Beyoğlu Kaymakamlığı tarafından 23 yıldır her hafta Galatasaray Meydanı’nda kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak için toplanan Cumartesi Anneleri'nin eylemlerinin yasaklanması nedeniyle polis ekipleri İstiklal Caddesi'ndeki meydanı kapattı. Meydana gidişleri yasaklanan Cumartesi Anneleri İHD önünden Galatasaray Meydanı’na yürüyüşe geçti. Polis, Cumartesi Anneleri'ne yapılacak açıklamanın hukuksuz olduğunu ve müdahale edeceklerini söyledi. Bunun üzerine gözaltında oğlu Murat Yıldız’ı kaybeden Hanife Yıldız fenalık geçirdi.
Polis ekipleri Galatasaray Meydanı ve İstiklal Caddesi'ndeki meydanı kapattı. TOMA'lar meydana konuşlandı.
Kayıpların akıbetini sormak için 23 yıldır her hafta Galatasaray Meydanı’nda oturma eylemi yapan Cumartesi Anneleri'nin eylemlerinin yasaklaması nedeniyle polis ekipleri Galatasaray Meydanı ve İstiklal Caddesi'ndeki meydanı kapattı. TOMA'lar meydana konuşlandı.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamada şöyle dendi:
"İstiklal Caddesine çıkan Zambak Sokak- Meşelik Sokak keşişimi, Atıf Yılmaz Cadedsi- Sadri Alışık Sokak kesişimi, Balo Sokak- Turnacıbaşı Caddesi kesişimi, Yeniçarşı Caddesi-Meşrutiyet Caddesi kesişimi ile Kumbaracı Yokuşu -Asmalı Mescit Caddesi trafiğe kapatılacak. Buralardan İstiklal Caddesine akım verilmeyecek."
Cumartesi Anneleri'nin sosyal medya hesabından yapılan açıklama ise şu şekilde:
"Gözaltında kaybetme, uluslararası hukukta insanlığa karşı işlenmiş suç olarak tanımlanır. Uluslararası hukuka göre herkesin gözaltında kaybedilmeden korunması ve bu suçun etkili bir biçimde cezalandırılması devletlerin yükümlülüğüdür. Bizler kayıp yakınları ve hak savunucuları olarak 702 haftadır devletin bu yükümlülüğünü yerine getirmesi talep ediyoruz. 702 haftadır kayıplarımıza ulaşma ve onları kaybedenlerden adil bir yargı önünde hesap sorma talebimizin meşruiyetinden korkuyor ve bizi susturmak istiyorsunuz. Yaşam adına, barış adına, insanlık ve vicdan adına kayıplarımızı aramaktan asla vazgeçmeyeceğiz!"
Gazete Duvar'ın aktardığına göre İHD önünden Galatasaray Meydanı’na yürüyüşe geçen Cumartesi Anneleri’nin yürüyüşü Büyükparmakapı sokakta engellendi. Polisler yapılan açıklamanın hukuksuz olduğunu ve müdahale edeceklerini söyledi. Bunun üzerine gözaltında oğlu Murat Yıldız’ı kaybeden Hanife Yıldız fenalık geçirdi.
Anneler Büyükparmakkapı sokakta oturma eylemine başladı. Cumartesi Anneleri, bu hafta 12 Eylül 1994 sabahı, gözaltına alınarak bir daha kendisine ulaşılamayan 35 yaşındaki Kenan Bilgin’in akıbetini sordu.
Gözaltında kaybedilen Kemal Bilgin’i akıbetinin sorulduğu basın açıklamasını Besna Tosun okudu.
Açıklama şöyle:
Gözaltında kaybetme, uluslararası hukukta insanlığa karşı İşlenmiş suç olarak tanımlanır. Uluslararası hukuka göre herkesin gözaltında kaybedilmeden korunması ve bu suçun etkili bir biçimde cezalandırılması devletlerin yükümlülüğüdür.
Bizler kayıp yakınları ve hak savunucuları olarak 702 haftadır devletin bu yükümlülüğünü yerine getirmesi talep ediyoruz.
Galatasaray’daki 700. buluşmamıza saatler kala ağır bir polis şiddeti ile darp edildik, gaz bombalarının hedefi olduk, işkence gördük, yaralandık, gözaltına alındık.
2011 yılında Erdoğan’ın davet ederek görüştüğü, “Sizin sorununuz kabinemin sorunudur. elimizden geleni yapacağız” dediği yaşlı annelerimiz İçişleri Bakanı’nın ağır hakaretlerine maruz kaldı. Bugün de gözaltında kaybedilen sevdiklerimizle buluşma mekanımız olan Galatasaray Meydanı tomalar, iş makineleri, çelik ve beton bariyerler ile kuşatıldı. Elimizdeki fotoğraflara ve karanfillere karşı ağır silahlı polisler konuşlandırıldı.
Adalet talebimize Galatasaray Meydanı’nı zaptederek cevap verenlere sesleniyoruz:
Bizim 702 haftadır kamuoyuna açıkladıklarımız tanık beyanlarına, kamu görevlilerinin ifadelerine. TBMM raporlarına, savcılık fezlekelerine, mahkeme tutanaklarına, AİHM kararlarına. akademik çalışmalara, kitaplara, gazete haberlerine de yansıyan gerçeklerdir. Gerçekler bilinmesin dil. e bize Galatasaray’ı yasaklıyorsunuz.
702 haftadır kayıplarımıza ulaşma ve onları kaybedenlerden adil bir yargı önünde hesap sorma talebimizin meşruiyetinden korkuyor ve bizi susturmak istiyorsunuz.
Hukukun üstünlüğü talebimize ağır polis şiddetiyle cevap verenlere sesleniyoruz: Annelerden ve meydanlardan korkanlar Arjantin’de, Şili'de kaybettiler. Türkiye'de de kaybedecekler.
702. haftamızda 24 yıl önce gözaltında kaybedilen Kenan Bilgin ile ilgili gerçekleri açıklıyoruz 12 Eylül 1994 sabahı, 35 yaşındaki Kenan Bilgin Ankara Dikmen’de otobüs durağında sivil polislerce gözaltına alındı.
11 kişi Kenan Bilgin’i Ankara Terörle Mücadele Şubesi’nde işkencede gördüklerine dair tanıklık etti. Ancak onun gözaltına alındığı bugüne kadar inkar edildi. Tüm yasal girişimler sonuçsuz kalınca dava AİHM’e taşındı.
AİHM’deki yargılama sonucunda Mahkeme Kenan Bilgin’in 12 Eylül 1994 tarihinde güvenlik güçlerince gözaltına alındığını; kendisinin 3 Ekim 1994 tarihine kadar güıenlik güçlerinin elinde bulunduğunu; ancak bu konuda hiçbir kaydın tutulmadığını ve bundan sonra akıbetinin ne olduğu konusunda hiçbir kayıt ve bilginin bulunmadığını tespit ederek. Türkiye Cumhuriyeti Devletini oybirliği ile mahkûm etti.
AİHM mahkûmiyetine rağmen etkin bir soruşturma yürütmeyen Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı “Kovuşturmaya yer olmadığına dair karar” verdi.
Ömrü oğlunun akıbetini öğrenmeye yetmeyen Fincan Bilgin’in bıraktığı yerden Kenan Bilgin için adalet!” istemekten vazgeçmeyeceğiz.
Yaşam adına, barış adına, insanlık ve vicdan adına Kenan Bilgin*i ve kayplanmızı aramaktan asla vazgeçmeyeceğiz!
Bilgin'in akıbetini soran Cumartesi Anneleri açıklamanın ardından İHD'nin önüne geri döndü.