Gayrimenkulde Gelişen Trendler Avrupa Raporu'na göre Koronavirüs salgını nedeniyle gayrimenkul sektörü zorlu bir dönemden geçerken, sektör hâlâ yatırım alanlarından biri olarak görülüyor.
PwC ve Urban Land Institute (ULI) iş birliğiyle 2003'ten bu yana her yıl yayımlanan raporun 2021 projeksiyonu yayımlandı.
Yatırımcılar, geliştiriciler, kredi verenler, aracılar ve danışmanlardan oluşan 1.000 gayrimenkul profesyonelinin görüşleri alınarak hazırlanan raporun sonuçları İstanbul’da sektör temsilcilerinin bir araya geldiği webcast yayınında kamuoyu ile paylaşıldı.
Bu yıl 18. sayısı yayımlanan Gayrimenkulde Gelişen Trendler Avrupa raporuna göre gayrimenkul sektörünün içinde bulunduğu döngüsel gerileme, gayrimenkuldeki uzun vadeli yapısal değişiklikler ile aynı döneme denk geldi. Buna rağmen, gayrimenkul sektörü hâlâ düşük veya negatif faiz oranlarında bile makul getiri elde edilebilecek yatırım alanlarından biri olarak görülüyor.
Avrupa genelinde yaklaşık 1.000 üst düzey sektör temsilcisinin katıldığı araştırmaya göre, pandemi sebebiyle başta kira ödemelerinde yaşanan sorunlar ve yaygın belirsizlikten en çok etkilenen gayrimenkul alanları perakende ve ofis olacak. Bu durum yatırımcıların ve kiracıların operasyonel risklerini daha ayrıntılı şekilde değerlendirmelerine, gayrimenkul yöneticilerinin ise getirileri güvence altına almak için nispeten daha güçlü oldukları segmentlere odaklanmalarına sebep oluyor.
Pandeminin global fon kaynaklarının dağıtımında meydana getireceği değişiklikle birlikte sektöre yönelik sermaye akışının yine de daha çok yerel ve Avrupa kaynaklı olacağı düşünülüyor. Katılımcıların çoğu halen Asya sermayesinin Avrupa’ya daha fazla yöneleceğini beklemesine rağmen, satın alma işleminden önce yatırımcıların gayrimenkulü fiziksel olarak görme imkanının ortadan kalkmış olmasının geçmiş yıllara oranla bu sermaye akışında düşüş beklenmesine de sebep oluyor.
COVID-19’un etkisiyle dünyada dijitalleşmenin hızlanması ile kendini gösteren “Dijital Değişim” de yatırımcıların sektör tercihlerini etkiliyor ve lojistik, veri ve iletişim merkezleri gibi alanlar yüksek potansiyelleri ile öne çıkıyor. Yaşam bilimleri ve sağlık alanları popülerlik kazanırken, “konut” yatırımcıların listesinde üst sıralarda yer almaya devam ediyor.
2020 yılı Temmuz ve Eylül aylarında gerçekleştirilen görüşmelere göre ticari güvenin 2021’de azalacağını düşünenlerin oranı %28 oldu. Bu oran 2019’da %13, 2020’de %15 olmuştu. Ayrıca katılımcıların %44’ü 2021’de kârlılıkta da düşüş beklediğini belirtiyor (2019: %15, 2020: %20 idi).
Araştırmaya katılanların %88’i tahmin edilebileceği gibi “epidemi veya pandemi”yi 2021 yılının en önemli endişe konusu olarak belirtmiş. Bu endişeyi %79’la uluslararası siyasi istikrar konusu, %65’le de çevre konuları izlemiş.
COVID-19 ile birlikte Çevresel, Sosyal ve (Kurumsal) Yönetişim (ESG) stratejileri çok daha fazla önem kazandı. Araştırmaya katılanların çoğu COVID-19 öncesinde de çevresel etkiyi azaltmayı taahhüt ediyordu, yeni dönemde bu stratejilerinin sosyal boyutunun daha önem kazandığı görülüyor.
Bu yılın raporundaki şehir sıralamaları, pandemiye rağmen likidite ve istikrar sunduğuna inanılan şehirlere odaklanarak pazara yön veren fırsatları ve temkinli yaklaşımları yansıtıyor. Yatırımcıların, Almanya’nın ülke olarak COVID-19 ile mücadelesindeki görece olumlu performansından cesaret alması ile Berlin, 2021’de beklentilerin en olumlu olduğu şehir olarak ilk sırada yer buldu.
31 Avrupa kentinin yer aldığı listede Türkiye’den temsil edilen tek kent olan İstanbul, bu yıl geçen yıl olduğu gibi yine 30. sırada yer alıyor.
Gayrimenkulde Gelişen Trendler Listesi’nin ilk 10 kenti…
|