Gazi Mahallesi’nde 14 Nisan 2017 günü, polisin ateş açtığı araçtaki Barış Kerem (17) ve Oğuzhan Erkul’un (17) yaşamını yitirmesine, 3 gencin de yaralanmasına ilişkin 4 polis memurunun yargılandığı davanın dün görülen 4. celsesinde tanık polisler dinlendi. Olaya sırasında iki farklı tutanak tutulmasına ilişkin tanık polislerden birinin verdiği ifadeyi, diğer tanık polislerin tekrar etmesi üzerine mahkeme başkanı, “Sözleşip mi geldiniz? Hepiniz kelime kelime aynı konuşuyorsunuz” dedi.
Cumhuriyet'ten Seyhan Avşar'ın haberine İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya Barış Kerem ve Oğuzhan Erkul’un aileleri ve avukatları katıldı. Duruşmaya saatler kala duruşma salonunun etrafı polis tarafından abluka altına alındı. Mahkeme başkanının talimatıyla salona davanın tarafı avukatlar dışında, milletvekili danışmanları ve gazeteciler alınmadı. Duruşmayı izleyen ailelerin, ‘biz çıkalım, basın duruşmayı izlesin’ talebi de reddedildi.
Duruşmada ilk olarak beyanda bulunan T. A., “Amirimiz Z.S’nin ihbar aldığını söylemesi üzerine Birlikte Kent Ormanı’na gittik. Yüzleri maskeli, uzun namlulu silahlara sahip kişilerin orman içerisinde bulundukları teyit edildi” dedi.
Araçları aradıklarını söyleyen tanık T.A, “Davaya konu olan siyah araç hızla yanımdan geçti. Geçerken ön yolcu koltuğunun altında uzun namlulu silaha benzer bir cisim gördüm. Memurların dur ihtarında bulunduğunu, ardından silah diye bağırdığını duydum. Polislere yönelik silahlı bir saldırı olmadı” dedi. “Olay saatinde hava durumu nasıldı?” sorusuna ise “Sokak lambaları vardı. Görüş açık vaziyetteydi” diyerek yanıt verdi.
Tanık polis İ.Ö. de ortamın aydınlık olduğunu, araçtaki kişiler tarafından kendilerine herhangi bir saldırı da bulunulmadığını, silah görmediğini kaydetti. Ara kararını açıklayan mahkeme Emniyet Müdürlüğü’ne yazı yazılarak olay tarihinde görevli polislere ait silahların incelenerek, dosyanın Adli Tıp Kurumu’na (ATK) gönderilmesine ve maktullere yönelik atışların mesafesinin tespit edilmesine karar vererek davayı erteledi.