Gazetecileri sahte isimle dinleyen MİT: Kamu yararına yaptık

Gazetecilerin sahte isimlerle dinlenmesiyle ilgili olarak Mehmet Altan’ın açtığı tazminat davasında Mili İstihbarat Teşkilatı (MİT), skandal bir savunmaya imza attı. MİT, gazetecileri kamu yararı için dinlediğini ve bunun mevzuata aykırı olmadığını iddia etti.

Geçen yıl Taraf’ın yaptığı haberle MİT’in gazetecilerin telefonlarını dinlediği, bunun için de mahkemeye “sahte terörist” isimleri verdiği ortaya çıkmıştı. Taraf gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Altan, Genel Yayın Yönetmeni Yardımcısı Yasemin Çongar, Taraf yazarları, Markar Esayan, Mehmet Baransu ve gazeteciler Mehmet Altan ile Amberin Zaman’ın telefonlarının dinlendiğinin anlaşılmasının ardından Mehmet Altan, tazminat davası açtı. Savunmasında dinlemelerin kamu yararına olduğunu savunan MİT, sahte isim vererek gazetecileri dinlemesinin mevzuata aykırı olmadığını iddia etti.

Başbakanlık’tan onay bekleniyor

Gökhan Erkuş ve Dicle Baştürk'ün Taraf'taki haberine göre, konuyu değerlendiren Altan’ın avukatı Ergin Cinmen, “Bir buçuk yıl önce Mehmet Altan için Milli İstihbarat Teşkilatı, uydurma isimler vererek mahkemeden dinleme kararı talep etmiş, mahkeme de bunu vermiş. Uzun süre Mehmet Altan bununla ilgili dinlenmiş” dedi.

Konunun Taraf gazetesinin haberinden sonra ortaya çıktığını hatırlatan Avukat Cinmen, şunları söyledi: “Bunun üzerine biz iki şey yaptık. Birinci olarak, MİT’teki ilgili kişiyi bulmasını istedik savcılıktan. Bu konuda hangi MİT üyeleri bu işi yaptı. İkinci olarak da MİT’e idare mahkemesinde tazminat davası açtık, Taraf gazetesinin haberinin hemen ardından. Savcılık aşamasında olan dava hâlâ Başbakanlık’tan onay bekliyor. MİT mensuplarının yargılanabilmesi için izin gerekli. Tazminat davasında da MİT herkesi endişeye düşüren ve şaşırtan bir yanıtta bulundu. Yapmış oldukları dinlemeyi bir şekilde kabul ediyorlar ancak bu dinlemenin alt düzeydeki mevzuat açısından doğru olduğunu, hukuki olduğunu söylüyorlar.”

Baransu’yu takip eden MİT’e Başbakanlık kıyağı

Taraf yazarı Mehmet Baransu’yu takip ederken yakalanan MİT’çiler Mehmet Uğur Genç ve Çiğdem Çerioğlu hakkında başlatılan soruşturmaya Başbakanlık izin vermedi.

Bakırköy İncirli’deki Ömür Plaza’da 8 Şubat 2012’de biri kadın iki kişinin kendisini takip ettiğini gören Baransu, polisi aradı. Gözaltına alınarak Bahçelievler Asayiş Büro’ya götürülen şahısların MİT’çi olduğu ortaya çıktı. Baransu, MİT’çilerden şikâyetçi olunca Bakırköy Başsavcılığı soruşturma başlattı. Savcılık, MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın ifadeye çağrılması üzerine Başbakan Erdoğan’ın talimatıyla yasalaşan “MİT personeline açılacak soruşturmalar Başbakanlık onayı gerektirir” şeklindeki düzenleme nedeniyle iki MİT’çi için izin talebinde bulundu.

'İhmal ve kusurları yok'

Hakan Fidan imzasıyla Başbakanlığa gönderilen mütalaada, iki MİT’çinin soruşturulmasına izin verilmemesi istendi. Yazıda şunlar kaydedildi: “Müştekinin ifadesinde belirttiği tarihlerde, Tophane’de bulunan Çınaraltı Nargile Kafe’de veya Florya Yeşilköy’de bir kafede müştekiye veya herhangi bir şahsa yönelik olarak herhangi bir uygulamamızın olmadığı, Müşteki tarafından kullanılan ‘0543...’ numaralı telefona yönelik olarak ise şikayete konu dönemde ve sonrasında yetkili ve görevli mahkemelerden alınmış iletişimin tesbiti kararının bulunmadığı hususları belirlenmiştir. Yapılan inceleme neticesi derlenen bilgiler doğrultusunda müşteki Baransu tarafından beyan edildiği şekilde kişilerin huzur ve sükûnunu bozma eylemini gerçekleştirecek bir fiilin bulunmadığı, şikâyete konu müsteşarlık personelinin ise görevlerini yerine getirmede herhangi bir ihmal ve kusurlarının olmadığı anlaşıldığından; MİT İstanbul Bölge Başkanlığı Takip Memuru Mehmet Uğur Genç ve Çiğdem Çerioğlu hakkında soruşturma izni verilmemesinin uygun olacağı değerlendirilmektedir.”

Başbakanlık, Bakırköy Başsavcılığı’na gönderdiği yazıda, “12 Haziran 2012 tarihli ve 916 sayılı ‘Başbakan Olur’u ile ilgili MİT personeli hakkında soruşturma izni verilmemiş olup, bahse konu ‘Olur’ ilişikte sunulmuştur” yanıtını verdi.