğini duyurdu.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da, Macri ile zirve için geldiği Buenos Aires'te düzenlediği ortak basın açıklamasında, Selman ile Kaşıkçı cinayetini görüşeceğini açıkladı.
Selman olaydan bu yana ilk kez uluslararası bir toplantıda yüzünü gösterecek. Dolayısıyla Arjantin'de dünya liderlerinin Prens Selman'a karşı nasıl tavır alacağı merak konusu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Selman ile görüşüp görüşmeyeceği ise netlik kazanmadı.
Financial Times'a göre Selman'ın üye ülkelerce tecrit edileceği beklentisi baskın.
Liderler Suudi veliaht prense görece bir yakınlık gösterse dahi, Selman hedefine ulaştığını hissedecek çünkü Kaşıkçı cinayeti sonrası Riyad'ın zedelenen uluslararası imajını tazelediğini düşünecek.
Öte yandan, zirvede bazı liderlerin Selman'ı dışlamamak için sebepleri de var.
Amerikan Time dergisine göre, Suudi Arabistan'ın petrol fiyatlarını düşürmesini "ABD ve dünya için vergi indirimi" gibi gördüğünü söyleyen Trump bu isimlerin başında geliyor.
Time, ABD ile Çin arasındaki mesafe giderek açılırken, çoğu G20 ülkesinin küresel ekonomde istikrarı hedeflediğini, petrol fiyatlarının düşük tutulması için Selman'a yakın durmayı tercih edebileceklerini yazıyor.
İki ülke arasındaki gerilim, Rus gemilerinin geçen Pazar günü Ukrayna teknelerine ateş açıp, el koymaları sonrası yeniden tırmandı.
Rusya'nın attığı adımları bazı ülkeler kınarken, BM Güvenlik Konseyi, Rusya'nın sunduğu gündem teklifi üzerinde uzlaşmadı ve bunun yerine Ukrayna'nın sunduğu teklif üzerine konuşuldu.
Trump yönetimi de olanları bir "provokasyon" ve "uluslararası hukukun ihlali" olarak niteledi.
Ancak akıllardaki soru şu: G20 zirvesinde ABD ve özellikle AB ülkelerinin liderleri, Ukrayna konusunda Putin üzerinde baskı kurmak için ne kadar ileri gidebilir?
Trump, Putin ile yapacağı görüşmeyi iptal ederek ilk büyük hamleyi yaptı.
ABD Başkanı, Twitter'dan yaptığı açıklamada "Gemilerin ve gemicilerin Rusya'dan Ukrayna'ya geri gönderilmediği gerekçesiyle, Putin ile daha önce planladığım görüşmeyi iptal etmenin tüm taraflar için en iyisi olacağına karar verdim" ifadelerini kullandı.
Zirve, ABD ile Avrupa ülkeleri arasındaki ilişkiler için de bir dönüm noktası olabilir.
Trump'ın Avrupa otomobil sektörüne ek vergi tehdidi, transatlantik ilişkileri zora sokuyor, özellikle Almanya için olası bir darbe olarak görülüyor.
ABD Başkanı, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'u ziyareti sırasında da bu tehdidini yineledi.
AB liderleri ile beraber özellikle Japonya'nın zirvede Trump'ı otomobile ek vergi planından vazgeçirmeye çalışması bekleniyor. Bunu başarırlarsa, küresel ticaret konusunda zirvenin üzerinde gezen bulutlar da dağılmış olacak.
Image captionABD Başkanı Trump ve Kanada Başbakanı Trudeau, Haziran ayında Kanada'da yapılan G7 Zirvesi'nde bir araya gelmiş, iki ülke Ekim ayında Nafta'nın yerini alacak yeni ticaret anlaşmasında son anda uzlaşmıştı.
ABD, Kanada ve Meksika'nın Eylül ayında varılan Kuzey Amerika Serbest Ticaret Anlaşmasını (Nafta) zirvede imzalaması bekleniyor.
Ancak Trump'ın çelik ve alüminyuma getirdiği ek gümrük vergilerini anlaşma kapsamında kaldırmaya yanaşmaması, işi zora sokuyor.
3 ülke arasında, hacmi yaklaşık 1 trilyon doları bulan ticareti düzenleyen Nafta, 1 Ocak 1994'te yürürlüğe girmişti.
Trump'ın "adil olmadığını" söylediği anlaşma, ABD ile Kanada arasında iki yıldan uzun süren müzakereler sırasında ihtilaflara neden oldu.
Beyaz Saray'ın basın brifingine göre Trump'ın Kanada Başbakanı Justin Trudeau ile ikili görüşme gerçekleştirme planı bulunmuyor.
Arjantin Devlet Başkanı Mauriccio Macri, G20 karşıtlarının protestoları öncesi 22 bine yakın polis görevlendirdi.
Buenos Aires'te "Defol G20, Defol IMF" sloganıyla hafta başından bu yana sokaklarda olan protestocular, Macri ve Uluslararası Para Fonu (IMF) arasında yapılan anlaşmaya tepkili.
Para birimi pesonun yılın başından beri dolara karşı değerinin yarısını kaybettiği Arjantin, Eylül ayında 57 milyar dolar ile IMF tarihindeki en büyük krediyi almıştı.
Kentteki protestolardan Donald Trump, Vladimir Putin ve Muhammed bin Selman da nasibini alacak gibi görünüyor.