Galatasaray Spor Kulübü Başkanı Dursun Özbek, NTV Spor’da yayınlanan '% 100 Futbol' programında Rıdvan Dilmen ve Murat Kosova’nın sorularını yanıtladı. Bu sezon Süper Lig'de transfere en çok para harcayan takım olan ve yeni bir yapılanmaya giden Galatasaray'ın başkanı Özbek, "Galatasaray kendi bütçesi çerçevesinde kalmak şartıyla sadece futboldan gelen parayla iyi bir kadro kurmuştur. Birinci ödevini de iyi yapmıştır" diye konuştu.
Dursun Özbek’in öne çıkan açıklamaları şu şekildeydi:
“Östersunds mağlubiyeti büyük bir travma yarattı. İki sene peş peşe kabul etmeyeceğimiz sonuçlar bu travmayı daha da derinleştirdi. Bu travmadan çabuk çıkmak gerekiyordu. Sezon alışık olmadığımız şekilde bizim için erken başladı. Sezonun başlangıcı gerçekten Galatasaray için erken olmayan bir dönemdi. Aşağı yukarı aynı takım 5 senedir oynuyordu. Takımın içinde bir doymuşluk, bir mental yorgunluk hissediliyordu. Bu sene hazırlıklarına başladığımız zaman takımın büyük oranda bir değişime tabii tutulmasına karar verdik. Her ne kadar inanarak bu hamleyi yapmış olsak da bunun meyvesini toplamak başka bir şey. Hep bir risk vardır. Ben o heyecan içindeydim. Hayatımda dünkü maç kadar heyecan duymamıştım. Bu işin başındaki kişi olarak kelime haznem yaşadıklarımı tarif etmeye yetmiyor. Takımı görünce ‘Doğru iş yapmışız’ dedim. Sonrasında yaşadığımız haz bambaşka bir şey. Galatasaray olarak sezon transferlerimizi iyi yaptığımızı, eksiklerimizi iyi tespit ettiğimizi düşünüyorum. İlk maçta da taraftarlarımızı memnun ettik. Buradaki risk ilk günden çıtayı bu kadar yükseğe koymuş olmak. İyi başlamak, iyi bitirmenin işaretidir. Bunu daha aşağı indiremezsiniz. İnşallah dostça, sakatlığı az, barış içinde ve keyifli geçen bir lig olsun. Eminim ki geçen seneden daha keyifli bir lig seyredeceğiz.”
“Galatasaray’da birçok oyuncu ilk kez maça çıktı ama bu oyuncularla bizim temasımız yeni değil. Oyuncular yaşananları, travmayı biliyordu. Bu oyuncular da Galatasaray’ın geçen sezonunun sonunu ve bu sezon başındaki travmayı yaşadılar.”
“Sayın Tudor’u biz geçen sezonun devre arasında getirdik. Biz iş disiplini olan, bir ciddiyeti ve heyecanını futbolcuya ve sahaya yansıtan bir antrenör istedik. Bu bizim anlayışımız. Tudor’da sizi etkileyen bir şey var. Enerjisini hissediyorsunuz. Antrenmanlarda kolunun altında sürekli 2-3 topla geziyor. Devamlı bir enerji içinde... O enerjiyi bize yansıtıyor. Geçen sezon için Sayın Tudor’u suçlamak yanlış olur. İddiasından biraz uzaklaşmış bir takım vardı. Takım içindeki belli bir uyum zorlukları da söz konusuydu. Takım yıllandıkça futbolcularda farklı tarzlar, hisler oluşur. Artık kendisini Galatasaray’ın her şeyi olarak görebiliyorlar. Dolayısıyla ‘oyuncuya bağlı düzen’ lafı biraz irite edici… Hiçbir yönetici bunu kabul etmez. Galatasaray’ın içinde aşağı yukarı 4-5 tane böyle futbolcu vardı. Bu onların kötü olduğu anlamına gelmiyor. Galatasaray’ı çok sevdiğinden kendisini Galatasaray’ın her şeyi gibi görmeye başlıyorlardı. Bu biraz da mayanın nasıl atıldığına bağlı. Bu manadaki oyuncularla yolları ayırınca da etkisini gördük. Bugünkü uyum, Tudor’un nasıl bir antrenör olduğunu da gösteriyor.”
