Mahfi Eğilmez: Gelir dağılımında düzelme yok, bozulma var

Mahfi Eğilmez: Gelir dağılımında düzelme yok, bozulma var

 

Mahfi Eğilmez

 

Gelir Dağılımı Eşitliği Nasıl Ölçülüyor? Gini katsayısı ve Lorenz eğrisi

Gelir dağılımı eşitliğini ölçmek için kullanılan araçlar içinde en yaygın kullanılanı Gini katsayısıdır. Bir kare çizerek soldaki dikey eksene yüzde 10 ya da 20’lik bölümler halinde GSYH’dan alınan payları, alttaki yatay eksene de yine yüzde 20’lik paylar halinde nüfusu yerleştirelim. Her bir yüzde 20’lik nüfus payının gelirden ne kadar pay aldığını bu eksenlerin arasında kalan alanda işaretlersek karşımıza bir eğri çıkar. Buna Lorenz Eğrisi adını veriyoruz. Şimdi de soldan sağa doğru karenin köşegen çizgisini çizelim. Buna da mutlak eşitlik çizgisi diyoruz. Yani bütün işaretlerimiz bu çizginin üzerine gelirse o toplumda gelir dağılımı eşittir. Lorenz eğrisi mutlak eşitlik çizgisinden ne kadar uzaklaşıyorsa gelir dağılımı o kadar bozuluyor demektir. Aşağıdaki şekilde hayali bir ülke için çizilmiş Lorenz eğrisi yer alıyor. Lorenz eğrisi ile mutlak eşitlik çizgisi arasında kalan alanın büyüklüğünü (şekilde A alanı) mutlak eşitlik çizgisinin altında kalan alanın tamamına (şekilde A + B alanı) bölersek karşımıza bir oran çıkar. Buna Gini Katsayısı diyoruz. Eğer gelir dağılımı tam anlamıyla eşitse, yani bütün değerler mutlak eşitlik çizgisi üzerindeyse o zaman Gini katsayısı sıfır çıkacak demektir. Gini katsayısı sıfır ile bir arasında değişen bir katsayıdır ve sıfıra yaklaştıkça gelir dağılımı eşitliğinin, bire yaklaştıkça gelir dağılımı eşitsizliğinin arttığını gösterir.

\

Türkiye’de gelir dağılımı

Türkiye’de gelir dağılımı araştırmalarını TÜİK yapmaktadır. 2001 krizinden hemen sonraki yılda 0.44 gibi bir düzeyde olan Gini katsayısı, izleyen yıllarda düzelme eğilimine girmiş 2003’de 0,42, 2004’de 0,40’a inmiş ve 2005’de 0.38 ile düzelmenin doruk noktasına çıkmış görünüyor. Eğer Türkiye bu eğilimi sürdürebilseydi gelir dağılımı bozukluğunu düzeltme yolunda ilerliyor olacaktı. Ne var ki 2006 yılında yeniden 0.43’e çıkan Gini katsayısı 2007 ve 2008 yıllarında 0.41 oranında kalmış. Bu gelişim bize krizin yarattığı bir gelir dağılımı iyileşmesi yaşandığını işaret ediyor. Yani 2002 ile 2005 arasında yaşanan gelir dağılımı düzelmesinin krizin getirdiği törpülemelerden kaynaklandığı anlaşılıyor. Çünkü krizler yüksek gelir gruplarını daha fazla etkiliyor ve daha fazla törpülüyor. Krizin etkisi ortadan kalkmaya başladığında ise gelir dağılımı bozukluğu yeniden ortaya çıkmaya yöneliyor. 2001 krizi kadar etkili olmasa da küresel krizin etkisiyle 2009 ve sonrasında Gini katsayısında benzer düzelmeler ortaya çıkmış bulunuyor. 2009 yılında 0,415’de kalan katsayı 2010 yılında 0,402’ye gerilemiş, 2011 yılında 0,404 olarak gerçekleşmiş durumda.

Türkiye’nin 2011 yılına ilişkin Lorenz eğrisi aşağıdaki grafikte, sıralı yüzde 20'lik gruplar ve gelirden aldıkları paylar da aşağıdaki tabloda gösterilmektedir (Grafik ve tablo TÜİK sitesinden alınmıştır.)   

\

\  

Bunu basitleştirerek anlatmaya çalışayım. Türkiye’nin 100 kişilik ve yılda 100 TL geliri olan bir köy olduğunu düşünelim. Bu 100 kişilik köyün en düşük gelirli 20 kişisi 100 TL’lik gelirden toplam 5,8 TL pay almaktadır. Yani bu grubun kişi başına ortalama geliri 29 kuruştur. Bir üst gelir grubunu oluşturan 20 kişinin toplam geliri 10,6 TL’dir. Bu 20 kişinin kişi başına yıllık ortalama geliri 51 kuruştur. Üçüncü grubu oluşturan 20 kişinin toplam payı 15,2 TL’dir. Bu gruptaki kişi başına yıllık gelir 76 kuruştur. Dördüncü grubun toplam geliri 21,7 TL’dir. Bu grupta kişi başına yıllık ortalama gelir 1,09 TL’dir. Gelirden en yüksek payı alan son 20 kişinin toplam geliri 46,7 TL’dir. Bu en zengin grupta kişi naşına yıllık ortalama gelir 2,34 TL’dir. Buna göre en düşük yıllık ortalama gelir ile en yüksek yıllık ortalama gelir arasında 8 kat fark bulunmaktadır.

Dünyada durum

Dünya ülkeleri üzerinde yapılan gelir dağılımı araştırmaları Gini katsayısının 0.25 ile 0.50 arasında yaygınlaştığını gösteriyor. İsveç, Norveç gibi sosyal demokrasi rejimi uygulayan Kuzey ülkelerinde Gini katsayısı 0,25 – 0,30 gibi oranlarda çıkıyor. Eski sosyalist ülkelerin çoğunda da buna benzer düşük Gini katsayıları söz konusu. Almanya, gelişmiş ekonomiler arasında 0,28’lik oranla gelir dağılımının en iyi olduğu ülke. İngiltere’de oran 0,34. ABD’de gelir dağılımı eşitsizliği Türkiye’deki gibi 0,41 düzeyinde. Türkiye’nin de üyesi olduğu OECD ülkeleri arasında en kötü Gini katsayısına sahip üç ülke şunlar: (1) Türkiye 0,40, (2) Meksika 0,48 ve (3) Şili 0,50.

Gelir dağılımının arka yüzü

TