Eyyüp BURUN/GAZİANTEP, (DHA)- GAZİANTEP\'te, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) tarafından 15 Temmuz 2016\'da yapılan darbe girişimine yönelik soruşturma kapsamında, aralarında 5\'inci Zırhlı Tugay eski komutanı Murat Soysal\'ın da bulunduğu 30\'u tutuklu, 42 sanık ilk kez hakim karşısına çıktı. Eski tuğgeneral Soysal, savunmasında darbe girişimini gece geç saatlerde öğrendiğini ve tugaydan hiçbir asker ve zırhlı aracın çıkmaması yönünde emir verdiğini söyledi.FETÖ/PDY tarafından 15 Temmuz 2016\'da yapılan darbe girişimine yönelik soruşturma kapsamında, Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede; darbe girişimi gecesi \'sıkıyönetim\' emrinin geldiği, bu sırada, dönemin tugay komutanı Murat Soysal\'ın il dışında olduğu ve dönemin kurmay başkanı tutuklu sanık Hakan Çınar\'ın tüm personeli mesaiye çağırdığı belirtildi. İddianamede; aynı gece birlik komutanlarıyla toplantı yapıldığı ve şehrin haritası açılarak valilik, belediyeler, havalimanı, askeri lojmanlar ve kritik kavşaklarda tank ve piyade tabur komutanlığı personelinin görevlendirildiği kaydedildi. Kobra tipi helikopter, 8 tank, 6 askeri araç, 5\'i otobüs olmak üzere 6 sivil araç ve mayına dayanıklı askeri aracın mühimmatıyla darbe için hazırlandığı bildirilen iddianamede, ayrıca askerlerin kamuflajlı şekilde hazır bekletildiği ve 3 bin ekmek ile yemek hazırlandığı belirtildi.Davanın bugün yapılan ilk duruşmasına, sanıkların kimlik tespitinin ardından başlandı. Sanık savunmalarının alındığı davaya, Türkiye Büyük Millet Meclisi, Başbakanlık ve Gaziantep Barosu avukatlarının katılma talebi kabul edildi. Gaziantep Cumhuriyet Başsavcısı Musa Çatal ise davaya, duruşma savcısı olarak katıldı. Mahkeme heyeti ilk olarak Murat Soysal\'ın savunmasını aldı.Sanık Soysal, darbe girişiminin olduğu gün, Gaziantep, Kilis ve Hatay\'daki devir teslim törenlerine katıldığını söyledi. Son olarak Kilis\'te Gülbaba bölgesinde emniyet sistemini kontrol etmek isteğini ve gece de burada kalmayı planladığını anlatan Soysal, gece saat 22.30\'da harekât merkezinden bir subayın kendisini arayarak, İstanbul Boğaz Köprüsü\'nde askerler olduğunu söylediğini kaydetti. Soysal, şöyle dedi:\"Gülbaba Hudut Taburu\'nda televizyonda Boğaz Köprüsü\'nün kapatıldığını gördüm. DEAŞ saldırısını olabileceğini düşündüm. Dönemin İskenderun Tugay Komutanı Hasan Polat kişiye özel mesaj gelecek demişti. Kişiye özel mesajın da bu konuda geleceğini düşündüm. 23.00\'te harekât merkezi subayı Alpaslan beni aradı, \'sıkıyönetim\' emri geldiğini söyledi. \'Hayır olsun inşallah\' diye tepki gösterdim. Bana Gaziantep ve Kilis\'ten sorumlu sıkıyönetim komutanı olduğumu söyledi. Ben de \'Kilis\'te mi var?\' dedim. İki ili de bana verdiklerine göre büyük bir DEAŞ saldırısı olacağını düşündüm ve o bölgeye hareket ettim. Bulunduğum bölge dağlık olduğu için telefon çekmiyordu. 22.55\'te Gülbaba\'dan ayrıldım. Saat 23.10 civarı kurmay başkanı aradı ve mesajın geldiğini söyledi. Mesajın içeriğini bilmediğim için \'Herhangi bir şey yapmayın, güvenlik tedbirini artırın, ben geliyorum, gelince bakarız\' dedim.\"Mahkeme Başkanı Melik Durmaz\'ın, \"Sıkıyönetim komutanı olduğunuzu okuyorlar, içeriği okumamışlar mı?