“Ben başkan yardımcısıyken bazı tespitleri yapmıştık. Ama dönüşümü yapmak bir süreç istiyor. Bir anda bunu yapamazsınız. Elimizde sözleşmeler var nasıl yapacaksınız?”
“Arkadaşlar da bana telefon ediyor ‘Ya ne oldu bu Galatasaray’a uçakların inmesi falan…’ diyorlar. Bizim bu sezon yaptığımız transferin özeti şu; birincisi karşı kulübe ödediğiniz bonservis, ikinci kısmı bu insanlara ödenen maaş, prim ve devlete ödenen stopaj… Üçüncü bir husus da bu yaptığınız transferlerin UEFA Finansal Fair Play kuralları çerçevesinde kar zarar analizini yapmak. Biz sezon başında Galatasaray’da oynamak istemediğini belirten futbolcularla konuştuk. Yaklaşık 18 milyon Euro’ya yakın futbolcu sattık. Yüzde 90’ı bunların peşin. Geride de 5-6 milyon Euro arası muhtemel gidecek futbolcu var. Yeni kurduğumuz takımda da ödediğimiz bonservis bedeli tutarı yaklaşık 34 milyon Euro. Ben eksi 10 milyon Euro civarında bu zararı hesaplamıştım. Şimdi 5 milyon Euro daha bir satış bekliyorum ve bu hedefe ulaşacağımızı düşünüyorum. Avrupa’da başarıya ulaşmak isteyen bir kulüp için 10 milyon Euro nasıl bir paradır? UEFA’dan bize konan limit 65 milyon Euro’ydu. Şu anda serbest bir dönemdeyiz. UEFA bunu demişse gerçekten demek ki Galatasaray’ın limitleri burada. Şu anda bu takıma ödenen maaş 61-62 milyon Euro çerçevesinde… Yepyeni bir takım kurduk. Ekstra 10 milyon Euro bir bonservis bedeli ödedik. Bu bonservislerin de büyük bir kısmı yıllara sarkmış durumda. Ben Galatasaray’ı şampiyon olsun Şampiyonlar Ligi’ne katılsın diye hazırlıyorum. Hedefimiz Şampiyonlar Ligi ise muhtemel rakiplerimiz Real Madrid, Barcelona, Bayern Münih… Artık herkes her futbolcuyu biliyor. İyi futbolcuyu herkes her yerde buluyor. İyi futbolcu da iyi para ediyor. İyi futbolcuyu da ucuza almak diye bir şey yok artık. Galatasaray kendi bütçesi çerçevesinde kalmak şartıyla sadece futboldan gelen parayla iyi bir kadro kurmuştur. Birinci ödevini de iyi yapmıştır.”
