Gazeteci Alican Uludağ, Hülya Şellavcı'nın boşanmak üzere olduğu Kaffar Yeğin tarafından öldürülmeden çok sayıda başvuru yaptığını duyurdu. Uludağ, "Ancak İzmir 16. Aile Mahkemesi; 'Kaffar Yeğen’in savunmasını almadan hürriyeti bağlayıcı ceza veremeyiz' gerekçesiyle tazyik hapsi talebini reddetti. Yetmedi; mahkeme, iki buçuk ay sonraya, yani olan 15 Aralık’a duruşma günü verdi. Yani, ölmezsen talebine bakarız dedi" ifadesini kullandı.
Uludağ, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık'a, "Bir ayda yapmadığı başvuru kalmayan bir kadının öldürülmesine neden seyirci kaldınız? Bu cinayetin suç ortağı aynı zamanda siz değil misiniz?" diye sordu.
Uludağ'ın tweetleri şöyle:
"İzmir’de Hülya Şellavcı, 22 Ekim’de (dün akşam) boşanmak istediği Kaffar Yeğin tarafından öldürüldü. Size, devletin bir kadını nasıl korumadığını, “beni öldürecek, kurtarın” çığlığını nasıl duymadığını, katile nasıl yol verdiğini anlatacağım.
2 çocuk annesi Hülya Şellavcı (52), 6 ay önce Kaffar Yeğin (59) ile evlendi. Ancak Şellavcı, 25 Eylül’de İzmir 16. Aile Mahkemesi’de boşanma davası açtı. Bununla birlikte şiddet ve tehditler başladı. 1 Ekim’de Hülya Şellavcı’yı işyerinde darp etti, telefonunu kırdı.
Hülya Şellavcı, Bornova Emniyet Müdürlüğü Aile İçi Şiddetle Mücadele Büro Amirliği'nde şikâyet etti. İzmir 16. Aile Mahkemesi, 3 Ekim’de Kaffar Yeğin’in Hülya Şellavcı’nın iş yerine, aile konutuna yaklaşamaması konusunda koruma tedbiri verdi. Ancak bu karar sanığı durdurmadı.
Önce 7 Ekim’de telefonla tehdit etti. 8 Ekim’de de Hülya Şellavcı’nın işyerine giderek koruma kararını ihlal etti. Kaffar Yeğin, 9 Ekim’de ise telefonla hem Hülya Şellavcı’yı hem de avukatını tehdit etti. Konu hem emniyete, hem savcılığa defalarca bildirildi. Kimse umursamadı. Hülya Şellavcı, tehdit ve ihlallerin sürmesi üzerine avukatı aracılığıyla 11 Ekim’de İzmir 16. Aile Mahkemesi’ne başvurarak sanık hakkında tazyik hapsi uygulanması konusunda talepte bulundu. Dosyaya delil olarak tehdit mesajları da konuldu. AYM’nin emsal ihlal kararı sunuldu.
Ancak İzmir 16. Aile Mahkemesi; “Kaffar Yeğen’in savunmasını almadan hürriyeti bağlayıcı ceza veremeyiz” gerekçesiyle tazyik hapsi talebini reddetti. Yetmedi; mahkeme, iki buçuk ay sonraya, yani olan 15 Aralık’a duruşma günü verdi. Yani, ölmezsen talebine bakarız dedi.
Bundan cesaret alan sanık 15 Ekim’de mahkemenin tedbir kararını 4. Kez ihlal etti. Hülya Şellavcı, umutsuzca yine emniyete şikâyet etti. Ancak polis merkezi, 3. ve 4 ihlallere ilişkin karşı tarafın ifadesi alınmadığı savıyla olayı savcılığa ve Aile Mahkemesi’ne iletmedi.
Ve Hülya Şellavcı, boşanma davası açmasının üzerinden 1 ay geçmeden, mahkeme kararını 5. kez ihlal eden Kaffar Yeğin tarafından 22 Ekim akşamı işyerinde alnından vurularak katledildi. Katili halen yakalanamadı. Şimdi yanıt verin; Hülya Şellavcı’yı neden korumadınız? Bir ayda yapmadığı başvuru kalmayan bir kadının öldürülmesine neden seyirci kaldınız? Bu cinayetin suç ortağı aynı zamanda siz değil misiniz?"