\' sorusuna ise Soysal, \"İçeriğini ayrıntılı olarak anlamamışlardı, söylememişlerdi. O esnada ilk şokta ne olduğunu anlayamadım, aklıma gelmedi\" diye cevap verdi.Daha sonra Adana Tümen Komutanı Osman Erbaş ile görüştüğünü ve Erbaş\'tan güvenlik tedbirlerinin artırılması yönünde gelen mesajı dikkate almaması talimatı geldiğini ifade eden Soysal, şöyle devam etti:\"Daha sonra Kahramanmaraş komutan yardımcısı Uzay Şahin aradı. Sıkıyönetim ilan edildiğini, kendisinin Kahramanmaraş komutanı olduğunu söyledi. Kendisinin birliklerinin bir kısmının hudutta görevli olduğunu söyleyerek benden zırhlı birlik talebinde bulundu. Ben de böyle bir şeyin mümkün olmayacağını söyledim. Daha sonra Gaziantep jandarma alay komutanıyla görüştüğünü, girişim olabileceğini ve benim de sıkıyönetim komutanı olduğumu söyledi. Ben de garnizon komutanı olduğumu söyledim. Sıkıyönetim komutanı değilim demek için bunu söyledim. Kendisi bir kısım gruplar tarafından darbe girişimi olabileceğini ve dışarıda olduğunu söyledi. Ben de kışlaya gidip bakmasını rica ettim. Gaziantep Valisi ile 23.30\'da görüştüm, \'Paşam ne oluyor?\' diye sordu. Ben de herhangi bir bilgi edinemediğimi, kışlaya gider gitmez arayacağımı söyledim. Daha sonra konuşmalarla ilgili hakkımda tutanak tutulmuş. Bu tutanağı kabul etmiyorum. Uzay Şahin\'in söylediklerini benim söylediğim gibi algılamış, karıştırmış. Ben görüşmelerimde hiçbir kimseye \'sıkıyönetim komutanıyım\' demedim. Buna en iyi şahidim korumam ve şoförümdür.\"Darbe gecesi MİT Bölge Başkanı ile görüştüğünü ve kendisine darbe girişimi ile ilgili bilgi verilmediğini ileri süren Murat Soysal, \"23.45 saatinde MİT bölge başkanıyla görüştüm. Kendisine o akşam 00.00\'da ÖSO\'ya göndereceğimiz 26 TIR yardımı gönderip göndermeyeceğini sordum, o da \'Gönderin\' dedi. Bana kalkışma ile ilgili bir şey söylemedi\" diye konuştu.İddianamede, darbenin Başbakan Binali Yıldırım\'a karşı yapıldığı yönünde sözlerinin yazılı olduğunu ancak kendisinin böyle bir şey demediğini savunan Murat Soysal, şunları söyledi:\"Saat 23.50 gibi Osman Erbaş ile görüştüm. Birlikten araç çıkmamasını emretti ve ben de kurmay başkanına ilettim. Ancak tutanak tutulmuş, sıkıyönetim komutanı olduğumu söylemedim, \'darbe Başbakan\'a yapılıyor\' dediğimi kabul etmiyorum. 00.45\'te akaryakıt istasyonuna girdim, o sırada hain bir grubun kalkışması olduğunu kesin olarak anladım. Daha sonra kışlaya döndüm. Burada harekât merkezinde beni bekleyen personele, milletimizin yanında olduğumuzu, birlikten dışarı herhangi bir çıkış olmayacağını ilettim. Saat 01.15\'te valimizi aradım, ona da bizim birliğimizden dışarıya çıkış olmayacağını, kendisinin bir emri varsa yerine getireceğimizi söyledim. O da hiçbir şekilde dışarı araç çıkmadığı için mutluluklarını iletti. O saate kadar tugayda neler olduğunu iddianamede öğrendim. Tunceli komando taburu, hudut hattı hazır kıtası olduğu için gönderilmişti. Bunların 6 aracını bulundukları yerden ileride olması dışında başka bir hazırlık görmedim. Sıkıyönetim emrini cezaevindeyken okudum. Kesinlikle ilk öğrendiğim andan itibaren, bizim birliğimizin vatandaşa silah çevirmeyeceği kafamda yer etmiştir, kim ne söylerse söylesin, buna komutanlar dahildir.\"FOTOĞRAFLI