Hakan Özyıldız*
Sanırım bütçe hazırlıkları sonuna yaklaşmıştır. Eğer eski yöntemler devam ediyorsa, önce kurum ve kuruluşlardan harcama talepleri toplanmıştır. Strateji ve Bütçe Başkanlığı bu talepleri bir araya getirdikten sonra, gelirleri tahmin edecektir. Tahmini bütçe açığı da Hazine tarafından finanse edilecek.
Eğer devam ediyorsa (!), bu bana göre yanlış bir yöntem. Mali disipline de aykırı. Mali disiplini esas alan bütçe hazırlığında önce gelirleri belirlenir. Ardından kamu borç idaresine, bir yıl içinde ne kadar ek borçlanma yapabileceği sorulur. Onun verdiği rakam gelirlere eklenir ve toplam harcamalar belirlenir. Böylelikle kamu borç idaresi para piyasalarında baskı yaratmadan borçlanma yapar. Ekonomide faiz baskısı olmaz. Özel sektörün yatırımlarının, yeni istihdamın önü açılır. Dikkat ettiyseniz böylesi bir bütçe hazırlama prosedürü, kamu borç idaresinin bağımsızlığını gerektirir. Bizdeki örneğin bununla bir ilgisi yok.
O zaman biz de hayalleri bırakıp, gerçeklere dönelim.
Gelecek yıl bütçesinde gelirleri tahmin etmek, önceki yıllara göre biraz daha zorlaşıyor.
Nedenini özetle açıklamaya çalışayım.
Eğeryeni bir kanun, uygulama gibi şeyler yoksa, sonraki yılın gelirleri, hazırlığın yapıldığı yılın gelirleri esas alınarak tahmin edilir. Çok basitleştirirsek, gelir kalemleri, çoğunlukla, önceki yılın büyüklüklerinin, tahmini enflasyon ile ekonomik büyüme rakamı ile büyütülmesi yoluyla hesaplanır.
Diğer bir anlatımla hazırlığın yapıldığı yılın gelirleri, sonraki yılın tahminleri için hayati önem taşır.
O zaman gelin bu yılın Ocak-Temmuz dönemi verilerindeki bir gelişmeye yakından bakalım. Aşağıdaki tabloHazine’nin yayımladığı faiz dışı denge (FDD) verilerini içeriyor. Program tanımlı (IMF) FDD verileri, özelleştirme, bedelli askerlik, vergi afları, TCMB ve kamu bankaları temettü gelirleri gibi bir defalık gelirleri kapsamıyor.
Görüldüğü gibi Ocak-Temmuz döneminde Program tanımlı FDD 29 milyar lira açık vermiş. Rakam geçen yıldan daha kötü.Önceki yıllarda fazla veren FDD, son iki yılda açık vermiş. Açık bu yıl daha da büyümüş.
Tablo bize bütçe gelirlerinin “bir defalık gelirlere” olan bağımlılığını gösteriyor. Mali disiplinin ne kadar sürdürülebilir olduğunu bu rakamalar bakarak anlamak mümkün.
Evet bütçe, bu yıl şimdilik, beklendiği kadar açık vermiyor. Ama gelirlerin içinde “bir defalık gelirler” önemli bir yer tutuyor. Daha önemlisi, 2019 bütçesinde bu yılın verilerine dayalı bir gelir tahmini yapılırken “bir defalık gelirleri” çıkararak tahmin yapılacak. Eğer böyle yapılmazsa, gelecek yılın bütçe gelir rakamları olabileceğinden büyük tahmin edilmiş olacak.Buna dayalı harcama, açık ve bütçe finansmanı tahminleri de çok gerçekçi olmayacak.
Bunlara ek olarak, gelecek yılın ilk üç ayındaki seçimler nedeniyle harcama baskısı da beklenenden fazla olursa, o zaman 2019 bütçesi ve mali disiplin beklentisi piyasalarda istenen olumlu etkiyi yaratmayacaktır. Böylesi bir gelime, bugünlerde artan kırılganlıkların etkisinin gelecek yıl biraz daha büyümesine yol açabilir.
Dolayısıyla, akaryakıttan ÖTV almayarak, bazı kamu alacaklarını af ederek, bazılarını öteleyerek, bazı kesimlere ek ödeme yaparak mali disiplini hedefleyen bir bütçe istenen sonucu yaratmayabilir.
Zorluklar, bilgi ve istek olursa aşılamayacak şeyler değildir.