Gana'daki sahte ABD büyükelçiliği 10 yıl boyunca nasıl faaliyet gösterdi?

Gana'daki sahte ABD büyükelçiliği 10 yıl boyunca nasıl faaliyet gösterdi?

Gana'da organize bir suç örgütünün "yaklaşık 10 yıl boyunca" 6 bin dolar karşılığında gerçek ABD vizelerini sattığı sahte bir büyükelçilik işlettiğinin ortaya çıkması dünyanın birçok yerinde haber oldu. Peki, bu örgüt bu kadar uzun bir süre boyunca fark edilmeden bu işi yapmayı nasıl başardı?

ABD Dışişleri Bakanlığı, Ganalı ve Türklerden oluşan bu organize suç örgütünün, ABD bayrağı ve Başkan Barack Obama'nın portresiyle gerçek süsü verilen bu sahte büyükelçiliği "yaklaşık 10 yıl boyunca... hiçbir engelle karşılaşmadan" çalıştırdığını belirtiyor.

Sıvası dökülmüş bu sahte elçilik binası, gerçeğinden çok farklı görünüyor.

Ancak, konuyla ilgili olarak BBC'nin Focus on Africa programına konuşan ve Akra'da yaşayan gazeteci Sammy Darko'nun aktardığına göre, buraya gidenler muhtemelen daha önce hayatlarında hiç diplomatik bir temsilcilikte bulunmadılar ve bu nedenden dolayı bir elçilik binasının neye benzediğini de bilmiyorlar.

Darko, "Ayrıca bu binada çalışan beyaz insanlar görünce, buranın ABD büyükelçiliği olduğunu varsaydılar" dedi.

Dışişleri Bakanlığı'nın açıklaması, vize almaya çalışan insanların nasıl kandırıldığını da gözler önüne seriyor:

"Bu sahte büyükelçilik, randevusuz vize başvurusu almadığı, bunun yerine, kendilerine müşteri bulmak için Batı Afrika'nın en ücra köşelerine kadar bizzat gittikleri tespit edildi. Buldukları müşterileri, otobüsle Akra'ya getirip, civardaki bir otelde oda tutuyorlar. Ganalı bu organize suç şebekesi, kurbanlarını sahte elçilik binalarına götürüp getiriyor."

ABD Dışişleri Bakanlığı ayrıca, bu operasyonu yürüten suçluların yaptıklarını "göz ardı etmelerini sağlamak" amacıyla yetkililere rüşvet verdiklerini de ifade etti.

 

Bazıları evet. Tüm bilinen bu.

ABD Dışişleri Bakanlığı, açıklamasında bu konuyla ilgili olarak sadece "güvenlik güçleri, yaptığı baskınlarda bazı şüphelileri tutukladı" bilgisini vererek, muğlak bir bilgilendirme yaptı.

Açıklamada, operasyonun 2 Kasım'da yapıldığı belirtildi ve "bazı şüphelilerin kaçtığı" vurgulandı.

Ayrıca, Gana polisinin yakalama emri çıkardığı ve arama çalışmalarına başladığı da ifade edildi.

ABD Dışişleri Bakanlığı, organize suç örgütünün Türk unsurları hakkındaki soruşturma ve araştırmanın "devam ettiğini" de bildirdi.

BBC, bu açıklamalardan, aradan bir ay geçmesine karşın soruşturmanın halen devam ettiğini anlıyor.

ABD'nin açıklamasında da belirtildiği gibi, sahte büyükelçiliğin Gana, Fildişi Sahili ve Togo'da faaliyetlerini duyurmuş olmasından dolayı söz konusu operasyonun da oldukça kapsamlı olduğu anlaşılıyor.

Baskınlarda, yetkililer 10 ülkeden 150 kişinin pasaportunu buldu.

 

ABD Dışişleri Bakanlığı'nın söz konusu suç örgütüyle ilgili açıklamasının üzerinde 2 Kasım tarihi var.

Gana'nın başkenti Akra'da bulunan BBC muhabiri Thomas Naadi, örgütle ilgili operasyonların açıklamadan birkaç ay önce, yani Haziran ayı gibi yapıldığını söylüyor.

ABD'nin açıklamasında, hem ABD hem Hollanda için sahte büyükelçilik ihbarının yapıldığı belirtiliyor ancak bu ihbarın ne zaman geldiği bilgisine yer verilmiyor.

