Gazeteci-yazar Okay Gönensin ölümünün birinci yıl dönümünde birinci yıldönümünde anıldı. Hasan Cemal, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Burhan Felek Konferans Salonu’nda düzenlenen toplantıda, Gönensin'i "48 yılı birlikte geçti. 18 yıl Cumhuriyet gazetesinde birlikte çalıştık. Okay Gönensin çok zeki ve kültürlüydü. Çıtası fazla yüksekti" sözleriyle andı.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin düzenlediği Meslekte İz Bırakanlar Toplantıları devam ediyor. Türkiye basınının usta kalemlerinden gazeteci-yazar Okay Gönensin ölümünün birinci yıl dönümünde bugün (13 Temmuz Cuma) saat 11.00’de mezarı başında anılmasının ardından saat 14.00’de Cağaloğlu’nda bulunan TGC Burhan Felek Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen toplantıyla anıldı.
TIKLAYIN - Hasan Cemal yazdı: Bir ölümün, sevgili Okay'ın acısı...
Toplantıya Okay Gönensin’in oğlu Can Gönensin, T24 yazarı Hasan Cemal, T24 Genel Yayın Yönetmeni Doğan Akın, Tarih Dergi’nin Genel Yayın Yönetmeni Gürsel Göncü, TGC Başkanı Turgay Olcayto, TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş, karikatürist Tan Oral, gazeteci yazar Meral Tamer, Hürriyet yazarı Yalçın Bayer, Okay Gönensin’in asistanı İlkay Açıkgün, Okay Gönensin’in kardeşi Koray Gönensin konuşmacı olarak katıldı. Toplantıya katılması planlanan “Okay’ın Kitabı”nın yazarı Aytekin Hatipoğlu ise sağlık sorunları nedeniyle toplantıya katılamadı
TIKLAYIN - Doğan Akın yazdı: "Okay Abi okusaydı" diye düşününce...
Burhan Felek Konferans Salonu’nda düzenlenen toplantının açılış konuşmasını TGC Başkanı Turgay Olcayto, Oktay Gönensin hakkında şunları söyledi:
“Okay Gönensin’i gazetecilikten önce yaptığı çevirilerle tanıdım. Gerçekten çok zeki ve entelektüel bir gazeteciydi. Cemiyetin ödül jürilerinde hep görev aldı. Fark yaratmaya devam etti. Onu kaybettiğimiz için çok üzgünüz. Işıklar içinde uyusun.”
Uzun yıllar Okay Gönensin ile birlikte çalışan Hasan Cemal duygularını şöyle dile getirdi:
“48 yılı birlikte geçti. 18 yıl Cumhuriyet gazetesinde birlikte çalıştık. Okay Gönensin çok zeki ve kültürlüydü. Çıtası fazla yüksekti. Zor beğenir, belli etmezdi. Zeki, kültürlü, zor beğenen çıtası yüksek insanların hayatta yaşadıkları tüm güçlükleri yaşadı. Bu yüzden yıllar geçtikçe Sevgili Okay kendini yalnızlaştırdı. Bir sürü şeyi beğenmezdi. 1973’de Cumhuriyet’e girdim o da bir yıl sonra geldi. Onu Meral Tamer getirdi. Çok çabuktu. Reklam sektöründe metin yazarlığından geldiği için de çok iyi başlık çıkarırdı. Hızlı çalışırdı. Türkçesi çok iyi olduğu İçin çok iyi redaksiyon yapardı. Çok iyi arkadaş olduk. Birbirimizin dilini çok iyi anladık. Birbirimizin bakış açısını da eleştirirdik. En çok da işten çıkınca Kumkapı’ya, Çiçek Arif’e, Ziya’ya, Ece’ye giderdik. Gazeteciliğin bohemi önemlidir. Gece mutlaka bir-iki yere gitmeden eve gitmezdik. İkimizde Mülkiye mezunuyduk. Fransız edebiyatına düşkündü. Çevirileri vardı. Bunlar Okay Gönensin’in Cumhuriyet gazetesi içinde yükselişini kolaylaştırdı. Okay fazla zekiydi. Gazetede çalışanlar zekasından korkardı. Beni iyi polis, Okay’ı kötü polis görürlerdi. Ben, Okay Gönensin ve Emine Uşaklıgil birlikte çalışırdık. Vazo kırılmasın diye uğraşırdık ama vazo kırıldı. Ben Sabah’a gittim. Okay da sonra geldi. Yeni Yüzyıl’ı çıkardı. Sıfırdan gazete çıkarmak ustalık gerektirirdi. O ustalık onda vardı. Birbirimize kazık atmadık, küsmedik. Yüzümüze karşı her şeyi söyledik. Tahammül ettik. Aramızı bozmak için ciddi cabalar oldu. Ama bunları aştık. Öldüğü vakit bir yazı yazdım. Her ölüm kendi acısını getiriyor. Her ölümde de bir parçan kopup gidiyor. Onu yerine koyamıyorsun. Okay Gönensin benim için öyle.”
