GAVREMOĞLU: Bize özür borcunuz var İSTANBUL (A.A)

-GAVREMOĞLU: Bize özür borcunuz var İSTANBUL (A.A) - 23.08.2011 - ''Balyoz Planı'' davasının tutuklu sanığı Tuğamiral Abdullah Gavremoğlu, ''Bizlere yapılan haksızlıklar, hukuksuzluklar ve vicdansızlıklar Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bir ilkin gerçekleşmesine vesile olmuş ve komutanların istifasıyla 29 Temmuz 2011 günü bir gecede 16 yıldız sönmüştür'' dedi. YAŞ kararıyla emekliğe sevk edilen Albay Dursun Çiçek, İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada yaptığı savunmada, iddianamede kendisine o dönemde Akdeniz Bölge Komutanı olan tutuklu sanıklardan Hasan Hoşgit'in müzahir subay ve astsubay listesini hazırlaması için emir verdiğinin yer aldığını anımsattı. Kendisinin İskenderun'da görevli olduğunu ve Akdeniz komutanının emir veremeyeceğini ifade eden Çiçek, Türk Silahlı Kuvvetlerinde de müzahir personel, kritik personel, görevlendirmede yetkili personel listesi gibi bir terminoloji olmadığını, bu terimlerin ABD'de kullanıldığını kaydetti. Çiçek, 1999'dan itibaren yasal olarak kurulan sitelerin suçlu haline getirildiğini belirterek, ''Bir örgüt suçlamasında bulunuyorsunuz. Siz Genelkurmayı da suçluyorsunuz bu durumda. Kararlar evrensel hukuk kurallarına uygun mu?'' dedi. Bunun üzerine Çiçek'in uyaran Mahkeme Heyeti Başkanı Ömer Diken, ''Savunma ile hakaret arasında gidip geliyorsunuz. Hakkınızda işlem yapmak zorunda bırakmayın'' diye konuştu. ''Canımız yanıyor'' diyen ve ailelerinin de sıkıntı çektiğini ifade eden Çiçek'e Diken, ''Aileniz zor günler geçiriyor olabilir. Ancak bu mahkeme heyetine ve iddia makamına hakaret etmenizi gerektirmez'' dedi. Çiçek'in yaşadıkları sıkıntıları bir kez daha ifade etmek istediğini söylemesi üzerine Diken, savunma sınırları içinde kalması gerektiğini belirterek, konuşmalarına dikkat etmesini söyledi. Milli Savunma Bakanlığı tarafından açığa alınan tutuklu sanık Tuğamiral Abdullah Gavremoğlu da mahkemenin verdiği tutuklama kararıyla her bir kişinin 6 ayını, toplamda da bir insan ömrünün elinden alındığını belirterek, ''Pardon denildiğinde aramızdan çekip alınan bu insanın hesabını kim verecek? Bize bir özür borcunuz var'' dedi. Cumhuriyet donanmasına, Türk Silahlı Kuvvetlerine, dolayısıyla Cumhuriyete karşı bir darbe teşebbüsü olduğunu ifade eden Gavremoğlu, ''Bizlere yapılan haksızlıklar, hukuksuzluklar ve vicdansızlıklar Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bir ilkin gerçekleşmesine vesile olmuş ve komutanların istifasıyla 29 Temmuz 2011 günü bir gecede 16 yıldız sönmüştür. Daha önce söndürülen yüzlerce yıldız uğruna yükselen silahlı kuvvetlerin en üst düzeyindeki feryat, çizilen kırmızı hat, tarihin derinliklerinde saygın yerini alırken Ankara'da, İstanbul'da, memleketimde ulaşması gereken makamlara, vicdanlara ne kadar ulaştı? Daha ne kadar yıldız isteniyor?'' diye konuştu. Olmayan delilden suç, olmayan suçtan suçlu, olmayan suçludan da sanık yaratılamayacağını belirten Gavremoğlu, şöyle devam etti: ''Kim nerede olur bilemem ama gelecekte kurulacak ve bu davanın sonu olacak mahkemede nerede olacağımı biliyorum. Ben kesinlikle karşınızdaki bu sıralarda değil, müdahil sıralarında olacağım. Sizin gönlünüzde ne olur bilemem. Onun için Allah gönlünüze göre versin diyemiyorum. Ancak trend ve trendiniz devam ederse herhalde Yargıtayda görev alırsınız. Benim ifadelerin bir suçlunun suçu inkarı değil, sadece bir masumun feryadıdır. Ben suçsuz olduğumu biliyorum. Ne yazık ki bu gerçeği siz de çok iyi biliyorsunuz. Size düşen mesuliyet de benim sizlerin gözlerine bakabildiğim gibi sizlerin de benim gözlerime bakabilmenizi sağlayacak gerçeği cesaretle, yürekle ortaya koymak ve bu gerçeği alacağınız hukuki kararlarla kamuoyuna yansıtmaktır. Benim tek bir talebim var. İfade özgürlüğünüzü kullanın. Bakın her insan korkar. Önemli olan yarattığınız korku eşiğini geçmektir. Gördüğünüzü basit bir şekilde ifade edin. 'Kral çıplak' deyin. Sizi vicdanınıza havale ediyorum.'' Tutuklu sanık Kıvanç Kırmacı da ''Beni çoluğumdan, çocuğumdan ayrı bırakanlara her saniye beddua ediyorum'' dedi.  Tutuklu sanıklardan Taner Gül de savunmasını yapacağı 10 dakikalık süre içinde mahkeme başkanı Diken'in kendisine bakmasını istedi. Başkan Diken de ''O benim takdirim. Mahkeme başkanı duruşma salonundan da sorumludur. Salona da bakarım ama dinleme sürekli devam ediyor'' dedi.