Garo Paylan: Erdoğan, muhalefette olsaydı HDP'nin kapısından ayrılmazdı, muhalefet kendisine sorulunca ne yapacağını şaşırıyor

Garo Paylan: Erdoğan, muhalefette olsaydı HDP'nin kapısından ayrılmazdı, muhalefet kendisine sorulunca ne yapacağını şaşırıyor

HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan, "İddiayla söylüyorum Sayın Erdoğan bugün muhalefette olsaydı HDP’nin kapısından ayrılmazdı. Emin olun. Ama muhalefete bakıyoruz, Sayın Erdoğan, 'vay siz HDP ile mi görüşüyorsunuz?' deyince, muhalefet ne yapacağını şaşırıyor" diye konuştu. 

Paylan, Daktilo1984’e, partisinin seçimlerde ne yapacağı hakkında konuştu.

Partisinin cumhurbaşkanı adayı çıkaracağına yönelik çıkışı ile ilgili olarak Paylan, şunları söyledi:

"HDP bütün muhalefete en geniş demokrasi ittifakını kuralım dedi yıllardır ve gelin asgari müştereklerde buluşalım ortak bir cumhurbaşkanı adayı çıkaralım çağrısını yaptı. Bunun yanında parlamento seçimlerine de gidiyoruz biliyorsunuz, bu konuda Altılı Masa ile bizim ortaklaşma şansımız yok dedik ve ayrı bir ittifak kurduk. Ama biz bütün muhalefete diyoruz ki sizin oyunuz yüzde 50'yi aşmış değil, bunun için de ortak bir cumhurbaşkanı adayı belirlememiz lazım, kapsayıcı siyaset için de daha geniş kesimlere hitap edilmesi lazım. Ancak ne yazık ki Altılı Masa, özellikle de İYİ Parti, bu konuda geri duruyor. İYİ Parti, iktidarın yaptığı gibi HDP’yi kriminalize etmek konusunda ısrarcı.

"Biz, o masaya oturmak istemiyoruz"

Altılı Masa'nın ortaya koyduğu iddialar ile bizim ortaya koyduğumuz iddialar pek çok noktada ayrışıyor. Daha radikal bir demokrasi iddiamız var bizim. O yüzden onlar ayrı bir masadalar. Ve parlamento seçimlerinde de ortaklaşmak zorunda değiliz. Ama cumhurbaşkanlığı seçiminde açık ve şeffaf müzakere etmek istiyoruz. Yıllardır bu çağrıyı yapıyoruz. Bakın yıllardır çağrısına mukabele edilmeyen HDP aday çıkardığında, 'vay siz nasıl aday çıkarırsınız' oluyor.

"HDP seçmeni, 'Altılı Masa geldiğinde ne değişecek' diye soruyor"

Biz de Altılı Masa’ya bu soruyu soruyoruz: Siz daha muhalefetteyken yani güç elinizde değilken bizimle müzakere yapmıyor ve bizi dışlıyorsanız gücü elinize aldığınızda aynı politikaları devam ettirmeyeceğinizin güvencesi nedir? 90'larda da parlamenter bir rejim vardı ve Akşener, İçişleri Bakanı’ydı. O dönemde de Kürt’e, HDP’li seçmene zulmediliyordu. Ve şimdi de diyorlar ki Erdoğan’dan kurtulalım sonra bakalım. Hayır önce konuşalım.

"Muhalefete düşen bu oyunu bozmak"

Siyasette ya bir oyun kuracaksınız ya da oyun bozacaksınız. İktidar şu anda HDP’yi kriminalize edip muhalefete, onlarla aynı masada mısınız değil misiniz siyaseti yapıyor. Bu noktada muhalefete çağrımız bu oyunu bozmak. Muhalefete düşen şey bu oyunu bozmak ve HDP ile elbette Türkiye’nin geleceğini konuşacağız diyebilmek. Bunu yaptığımız zaman oyunu bozmuş oluruz. İddiayla söylüyorum Sayın Erdoğan, bugün muhalefette olsaydı HDP’nin kapısından ayrılmazdı. Emin olun. Ama muhalefete bakıyoruz, Sayın Erdoğan, 'vay siz HDP ile mi görüşüyorsunuz?' deyince muhalefet ne yapacağını şaşırıyor.

"HDP’ye sahip çıkmak demokrasiye sahip çıkmaktır"

Sayın Erdoğan, seçimleri kazanmak için her yolu mübah görüyor. HDP’nin kapatılması davası da İmamoğlu’nun karşı karşıya kaldığı dava da buna işaret. Diyarbakır’a, Van’a, Mardin’e kayyum atandığında demiştik ki buna sessiz kalırsanız yarın İstanbul’a da kayyum atarlar. Maalesef biz haklı çıktık. HDP’li milletvekilleri hapse atıldığında buna sessiz kalırsanız sizin de milletvekillerinizin dokunulmazlığını kaldırıp hapse atarlar dedik, bu da oluyor. Bugün HDP’nin hesaplarına dair böyle bir hüküm verilirse yarın diğer partilerin de başına gelebilir. Ve HDP’nin kapatılmasına sessiz kalmak da açıkça söyleyeyim demokrasiye sahip çıkmamak anlamına gelir."