Galatasaray'da geçtiğimiz hafta sonu yapılan yıllık olağan mali genel kurulda Burak Elmas yönetiminin mali yönden ibra edilip, idari yönden ibra edilmemesi yeniden seçim atmosferi doğurdu. Sarı-kırmızılılarda başkan adayı Metin Öztürk, Galatasaray'ın en önemli özelliklerinden birinin de tek kişiye bağlı kalmaması olduğunu söylerken, "Allah'tan Fenerbahçeli değilim, 'Ya Ali Koç sponsorluklardan vazgeçerse' diye geceleri uyuyamam" ifadelerini kullandı.
19 Haziran 2021'de yapılan seçimde başkanlık koltuğuna oturan Burak Elmas'ın görev süresi, 280 günle sınırlı kaldı.
Mali genel kurulda idari açıdan ibra edilmeyen Elmas, tüzük gereği seçime gideceklerini ve mahkeme yolunu tercih etmeyeceklerini açıkladı.
Galatasaray Kulübü'nün resmi internet sitesinden yapılan açıklamada olağanüstü seçimli genel kurul toplantısı 23 Nisan Pazar günü Galatasaray Lisesi Tevfik Fikret Salonu’nda gerçekleşeceği belirtildi. Yeterli çoğunluk sağlanamaması durumunda seçimin 30 Nisan Cumartesi günü yapılacağı aktarıldı.
Sarı-kırmızılı kulüpte seçim kararı sonrası aday olacağını açıklayan ilk isim 2021'deki seçimde de aday olan Metin Öztürk oldu.
Öztürk, ibrasızlık kararının alındığı genel kurulda yaşananları, adaylığını ve gündeme dair merak edilenleri Independent Türkçe'ye anlattı. İşte Öztürk'ün açıklamalarından öne çıkanlar:
Öztürk, mali genel kurulun uzun sürmesi konusuna açıklık getirdi.
"Bu tamamen mevzuatla yani tüzükle ilgili" diyen Öztürk, daha önceki mali genel kurullara 300-400 kişinin katıldığını ve genelde de yönetimlerin ibra edildiğini hatırlatarak şöyle konuştu:
"Galatasaray'da Adnan Polat'la başlayan ve rahmetli başkanımız sayın Mustafa Cengiz'le devam eden bir ibrasızlık süreci oldu. Bunları görünce ne yaparsınız? Bir eksiklik gördünüz ve onu nasıl tedavi edeceğinize bakarsınız. Zaten bu yönetim de bundan evvel benim de içinde bulunduğum tüzük komisyonları da bununla ilgili önlem aldı. Toplantıyı 2 güne çıkartmak. Cumartesi günü toplantı olur, pazar günü de oy kullanırsınız. Bu ibra-ibrasızlıkta niye önemli? Çünkü cumartesi toplantıları yapıp da pazar sadece oy kullandığınızda 3 bin kişi gelir. Dolayısıyla irade sandığa yansır. İrade sandığa yansıdığı zaman nasıl birine bir görev veriyorsa, görevi de geri alırsınız. Bunda bir yanlış yok. İbrasızlıktaki yanlış şu: Seçime 5 bin kişinin gelip, geç saate kadar kalmasından dolayı 500-600 kişiyle ibra oylamasının yapılması... İbra için 'Bütün konuşmalar bitsin. Ondan sonra sandıklar gelsin' deniyor. Güzel ama gece 12-1 oluyor. Hamile olan, yaşlı olan, hasta olan var ve bunlar kalamıyor. Kalamayınca da irade sandığa yansımıyor. İbra da çıksa ibrasızlık da çıksa irade yansımıyor. Yoksa ibra kadar normal bir şey yok."
Mayıs ayındaki seçimlerde bir önceki dönemde de aday olan Eşref Hamamcıoğlu dışında bir aday çıkmayacağını düşünen Öztürk, "2 adaylı bir seçim olur. Eşref Bey'le biz yarışırız. Ben kazanacağımızı düşünüyorum. Eşref Bey mutlaka kendisinin kazanacağını düşünüyordur. Ama bu 2 adaylı bir seçim olur. Çok adaylı seçim olmaz. Tabii ki değişimler olacak ama yüzde 90 aynı listeyi koruyacağız" dedi.
Galatasaray'ın en önemli özelliklerinden birinin de tek kişiye bağlı kalmaması olduğunu öne süren Öztürk, Fenerbahçe Başkanı Ali Koç'un şirketlerinin sarı-lacivertli ekibe yaptığı sponsor desteğini örnek gösterdi:
"Galatasaray'ın en önemli özelliklerinden biri de sponsorları. Sponsorların hepsi farklı farklı kişiler. Şimdi Fenerbahçe dediğiniz zaman tek bir sponsoru var. Allah'tan Fenerbahçeli değilim, geceleri uyuyamam. 'Ya Ali Koç vazgeçerse bu işten' diye. Şimdi diyecekler ki 'Vazgeçerse de sponsorluk devam eder'. Güzel. Peki niye daha evvel Fenerbahçe sponsorsuz oynadı. Göğüs reklamı yoktu? O zaman Ali Bey'in şirketleri yok muydu? Koç Holding yeni mi kuruldu? Madem harika Fenerbahçeliydi niye o zaman sponsor olmadı? Onun için herkes 'Harika Fenerbahçeliyim, harika Galatasaraylıyım' lafını başkasına anlatsın."