“Galatasaray Sportif AŞ’nin takribi geliri 100 milyon Euro’dur. Bu gelir Şampiyonlar Ligi’ne gittiğiniz zaman 550 milyon TL, UEFA Avrupa Ligi’nde oynarsan 480 milyon TL olur, hiçbirine gitmezsen 400 milyon TL’de kalırsın. Galatasaray’ı tenkit edenler bir şeyi gözden kaçırıyor. Biz 2015’te şampiyon olduğumuz için 100 milyon TL bir girdimiz oldu. Bir sonraki sezon da UEFA’dan bir ceza aldık. Bu cezayı bir trafik cezası gibi değerlendirdiler. Bu öyle bir ceza değildi. UEFA tarihinde ilk defa tarihinde FFP kuralları çerçevesinde bir kulübe ceza aldı. Bir sezonu UEFA’ya gide gele harcadık. 2 ayda bir Nyon’a, CAS’a gittik. Bu travmanın da o günkü yönetimle bir ilişkisi yok. Bir önceki yönetimin harcamalarının sonucu geldi bugünkü yönetimin kucağına düştü. Takımdaki oyuncular da önümüzdeki sezon Avrupa’da oynamayacağını düşünerek yaftalanmıştı. Herkes bunlardan etkilendi. Tenkit yapanlar sadece Galatasaray’ın geçen seneki gelirleri çok düşüktü diyor. Bir travmanın içinden çıkıyorsun. Bu sene de Avrupa kupalarından erken elendik maalesef. Ama her zaman A, B, C planlarımız var. Yaptığımız transferleri de bütçemizin içine sığdırdık. Seçildiğim günden beri söylüyorum Galatasaray kesinlikle bu faiz sarmalından çıkmalıdır. Geçen sene yaklaşık 150 milyon TL faiz ödedik. Bu sene Riva’dan gelen parayı Sportif AŞ’ye yatırdık 90 milyon Dolar’lık kredi miktarını kapattık. Özellikle Riva arazisinden gelecek paranın hiçbir başka yere gitme şansı yok. Benim projem Galatasaray’ı faiz sarmalından çıkarmak. Çünkü Galatasaray’ın gelirleri futbolu kendi bütçesi içinde döndürmeye yeterli.”
“Arda ile ilgili yorum yapma durumunda değilim. Çünkü o Barcelona’nn oyuncusu. Ben Arda ile her zaman görüşüyorum. Ben Arda’nın başkanıyım. O, Galatasaray’ın bir evladı. Arda, Türkiye’de hassas bir konu hala. Barcelona’nın bir futbolcusu. Bizim şu anda ‘Arda’yı getirdik, götürdük’ şeklinde yorumlar yapmamızı sakıncalı buluyorum. Arda Galatasaray’a gelmek isterse, Galatasaray’ın kapısı Arda’ya açık. Arda gibi futbolcuyu kim istemez. Böyle bir şey varsa da konuşmalarımızla bunu engelleyecek duruma girmek istemiyoruz. Arda bir dünya yıldızı. Dünyanın en iyi kulüplerinden birinin futbolcusu... Kim Arda’yı kadrosunda görmek istemez… ‘Ekmek veya su ister misin?’ gibi bir soru. Şartların oluşmasına bağlı bir şey bu… Arda’nın ve Barcelona’nın talep edebileceği bir ücrete hazır mıyız? Hayır… Barcelona 20, Arda 10 milyon Euro isterse hazır değilsiniz tabii ki… Tudor’la bu konu hakkında elbette fikir alış verişinde bulunuyoruz. Bir kişi veya bir sponsor yardım etmek isterse bu çok rahatlıkla çözülebilecek bir konu…”
“Sol kanatta önde de arkada da bir eksiğimiz olduğunu düşünüyoruz. Ama beklenmedik şekilde oyuncularınızın performansları da farklılaşabiliyor. Mesela Linnes dün çok güzel oynadı. Kadroyu 28 kişide tutmak istiyoruz. Yerli oyuncu eksiğimiz de var. Bunların bazılarını U 17’den gelen çok başarılı oyuncularımız ile tamamlayacağız. Transferin sonuna doğru biraz daha rahatlamış durumdayız. Piyasa da sonlara doğru biraz rahatlamış olacak. Bazı transferlerimizi de transfer sezonunun sonunda yapmayı planladık. 48 kişilik bir kadrodan geldik buraya. 48 kişiyi 28 kişiye indirmek kolay bir iş değil. Hepsi kontratlı oyuncular. Biz bugün bunu sağladık. Buradaki önceliğimiz 48 orta seviye oyuncu olacağına 28 iyi futbolcu olsun. Ben o parayı 28 oyuncuya vereyim.”