T24 Genel Yayın Yönetmeni Doğan Akın, Okay Gönensin hakkında şunları söyledi:
“Okay Gönensin T24’u kurarken olayın dijital boyutuyla çok ilgilendi. Ayrıntılı bilgi aldı. Meraklı bir gazeteciydi. Dijital mecrada operasyonunun nasıl yürütüldüğünü aylarca konuştuk. Gün aşırı arardı. T24’ün 850 sayfalık söyleşileri çıktı. Bize hep ilham verdi. Onun ilham vermesi ilişki sağlaması ile birçok farklı kişiyle söyleşi yaptık. Soldan gelen insanların bugün geldikleri noktayı değerlendiren söyleşiler yaptık. Okay Gönensin ile ilgili Ömer Laçiner’in söylediği bir şey vardı: ’Her zor anımızda ortaya çıkar paha biçilmez yardımları olurdu’. Asmalı Mescit sohbetlerini çok özlüyorum.”
TIKLAYIN - Gürsel Göncü yazdı: Gazetecinin ölümü
Karikatürist Tan Oral, Cumhuriyet Gazetesi’nde Okay Gönensin ile çalıştığı yıllarla ilgili şu değerlendirmeyi yaptı:
“Okay Gönensin çok zeki bir gazeteciydi. Ben Cumhuriyet gazetesinde düzeltmenler masasında oturuyordum. O dönemin ünlü şairleri yazarları o masada düzeltmen olarak görev yapıyordu. O masadan yazı işlerine karşılıklı laf atılırdı. O lafların hep bir karşılığı vardı. Bu atışmalar yüksek zeka ürünüydü. Okay Gönensin geçerken de masaya bir laf atardı. Bana bir gün geldi. ‘Sen her gün çizeceksin’ dedi. Tam 30 yıldır çiziyorum. Onu hiç unutmadım.”
Cumhuriyet Gazetesi’ne Okay Gönensin’i Fransızca çeviriler yapması için öneren Meral Tamer “Okay Gönensin çok zeki ve derinliği olan bir gazeteciydi” dedi ve şunları söyledi:
“Ben Cumhuriyet’te ücret almadan işe başladım. Hasan Cemal’in çömezi olarak çalıştım. O yıllarda Okay Gönensin gazeteyi ziyarete geliyordu. Entelektüel derinliğinden çok etkilenmiştim. Fransızca çeviri yapması için önerdim. O yıllarda Cumhuriyet’te çok iyi gazeteci ve yazarlardan oluşan özel bir kadro vardı. Okay Gönensin dış haberlere başladı. Ufkumu açtı. Tanıdığım en zeki, derinliği en yüksek gazeteciydi. Entelektüel olarak rakibi yoktu. Son yıllarda görüşemedik. Tek üzüntüm onunla daha fazla zaman geçirememiş olmak.”
Okay Gönensin'in oğlu Can Gönensin ise şöyle konuştu: “Babam beni herkesle tanıştırırdı. Neşe kaynağı gibiydim. Beni gazeteciliğe ısındırmak istedi. Gündemi takip etmemi, haber yorumlamamı isterdi. Organize olmamı isterdi. Basına gireyim istedi. Ama kabul etmedim. Kendisi çok erken olgunlaştığı ve başarılı olduğu için benden de onu bekledi. Babam basında bir köprü görevi gördü dijitale geçişte. Muhafazakar kişi değildir Karşı tarafın görüşlerini alırdı dinlemeyi severdi.”
Okay Gönensin'in ağabeyi Koray Gönensin anma toplantısına gelen tüm gazetecilere ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'ne teşekkür ederek şöyle konuştu:
“Aytekin abi de bizimle olacaktı. Ona da acil şifalar diliyorum. Ağabeyim benim için bir örnekti. Onun yaptıklarını takip ederdim. Ondan çok şey öğrendim. Benim çevremi genişletmemi önerirdi. Halam ile aynı kabirde yatıyor. Onu çok özlüyorum.”
