Gaz odasında 25 dakika...

Gaz odasında 25 dakika...
T24 - Nazilerin Polonya'da kurduğu, bugün müze haline getirilen ölüm kampının rehberi, gaz odalarında can çekişme süresini 25 dakikayı bulabildiğini açıklaması tepkiyle karşılandı.Kızıl Ordu tarafından kurtarılışının 65. yılı dolayısıyla anma törenlerinin düzenlendiği eski ölüm kampındaki rehberin gaz odalarındaki katliamlarla ilgili bu sözleri, 84 yaşındaki Ginette Kolinka'yı derinden yaraladı. On binlerce Polonyalı, Rus ve çingenenin yanı sıra bir milyondan fazla Avrupalı Yahudinin vahşice katledildiği kampta babası ve ağabeyini kaybeden Fransız Yahudisi Kolinka, "Fransa'daki Drancy'den buraya bizi getiren trenden inişte yaşlı babam ile hasta ağabeyim yürüyemiyordu. Onlara kamyonlara binmelerini söyledim. Bu kamyonların doğrudan ölüme götürdüğünü bilmiyordum. Ben korkunç koşullarda 3 günlük tren yolculuğundan sonra yürümek istemiştim, sadece biraz hava almak istemiştim. Tarih 16 Ağustos 1944'tü. Beni işe koydular" diye anlattı. Toulouse'ta bir lise öğrencisi olan Luc Seabright da, bugün hayatta kalan gençler grubundandı. Seabright, "Gaz odalarında ölümün ne kadar yavaş olduğunu hayal etmek korkunç. Zaten bunca eşyayı görmek, binlerce gözlüğü, saçı, bir zamanlar onlara ait olmuş şeyleri görmek allak bullak edici" dedi. Kadınların saçlarını öldürmeden önce...Rehber ise, kupkuru bir sesle, "Saçlarda siyanür izleri bulunuyor. Kadınların saçları ölümlerinden önce traş ediliyordu ve saçlar Nazilerce endüstriyel amaçlarla kullanıldı" diye konuştu. Luc Seabright, daha önce Almanya'daki temerküz kamplarını ziyaret ettiğini belirtirken, "Ama oralarda hiçbir şey yok. Bergen-Belsen'de, Neuengamme'de, Ravensbrück'de sadece yıkıntı. Burada Auschwitz-Brikneau'daysa Nazilerin delice mekanizmasının tamamı görülebilir" dedi. Çıplak ayakla 60 kilometreGençlere kampta yaşadıklarını aktarmak için fazla vakti kalmadığını söyleyen Ginette Kolinka, Sovyet askerlerinin yaklaşmasının haber alınmasıyla kampın tahliye edildiğinde yalın ayak, 60 kilometrelik yolu SS'lerin çığlıkları altında nasıl yürüdüklerini anlattı ve "Ölüm yürüyüşünde" yürüyemeyecek hale gelenlerin öldürüldüklerini söyledi.Genç kadın arayan Sovyet askerleriO zamanlar 18 yaşında olan Polonyalı Jadwiga Bogucka da, "27 Ocak 1945, günlerden perşembeydi. Çarşamba günü, normal çağrılar yapıldı, bin kez gonk çaldı, disiplin.. Ve perşembe çağrı falan yoktu. Almanlar kaçmıştı. Tıpkı bugün gibi kar ve büyük bir soğuk vardı. Mahkumlar parmaklıkları kesti ve çıkıp giyecek ve yemek aradık. Akşam olunca bir Sovyet askeri genç kadınları aramak için barakamıza girdi. Genç ve güzeldim, çok korkmuştum. Mahkumlar beni battaniyelerin altına sakladı" dedi. Ölülerden kalan bir yığın kıyafet arasında kendine giyecek bir şeyler bulduğunu anlatan Bogucka, önce kiliseye sonra da tamamen yıkıldığını bilmediği Varşova'ya gitmenin yollarını aramaya başladığını söyledi. Hiç mezarı olmayan dev mezarlıkBogucka sözlerini, "Benim Auschwitz anılarım çok acı, ama hatıraları unutmamak lazım. Burası, Avrupa'nın hiç mezarı olmayan en büyük mezarlığı" diyerek tamamladı.