Bu haberin basın organları tarafından neden 2 Aralık tarihine kadar ele alınmadığı ise gizemini koruyor. Ancak bu olay basın tarafından haber yapıldığında sosyal medya üzerinde de çok sayıda kişi tarafından paylaşıldı.

İlk haberlerin üzerinden üç gün geçtikten sonra basında da daha yaratıcı başlıklar atılmaya başlandı.

Washington Post gazetesi, "Gangsterler, Gana'da on yıl boyunca bayrak asıp sahte konsolosluk çalıştırdı, 6 bin dolara insanlara vize verdi" başlığını kullandı.

ABD Dışişleri Bakanlığı, sahte büyükelçiliğin bazı kişilere "hile yoluyla ele geçirilmiş meşru ABD vizelerinin" yanı sıra sahte vize ve sahte kimlik belgeleri (banka kayıtları, eğitim belgeleri, doğum belgesi vb.) sağladığını söyledi.

Söz konusu örgütün, yolsuzluğa bulaşmış yetkililere rüşvet vererek hakiki belgelerin boş hallerini ele geçirdiği belirtildi.

Kesin olarak bilemiyoruz.

Ancak farkındaydılarsa bile bu yolu tercih etmek için gerçekten önemli gerekçeleri olduğunu düşünebiliriz.

BBC'den Adelaide Arthur, ABD'ye ulaşmanın daha iyi bir yaşam fırsatı sunduğunu düşünmelerinden dolayı birçok Ganalı için ABD'ye gitmenin çok büyük bir mesele olduğunu söylüyor.

Arthur'a göre, ayrıca, vize başvurularının reddedilmesi de ABD'ye gitmek isteyenlerin bir daha başvuru yapma konusunda şevkini kırıyor ve yasadışı yollara yönelmelerinde teşvik edici bir etken oluyor.

ABD Dışişleri Bakanlığı, bununla ilgili herhangi bir sayı vermedi.

Ayrıca, insanların ne tür vize satın aldıklarını da bilemiyoruz.

Kaç kişinin bu sahte büyükelçiliklerden aldığı vizelerle ABD'ye seyahat ettiğini de hiçbir zaman öğrenemeyebiliriz.

ABD'li yetkililerin bu kişilerle ilgili herhangi bir yola başvurup başvurmayacağı da net değil.

Resmi başvuru sürecinde birçok aşama var.

Kendisi de Ganalı olan BBC'den Adelaide Arthur daha önce ABD vizesine başvurduğunu söylüyor. Bu başvurunun ilk aşamasını bankaya para yatırmak oluşturuyor.

Bankaya ödemeyi yaptıktan sonra bir kod veriliyor ve bu kod kullanılarak, ABD büyükelçiliğinin internet sitesinin doldurulan başvuru formu gönderiliyor. Doldurulan formun türü, vize türüne göre değişiklik gösteriyor. Arthur'un ilk seyahati haber amaçlı olduğundan dolayı I vizesine başvurdu. Ancak insanlar genellikle turistik vize olan B1/B2 türlerine başvuruyor.

Formu doldurduktan sonra belirli ölçülerde çekilmiş vesikalık fotoğraf sisteme yükleniyor. Daha sonra ise görüşme için randevu almak gerekiyor. Arthur, internet üzerinden başvuru formunu gönderdikten iki hafta sonrasına aldığını belirtiyor.

Arthur, görüşme için Akra'nın lüks mahallelerinden biri olan Cantonments'ta bulunan büyükelçilik binasına gittiğini söylüyor ve şunları aktarıyor:

"ABD büyükelçiliği, Güney Afrika, İtalya ve Güney Kore gibi farklı ülkelerin temsilciliklerinin bulunduğu bir bölgede gözden kaçırması zor bir bina."

Arthur görüşmeye giderken yanında başvuruyu gönderdiğine dair teyit belgesi, randevu teyidi, pasaport, vize ücretinin ödendiğini gösteren dekont ve işyerinden alınan belge ile mali durumu gösteren belgeler de dahil destekleyici dokümanlar götürdü.

Konsolosluk görevlisiyle görüşmeden önce parmak izleri alındı.

Genellikle başvuru sahibine, başvuruyla ilgili karar konsolosluk görevlisiyle görüşmesinin hemen ardından söyleniyor.

Arthur'un ilk başvurusu reddedildi ve sunduğu belgeler kendisine iade edildi.

Ancak daha sonra yaptığı iki başvuru kabul edildi ve vizesinin yapıştırıldığı pasaportunu geri alması için iki gün sonra gelmesi söylendi.