“FEDAKARLIK TÜRK İNSANINA YAKIŞAN BİR DAVRANIŞTIR” “Kulüpler Birliği’nde barışçıl olamaz mıyız? Biz hep gözünün üzerinde kaşın var kavgası içerisinde mi olmak zorundayız? Fenerbahçe Kulübü, asbaşkanı ile temsil ediliyor. Şekip Bey katkı verebilecek birisi mi? Son derecek katkı verebilecek bir kimliği var. Zaman zaman bazı kulüplerden de başkanları yerine başkan yardımcıları gelebiliyor. Bunu örnek gösterip ‘Ben de asbaşkanım seviyesinde temsil edileceğim’ çıkışını kamuoyuna bırakıyorum. Elbette gerekirse ben de gelirim, benim başkan yardımcım da gelir… Burası Kulüpler Birliği Vakfı. Türk futboluna öncülük edecek bir seviyeden bir seviyeye taşımak için kurulmuş bir kurum. Bizim bu kavgalara ihtiyacımız yok. O arkadaşlara sorsanız ‘Türkiye’de barışa ihtiyaç var’ derler. Peki sen barışı sağlamak için ne yapıyorsun? Biz çok büyük camiaları, milyonları temsil ediyoruz. Bazı kulüp başkanlarımızla telefonla konuşuyorum ve diyorum; bu kadar akıl zafiyeti, akıl tutulması olur mu? Bu davranışların kendilerine, Kulüpler Birliği’ne ne faydası var, egolarından başka… Dağ dağa küsmüş kimsenin haberi olmamış. Biz 18 kişi bu kendi aramızda bu işi çözemiyorsak yazıklar olsun. Bizim üreteceğimiz faydadan sen de faydalanıyorsan o zaman sen de katıl. Fedakarlık her zaman takdire şayan, Türk insanına yakışan bir davranıştır.”
“GÜNDEMİMİZ TRANSFERLERE HARCANAN PARALAR” “Galatasaray’da Divan Toplantısı her ay yapılır. Olağanüstü dediğiniz zaman bunun içini açmak lazım. Olağanüstü gündemle toplanıldığı zaman da bunun dışında bir şey tartışamıyorsun. Birinci gündemimiz de transferlere harcanan paralar. Bu endişeyi duyan Galatasaray Divan Kurulu üyeleri son derece haklı. Çünkü Türk basınında öyle bir durum var ki Galatasaray karşıtlığı üzerine kurgulanmış… 5 senelik hesap üzerine kurgulanmış projeksiyonlar çıkartılıyor. Arkadaş, ben de 5 senede 500 milyon Dolar kazanıyorum. Müsaade edin de 100 milyon Dolar harcayayım. Bunları tersinden okursanız başka bir şey, düzünden okursanız başka bir şey. Galatasaray’ın bu sene içindeki kazançlarını hiçbir şekilde hesaba katmıyorlar ‘Bu para da Riva’dan gelen para’ diyorlar. Biz bu işi yaparken ticari gelirimizi artırma amaçlı hesaplar yapmıyor muyuz? Bu paraları Riva paraları ile eşleştirip algı yaratmanın kime ne faydası var? Biz Divan Kurulu’nda açıklamamızı yapacağız. İkinci konumuz da sosyal tesislerle ilgili. 20 gün sonra da normal Divan Kurulumuz var. 20 gün sonra Divan olan bir hususta yarın Olağanüstü Divan Kurulu koyuldu. Bunun ortaya yaydığı kötü enerjiden başka bir getirisi yok. Olağanüstü Divan yaparak bu transferleri geri çevirebilir misiniz? Bu adamları geri gönderebilir misin? Olağanüstü Divan talep etmekle sen başka bir mesaj vermek istiyorsun. Bir ara da imza topluyorlardı ben de saygı gösterdim. Biz zaten bu hesapları veriyoruz. 24 kişilik bir grup Olağanüstü Divan Kurulu istedi biz de yarın hesabını vereceğiz. “
“Fatih Terim ile ilgili bugüne kadar hiçbir gündem oluşmadı. Çünkü o Milli Takım’ın hocasıydı. Biz de zaten başka bir proje içindeydik Sayın Tudor’la... Fatih Hoca da beklenmeyen bir şekilde Milli Takım’dan ayrıldı. Ama şu anda Galatasaray’ın kendi sistemi var ve bu sistemin içinde de başarıyı yakalamak için çalışmaları var.”
