Gazeteciler cezalandırılıyor, basın özgürlüğü engelleniyor,

Gazeteciler cezalandırılıyor, basın özgürlüğü engelleniyor,

 

Sabah gazetesinde yazan Yavuz Baydar, “basın özgürlüğünün engellenmesinde medya holdinglerinin utanç verici rolü” ifadelerinin geçtiği yazısını New York Times’a gönderdiğinde, işini riske attığını biliyordu. Yavuz Baydar haklıydı.

Makalesini 19 Temmuz’da yayımlamamızdan birkaç gün sonra Baydar’ın, ironik bir şekilde, ombudsman olarak görev yaptığı Sabah gazetesindeki işine son verildi.

Baydar’ın görevine son verilmesi karşısında dehşete düştük. Ancak bu haber, Baydar’ın yazısında da belirttiği gibi, televizyon kanallarının, tüm İstanbullarının gördüğü ve pencerelerini açtıklarında seslerini duyabildikleri sivil ayaklanma yerine belgesel yayınladıkları (birisi penguenler hakkındaydı) gerçeğinin bir kez daha altını çizmiş oldu.

Yavuz Baydar yazısında, Türk medya patronlarının bankacılık ve inşaat gibi diğer sektörlerde servet sahibi olduklarını ve hükümet çizgisinde, zaman zaman da hükümet propagandası niteliğinde haberler karşılığında “büyük iyilikler” gördüğünü belirtmişti.

Baskıcı hükümetlerin ellerindeki aşırı güçle yapabilecekleri tek şeyi yaparak basını susturması her zaman trajiktir. Ancak bu durum, söz konusu olan Türkiye gibi Batı dünyası tarafından ciddiye alınmak isteyen ve eninde sonunda Avrupa Birliği üyesi olmak isteyen bir ülke olduğunda iki kat daha trajikleşiyor.

Türk hükümeti, İstanbul’daki Gezi Parkı’na korkunç bir şekilde aşırı tepki verdi. Şimdi, New York Times haberlerinin abonesi olan Sabah da, aynı şekilde suçlu…