Sibel Güneş: Biz gazeteciler için rüya gibi bir gazete yaptı
TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş, Okay Gönensin ile birlikte çalışma şansını yakaladığını belirterek şöyle paylaştı:
"Hayatım boyunca tanıdığım en entelektüel gazeteciydi. Muhabire değer verirdi. Kapısı hep açıktı. Eleştirilerimizi dinlerdi. Önerilerini yanımıza gelerek söylerdi. Muhabiri kullanmazdı. Gerçek gazetecilerin sonuna kadar özgür olabildiği rüya gibi bir gazete yapmıştı. Yokluğuna alışamayacağız.”
Okay Gönensin ile uzun yıllar birlikte çalışan Tarih Dergi’nin Genel Yayın Yönetmeni Gürsel Göncü, “Dünyada ve Türkiye’de yazılı basında önemli iz bırakmış ve fark yaratmış bir meslek büyüğümüzdü” diyerek başladığı konuşmasına söyle devam etti:
“Arkadaşı olan insanlar mesleki başarılarını gazeteciliğini belki herkesten iyi bilirler. Okay Gönensin yazılı basının son döneminin en önemli ustalarından biriydi. Gazete yapmakla ilgili, gazetecilikle ilgili gündelik ve işleri ondan öğrendik. Cumhuriyet ve Yeni Yüzyıl Gazetesi’nde bakış açısıyla fark yarattı, yol gösterici oldu. Okay Gönensin bize ‘O sayfayı mamul madde haline getirdiniz mi?’ diye sorardı. Bir model yarattı. Onunla çalıştığım için kendimi şanslı sayıyorum. Klasik usta çırak ilişkisinden farklı bir yaklaşımı vardı.”
Yalçın Bayer: 30 yıllık arkadaşımdı çok üzgünüm
Hürriyet Gazetesi yazarı Yalçın Bayer, Okay Gönensin ile uzun yıllar birlikte çalışmaktan duyduğu mutluluğu dile getirerek sözlerine şöyle devam etti:
“30 yıl birlikte çalıştık. Onunla çalışmak büyük bir keyifti. Zeki ve çok becerikli bir adamdı. Okay Gönensin, Hasan Cemal ile birlikte bir saç ayağı idik. Çalışma ortamımız özeldi. Gazeteciliği etik kurallara uygun olarak, patron ve siyaset dahil hiçbir kesimden baskı görmeden özgür gazetecilik yapabildik. Okay Gönensin’i çok özlüyorum.”
Çok uzun yıllar Okay Gönensin'in asistanlığını yapan İlkay Açıkgün ise duygularını şöyle paylaştı:
“Aytekin abiye acil şifalar diliyorum. Okay Gönensin ile 21 yıl çalıştım. Yarın olacakların kestirmeyi ondan öğrendim. Okay beyin dilinden anlamayı, hızlı düşünmeyi öğrendim. Yarım günde ofisi toplayıp taşınmayı öğrendim. Kendi davranışlarıyla öğretti. İş yükleyerek sorumluluk yükleyerek bana öğretti. Her zor zamanımda yanımda oldu. Ben bir baba, oğlum da dede kaybetti. Hala yokluğuna alışamadım.”
Tuğrul Eryılmaz: Okay benim Mülkiyeden arkadaşımdı iki sınıf büyüktü. Okay Gönensin’in hamuru çok iyiydi. İyi bir eğitim aldı. Sol görüşten gelen insanlara da hep sahip çıktı. Sıkı devrimciydi.
Vivet Kanetti: Çok cepheli bir insandı. Ciddi bir insandı. Felsefeye önem verirdi. Çok geniş ve renkli bir çevresi vardı. Yeni insanlardan, görüşlerden beslenirdi. Onu çok özlüyorum.
Tayfun Gönüllü: Okay Gönensin ile Cumhuriyet Gazetesi’nde çalıştım. Ankara Büro’ya giderken bana çok destek oldu. Sahip çıktı. 30 yıldır gazetecilik yapıyorum. Bize Hasan Cemal ile birlikte Ankara’da iyi gazetecilik yaptırdılar. Bütün gazetecilik hikayemiz de bunun üzerinde şekillendi.
İlhan Aslan: Ben bir sanayiciyim. Son derece zeki bir insandı. Müthiş bir hafızası vardı. Onu çok özlüyorum.