Gazete Duvar yazarı Özgür: Biz, “SBK, ABD’ye mi Türkiye’ye mi iade edilecek?” sorusunun peşinde koşarken onun en büyük şirketi Uzak Doğu’ya gidip geldi

Sezgin Baran Korkmaz

Gazete Duvar yazarı Bahadır Özgür, "Biz 'SBK, ABD’ye mi Türkiye’ye mi iade edilecek?' sorusunun peşinde koşarken, onun en büyük şirketi akıllara ziyan yöntemlerle Uzak Doğu’ya gidip geldi." diye yazdı. 

Özgür yazısında, "Türkiye kamuoyu SBK Holding’in kara para aklama olayını öğrendikten, Sezgin Baran Korkmaz’ın bir suçlu olduğu bizatihi İçişleri Bakanı Süleyman Soylu tarafından televizyonda ilan edildikten sonra, şirket satışları devam etti. Yurtdışına kaçmış ve aranan birinin şirketleri ve mal varlıkları rahatça el değiştirmeye devam etti. En büyük skandal, Unico Sigorta’nın neredeyse tamamına sahip Heksagon Mühendislik’in hisselerinin açıkça dışarı kaçırılmasıydı." ifadesini kullandı. 

Özgür şunları kaydetti:

"Ünlü Paramount Otel’in de Unico Sigorta’ya satıldığı, sigorta şirketinin hâkim ortağı Heksagon’un hisselerinin ise Singapur’da kurulu RB Investment PTE adlı bir off-shore şirkete devredildiği, 21 Haziran günü bu köşede ilk kez yazılmıştı. Hisse devri 24 Mayıs 2021 günü Ticaret Sicil Gazetesi’nde ilan edildi: Heksagon yönetimi, Jan Nahum başkanlığında 5 Mayıs 2021 günü toplanıyor, şirketteki SBK Holding’in yüzde 87,99 oranındaki hissesinin Singapurlu şirkete satılmasına karar veriyordu. Açıkça kamuoyuna da resmî kanallardan satış duyuruluyordu. Bütün bunlar, biz kara para davası ile patlak veren skandalları; İnan Kıraç’a olan borcun silinmesi için İçişleri Bakanı’nın devreye girdiğini; Veyis Ateş’in 10 milyon Euro rüşvet istediğini öğrendiğimiz dönemde gerçekleşiyordu.

Peki daha önce hem Heksagon’un sigorta şirketini satın almasını ve dolaylı yoldan SBK Holding’in hâkim ortak haline gelmesini inceleyen, onay veren Hazine ve Rekabet Kurumu ne yaptı? Hiçbir şey! Kara para davasının dayanağı olan raporu hazırlayan, SBK’nin para trafiğini ve kullandığı şirketleri tek tek listeleyen MASAK ne yaptı? O da hiçbir şey!

Lakin o meşhur sözdeki gibi; “Hiçbir şey olmasa bile kesinlikle bir şeyler oldu.” Singapur’a satışın kamuoyuna duyurulmasının ardından eşi benzeri görülmemiş bir gelişme yaşandı. 13 Temmuz 2021 günü, Heksagon yönetimi Ticaret Sicil Gazetesi’nde şu “düzeltme” ilanını yayınlattı:

İlanda ne deniliyor? Heksagon’da SBK Holding’in sahip olduğu yüzde 87,99 oranındaki hissenin devir kararı “sehven” alınmıştır. Türkçe tercümesi şöyle: “Biz mayıs ayında toplanıp şirketimizin yüzde 87,99 hissesini Singapurlu bir şirkete devrettiğimizi duyurmuştuk. Fakat hata yapmışız. Böyle bir devir hiç olmadı.”

Yönetim kurulu toplanmış; hisseleri Singapurlu şirkete satma karar almış; bunu pay defterine işlemiş, yasa gereği Ticaret Sicil Gazetesi’nde ilan etmiş; bir ay sonra fark edilmiş ki satış “yanlışlıkla” olmuş!

“Sehven”in kelime anlamı malum; “yanlışlıkla”, “yanılarak” demek. Bir rakamda, isimde, kelimede yanlışlık yapabilirsiniz. Mesela; yüzde 87,99 hisseyi yüzde 8 diye yazmış olabilirsiniz. Veya şirketin adını, adresini, sahibini de. Ama yönetim kurulunun, koskoca şirketi dünyanın bir ucundaki bir başka şirkete satma kararını “sehven” alındığını iddia etmek, fazlasıyla tuhaf.

Hadi diyelim imkânsız gerçekleşti ve SBK Holding’in, Heksagon’daki hisseleri hâlâ yüzde 87,99’ken yanlışlıkla yüzde 0 yazılmış. Adı sanı duyulmamış Singapurlu şirket nereden çıktı öyleyse? Hani daha önce ortaklık ilişkisi olsa yine kabul edilebilir. Rüyalarında mı gördüler de “sehven” hisse devri kararı aldılar!

Sorular beyhude esasında. SBK’nin bir paravan olduğu, başkaları adına iş yürüttüğü, perde arkasındakilerin hâlâ tam olarak ortaya çıkmadığına dair kanıtlar her geçen gün artıyor.

Belli ki işler karışınca sigortacılık gibi sıkı denetlenen, denetlenmesi gereken bir alanda kara paraya adı karışmış isimlerin, şirketlerin faaliyet göstermesinin, devlet kurumlarının bu satışa göz yummasının başa bela olacağını anlayan birileri devreye girmiş, “kararın geri alınmasını” ve Singapur bağlantısının kesilmesini istenmiş.

Bir kez daha görüldü ki SBK’de, Paramount Otel’de veya diğer skandallarda perde önünde görünen isimlerden ziyade peşine düşülmesi gereken şey, bu para makinesini kuranlar ve işletenler. Önümüze atılanlar sadece çantacılar ve komisyonculardan ibaret çünkü."