“Amatör sporlar Türk sporunun iyileşmez bir yarası gibi duruyor. Olmazsa olmaz… Hepsinin yapılmasının gerekliliği var. Hatta eksiklerimiz var bazı spor dallarında… Galatasaray’ın bir öncülük yapma misyonu var. Daha 1800’lü yıllarda Galatasaray Türkiye’ye eskrim, tenis, jimnastik gibi sporları getirdi. Bu yüzden Galatasaray’ın amatör sporlardan kopması kendi misyonuna ters bir olay. Bu sporlardan elde edilen paralar bu sporları yaşatmaya yetmiyor. Bu amatör sporları yaşatmak için yeni kaynak arayışına girmemiz gerekiyor. Atletizmde Usain Bolt gibi birini yetiştirip ihraç edemiyorsak ve bizim de böyle bir misyonumuz varsa bu parayı nereden bulacağınız çok önemli değil. Biz de bu yüzden otel gibi projeler geliştirdik. Çünkü biz hep ithal eden bir ülkeyiz. Başka kaynaklar yaratıp içeriye sokmak zorundayız. Bize dediler ki ‘Siz inşaat şirketi misiniz?’ Üzerinde fazla durmuyorum bu sözlerin.”
“Biz bu sene basketbolda birinci ligde ve Eurocup’ta mücadele edeceğiz. Kadromuzu 4 milyon Dolar gibi bir paraya oluşturduk. Erman Kunter ile başarılı olacağımıza inanıyorum. Burada bütçe ile çok ilişkili bir durum var. İyi bir yatırım yaptığınız zaman salon spor dallarında başarıyı garanti etmiş gibi oluyorsunuz. Ama bu sene de hedefimiz zirveye oynamak. Sinan Güler ‘Seneye ben Euroleague’de oynayacağım’ dedi. Ben ne diyeceğim ki? Burada benim yıpranacağım bir konu yok. Sayın Ergin Ataman ile de kontratımız bitmişti. Onlar ayrıldı diye ben niye yıpranayım?”
“Selçuk İnan bizim kaptanımız. Şu anda kadromuzun da bir parçası. Selçuk, hocanın düşünmediği isimler arasında değil. Sabri, sitem etmek yerine gelip kapıyı çalabilir, bana bir talepte bulunabilir. Şimdi bana televizyon üzerinden bir şeyler söylerse ne yapılabilir? Sabri, bu yılın planlamasında yoktu. Bundan önceki yılın ve ondan önceki yılında kadro planlamasında da yoktu. Sabri, Galatasaray’ın bir parçası... Biz özellikle Sabri’yi geçtiğimiz yıllardaki kadroda tuttuk. Gayet de güzel oynadı.”
“Ceza yönetmeliklerinde federasyonun ve FIFA’nın koyduğu bir limit yok. Böyle bir kanaat nereden geliyor? Futbolcuyla mahkemelik olunca futbolcu FIFA’ya gidiyor ve FIFA, bunun sonucunda cezanın makul bir seviyede olması gerekliliği belirtiliyor. Ceza yönetmeliklerini mümkün olduğu sürece uygulamaya çalışıyoruz. Ama saha içinde negatif etkisi de olabiliyor. Çok hassas bir konu disiplin yönetmeliği. Sene başlamadan herkese yönetmeliği verdik.”
