Kamuoyunda “İzmir’in Çernobil’i” diye anılan Gaziemir’deki radyasyonlu atık kirliliği 14 yıldır temizlenemiyor. Radyoaktif kirliliğe sebep olan fabrikanın lisans yenileme başvurularında Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) belgesi aranmadığı gibi, atıkların ayrıştırılması ve bölgenin temizlenmesi için bir dönem uygulanan proje de ÇED kapsamı dışında tutuldu. Ancak tüm bu süre zarfında atıkların bulunduğu bölgede hiçbir tedbir alınmadı ve günlük hayat devam etti. Halen bertaraf edilemeyen atıklar insan sağlığı açısından hayatî risk oluşturmaya devam ediyor.
Gaziemir’in Emrez mahallesinde 1969’dan bu yana hurda akümülatör ve çeşitli parçaları külçe kurşun elde etmek için işleyen Aslan Avcı Döküm Sanayi, radyoaktif atıkları bahçesine gömdüğü ortaya çıkınca 2010’da faaliyetine son vermişti. O günden beri arazi üzerinde tartışmalar, pazarlıklar ve hukukî ihtilaflar sürüyor. Bu süreçten etkilenenler arasında radyoaktif ve tehlikeli atıkların bulunduğu eski geri dönüşüm ve kurşun fabrikasının bitişiğindeki arsanın sahipleri de bulunuyor.
Emekli motor ustası olan 86 yaşındaki Mehmet Özoğuzlar, Türkiye Enerji, Nükleer ve Maden Araştırma Kurumu’nun (TAEK) fabrikadaki atıklar yüzünden 2013 yılında kardeşleriyle ortak sahibi olduğu arsanın parsellerine şerh koyduğunu söylüyor.
“Kendi yerimize ne inşaat yapabiliyoruz ne de mülkümüzü devredebiliyoruz. Burada hem sağlığımız risk altında hem de varlık içinde yokluk çekiyoruz,” diyen Özoğuzlar Aslan Kurşun San. ve Tic. A.Ş’nin hikâyesinin en eski tanıklarından biri. Oğuzlar, olayı "'Fabrikanın sahiplerine 'Burayı temizleyin, biz de yerimizi değerlendirelim’ dedik. Altı ayda tertemiz yapacaklarını söylediler. Ama her şey sözde kaldı. Sonunda mahkemelik olduk,” diye anlattı.
Bir zamanlar Aslan Avcı Döküm Sanayi fabrikasının bulunduğu metruk arazi