Gazeteci örgütleri, ‘RTÜK yasakları’na tepkili

Gazeteci örgütleri, ‘RTÜK yasakları’na tepkili

RTÜK’ün terör olaylarına ilişkin getirdiği kısıtlamalar tepki çekti. RTÜK Başkanı düzenlemelerin “milli güvenlik” kapsamında yapıldığını savunurken, meslek örgütleri ise halkın haber alma hakkının engellendiği görüşünde.

Yayın yasaklarına uymayan TV kanallarının kapatılmasını düzenleyen KHK’nın ardından, geçen hafta Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) tarafından terör olaylarına ilişkin haberlere kısıtlama getirildi. Referanduma birkaç ay kala TV haberciliğine getirilen kısıtlamaları “halkın haber alma hakkına darbe” olarak nitelendiren meslek örgütleri, yasakların delinmesi için TV yönetimlerine çağrı yaptı.

TV kanallarının yöneticileri Başbakanlık talimatı ile hafta başında RTÜK’e çağrıldı. Burada "olağanüstü dönemlerde nasıl yayın yapılması gerektiği” konusunda bilgilendirilen TV yöneticilerine, özellikle terör olayları sonrasında yapılacak habercilik ile ilgili bir dizi kısıtlama kararı tebliğ edildi.

Buna göre, bundan sonra terör saldırıları sonrasında televizyonlarda olay yerinin görüntüsü, ambulans ve itfaiye görüntüsü, tanık anlatımları, görevlilerin çalışması görüntüleri ile olaya ilişkin eleştiri ve yorumlara yer verilemeyecek. Ayrıca yeni gelişmelere yönelik olarak "son dakika” ibareleri kullanılmayacak. TV kanalları, terör saldırıları sonrasında yalnızca resmi makamlar tarafından paylaşılan bilgi ve görüntüleri kullanabilecek. Bu yayın yasaklarına uyulmaması halinde ise kanalların kapatılması söz konusu olabilecek. İhlali yapan kanalın yayını önce 1 gün durdurulacak. Bir yıl içinde tekrarı halinde yayınlar 5 güne kadar, ikinci tekrar halinde 15 güne kadar durdurulacak. Üçüncü kez tekrar edilmesi halinde ise medya hizmet sağlayıcının lisansı iptal edilecek.

Peki, TV haberciliğine yönelik bu kısıtlamalar ile amaçlanan ne?

RTÜK ve hükümet kanadı, söz konusu düzenlemeleri halkın terör olayları karşısında paniğe düşmemesi, terör örgütlerinin propagandasının engellenmesi, bilgi kirliliğinin oluşmaması ve Türkiye’nin imajının zedelenmemesi gibi gerekçelerle savunuyor.

Konuyla ilgili Anadolu Ajansı’na açıklamalarda bulunan RTÜK Başkanı İlhan Yerlikaya, eleştirilerin haksız olduğunu belirtti. "Son dakika, sıcak haber" gibi yazıların yasaklandığı yönündeki iddiaların geçeği yansıtmadığını dile getiren Yerlikaya, "Son dakika yasak değil. 'Son dakika' diye olayı verirsiniz. Bir saat, iki saat, beş saat hatta iki gün sonra 'son dakika' diye veriyorlar. Sürekli değişik görüntülerle olunca da sanki yeni bir haber gibi görülüyor. Dolayısıyla biz buna karşıyız" dedi.

“Milli güvenliğe zarar veriyor”

Düzenlemeyle kişilerin haber alma özgürlüğünün kısıtlanmadığını öne süren Yerlikaya, "Bazı haberlerde olay yerinin koordinatları bile veriliyor. Milli güvenlik konusu gündeme geldiğinde artık toleranslı davranmanın yeri yok. Bu konularda çok toleranslı olmayacağız. Yayıncılarımız bu konulara dikkat etsinler" diye konuştu.                    