“VİDEO HAKEM HAKSIZLIĞI ORTADAN KALDIRABİLECEK BİR UYGULAMA” “Video Hakem Uygulaması ikinci yarıda başlayacak. Çok enteresan görüşler hakim. Bir defa futbolun akıcılığını bozacak nitelikte. Futbolun bir akıcılığı var onu biraz etkileyeceğini düşünüyorum. Dursun Özbek olarak, Galatasaray Başkanı olarak değil, bunun futbolun doğallığına etki edebileceğini düşünüyorum. Ama son derece büyük bir haksızlığı ortadan kaldırabilecek de bir uygulama.”
“Galatasaray Spor Kulübü Başkanı olarak 6 yabancı sınırlamasından kaynaklanan bazı sorunları devraldık. Dar bir piyasa içindeyiz. Bütün dünyanın sana bir oyuncu kaynağı olması farklı bir şey, sadece Türkiye’nin oyuncu kaynağı olması farklı bir şey. 6 yabancı olunca Galatasaray’ın bazı kontratlı oyuncuları paraları ödenmelerine rağmen tribüne gitmişti. Yerli piyasası da öyle bir seviyeye çıkmıştı ki… Biz Avrupa’nın bir parçasıyız. Avrupa ülkelerinin dışında uygulanan bir sistemi düşünmemek lazım. Bizim rakiplerimiz onlar. Yabancı kuralına göre bazı Süper Lig kulüpleri getirdikleri yabancıları oynatıp, parlatıp iyi paralara satabiliyor.”
“YASA BİR AN ÖNCE ÇIKMALI” “Kulüpler yasası bir an önce çıkmalı. Onun içinde yöneticilere gelen bazı sorumluluklar var. Biz Galatasaray olarak bunun için bir çalışma yaptırdık. Spor Yasası, uzun zamandan beri gündemde. Fakat uzun zamandan beri çıkmadı. Yönetici veya başkan seçilen kişilerin çok izanlı, akıllı kişiler olduklarını düşünüyorum. Bu insanların illa bir yasaya ihtiyacı yok. Ama madem bu olmuyor, o zaman bu yasanın gelmesi gerekir.”
"GALATASARAY’IN TARAFTARINA İHTİYACI VAR" “Galatasaray’ın bütün branşlarının tarafsız hayal etme, taraftarsız olma şansı yok. Dün akşamki şenliği çok az etkinlikte bulabilirsiniz. O heyecanı başka hiçbir şeyin yaşatması mümkün değil. Bizim taraftarla ilişkimiz etle-tırnak gibi. Bu ilişkiyi daha da geliştirme sorumluluğumuz var. Galatasaray’da küslük olmaz. Sayın Gündüz Kılıç’ın söylediği gibi Galatasaray beraberce halatı çeken bir his takımıdır. Galatasaray taraftara küsemez. Galatasaray’ın taraftarına ihtiyacı var. Bu yıl, gişe gelirlerine Galatasaray’ın son derece ihtiyacı var. Biz yönetim olarak Galatasaray taraftarına keyif vermek için her şeyi yapıyoruz. Hata yaptığımız işler de yok mu? Var. Ama en iyiyi yapmaya çalışıyoruz. Daha iş yeni başlamışken gerek antrenörü, gerek futbolcuları protesto etmemek lazım. Bizi yalnız bırakmasınlar. Eksiklerimiz belli. Kanatta ve geride eksiklerimiz var. Kimse merak etmesin taraftarına keyif veren coşturan bir Galatasaray izlettirmek istiyoruz.”
“Kwadwo Asamoah ilgilendiğimiz bir futbolcu. Hem kendisiyle hem de kulübüyle görüşmeler devam ediyor. Ama sonuca ulaşmış bir durum yok. Çaba içindeyiz ama biten bir şey yok.”