Bir dönem birlikte program yaptıkları Fatih Tezcan'ı, Fethullah Gülen'e yönelttiği eleştiriler üzerine ekranda uyaran ve Tezcan'ın "Kemalist maskeli kripto Fethullahçı" sözleriyle suçladığı Star yazarı Ersoy Dede, cemaatle ittifak iddiası eşiliğinde gazete kapatma çağrısı yaptı. Dede, adını Atatürk'ün koyduğu ve Türkiye'nin en eski ulusal gazetesi olan Cumhuriyet için "Kapatın artık bu gazeteyi" derken Sözcü'nün de "ihanetlerinin bedelini ödemesi gerektiğini" yazdı.
Ersoy Dede'nin "Kapatın artık bu gazeteyi" başlığıyla yayımlanan (26 Ağustos 2016) yazısı şöyle:
Cumhuriyet’i takip ediyor musunuz?..
Sanki dükkanı anahtar teslim FETÖ’ye vermemiş gibi, FETÖ’nün tüm illegal operasyonları için gazetesini medya propaganda üssü olarak kullandırmamış gibi,
şimdilerde kalkmış FETÖ’nün karanlık geçmişine dair yazılar, diziler, haberler yayınlıyor..
Ba’de Harab-ül Basra..
Değerli dostlar,
Cumhuriyet’in hâlâ FETÖ-Darbe soruşturmalarına neden dahil edilmediğini bilmiyorum..
Şimdi bütün suçu, darbe girişiminden 10 gün önce kaçan genel yayın yönetmenlerinin üzerine atıp FETÖ’yü infaz ediyorlar sayfalarında, köşelerinde.. Yok öyle.. Firari vatan haini Can Dündar ayrıca gelip hesap verecek millete.. O başka.. Ama Cumhuriyet Gazetesi artık yolun sonuna gelmiştir..
Hepimiz biliyoruz ki, bu yapı başarılı olsaydı Cumhuriyet 16 Temmuz sabahı için
“İşte Yurtta Sulh” manşetiyle çıkacaktı..
Özgür Gündem nasıl kapatıldıysa Cumhuriyet Gazetesi de aynen kapatılmalıdır..
Şimdi herkes ayağa fırlayacak;
“.. ama Cumhuriyet adı şöyle, tarihi böyle, mazisi bilmem ne...”
Hiç farketmez kardeşim..
Sen bu ihanet şebekesine ortak oldun mu, olmadın mı?..
FETÖ’nün firari savcısı Celâl Kara’ya “1 Numara Erdoğan” manşeti attırdın mı, attırmadın mı?..
MİT TIR’ları ihaneti haberini yaptın mı, yapmadın mı?
Türkiye’yi uluslararası bir terör örgütüne yardım ediyor yalanıyla karalamaya kalktın mı, kalkmadın mı?
FETÖ’nün işlediği cinayetlerin, yaptığı katliamların istikametini haber ve yorumlarınla değiştirdin mi değiştirmedin mi?
FETÖ ile aynı merkezden yönetilen PKK’yı, PYD’yi, YPG’yi kolladın mı, kollamadın mı?
Şehit Mehmet Selim Kiraz cinayetinde, FETÖ’nün bir başka kolu DHKP-C’nin propagandasını yaptın mı gazetende yapmadın mı?
Apaçık, FETÖ’nün işgal hareketinden 10 gün önce, genel yayın yönetmenin kaçarken, patron koltuğunda oturan kişi; “abartmayın canım, tatil yapıp dönecek” dedi mi, demedi mi?
Geçmiş olsun o zaman..
Sözcü gazetesi de 17 Aralık sonrası, 15 Temmuz’a gelene kadar geçen süre içinde FETÖ’nün operasyonlarını, nasıl “muhalefet” kılıfında, “dürüstlük” sosuyla, “politik doğruculuk” maskesi altında millete pazarlamış, bunun hesabını verecek.. 15 Temmuz’a gelen süreç içindeki tüm FETÖ operasyonları, bir kesime SÖZCÜ eliyle meşrulaştırılarak sunuldu.. Hırsızlık, yolsuzluk, adam kayırma gibi alçakça saldırı manşetleriyle çıktı SÖZCÜ aylarca.. Oslo, 7 Şubat Rezilliği, Faşist Gezi Kalkışması, İmralı Tutanakları, Suriye Toplantısı ses kaydı, 17 - 25 Aralık Darbe Girişimi, Mit Tırları İhaneti gibi konularda Sözcü hep, devlete savaş açan cephedeydi.. Hele 25 Aralık günü Emin Çölaşan’ın; “bizim yapamadığımızı Fethullahçılar Yaptı” diyerek hedef birliğini ikrarı, nokta vuruş oldu.. Hepsi bir şekilde izah edilir ya da edildi diyelim.. Fakat 15 Temmuz gibi bir kalkışmada, darbe girişiminde, devlet başkanının geceyi geçirdiği otelin koordinatlarını vermenin bir bedeli olmalı.. Bunu kimse habercilik diye yutturmaya çalışmasın. Sözcü Gazetesi de bu ihanetin bedelini ödemeli..