Ancak Yerlikaya’nın açıklamalarına karşın, gazeteci örgütleri TV haberciliğini büyük ölçüde sınırlayan düzenlemelerin toplumun haber hakkının engellenmesi olarak değerlendiriyor. 

"Medyanın yüzde 90’ı iktidarın kontrolünde”

Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Abakay’a göre, RTÜK’ün bürokratları aracılığı ile TV yöneticilerine sunduğu bilgi notu “TV’lere aba altından sopa göstererek, yasakların deklare edilmesi” anlamına geliyor. Türkiye’de iktidarın medya üzerinde yoğun bir baskı uyguladığını dile getiren Abakay, “Medyanın yüzde 90’ı iktidarın kontrolü ve denetimi altında. Ülkemizde yükselen şiddet ve kanlı saldırıların önüne geçmek, başta istihbarat örgütleri olmak üzere emniyet güçleri aracılığıyla güvenliği sağlamak yerine medyaya karşı önlemler alınma yoluna başvurulması, basın özgürlüğü ve halkın haber alma hakkının engellenmesinden başka bir sonuç doğurmayacaktır” diye konuşuyor.

Ahmet Abakay, TV yönetimlerini de söz konusu yasaklara karşı tavır almaya çağırdı. Abakay, şunları söyledi: “Bundan sonraki adım ne olacak? Saray odalarında haber müdürleri, temsilcileri ağırlayıp haber başlıkları atmaları, gazete sayfaları yapmaları, televizyonlarda ne konuşulacağına karışmalarına mı sıra gelecek? Biz ÇGD olarak televizyon yönetimlerini, halkın haber alma haklarının önüne geçilmesine karşı tavır almaya çağırıyoruz.”

“Bülten haberciliği başlayacak”

Gazeteci örgütlerine göre son RTÜK yasakları, olası terör saldırılarının siyasi etkilerini de azaltmayı amaçlıyor. Türkiye’de terör saldırılarının önümüzdeki dönemde artacağı tahminlerine dikkat çeken Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Başkanı Gökhan Durmuş, “Bu düzenlemelerle olası saldırıların siyasi etkilerinin kamuoyuna yansımaması hedefleniyor” dedi. TGS Başkanı Durmuş’a göre, artık yayın yasaklarını delmek çok zor hale gelmiş durumda. RTÜK düzenlemesi ile TV'lerin kapatma cezası ile tehdit edildiğine işaret eden Durmuş, “Artık Türkiye’de bülten gazeteciliği başlayacak. İktidar neyi uygun görüp servis ederse, o konu haber yapılacak. Şu anki ortamda TV’lerin buna karşı çıkabilmesi pek mümkün gözükmüyor. Ancak toplumun haber alma hakkı için biz tüm gazetecilerin bu yasağı delecek yöntemler bulmamız gerekiyor” diye konuştu.

“Bilgi kirliliği artacak”

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na (DİSK) bağlı Basın-İş Başkanı Faruk Eren ise RTÜK’ün yeni kurallarını “basın tarihinin en acayip olaylarından biri” olarak değerlendirdi. Eren, “Yakında Türkiye’deki TV’ler önemli toplumsal haberleri ‘bir yerlerde bir şeyler oldu' diye sunacak bir noktaya gelebilir” dedi. Son yıllarda gerçekleşen katliamlara ilişkin bilgilerin pek çoğunun gün yüzüne çıkarılamadığına işaret eden Eren, “Halkın haber alma hakkı açıkça engelleniyor. Bundan sonra 10 Ekim gibi, Reina gibi katliamlara ilişkin haber yapamayacak mıyız? Habercilik kaygısı taşıyan kurumlar, böyle bir şeyi kabul edilemez. Halk, habersiz bırakılmak isteniyor” değerlendirmesinde bulundu. Faruk Eren, mevcut durumda RTÜK’ün kısıtlamalarının sosyal medyadaki bilgi kirliliğini de artıracağı uyarısında bulundu.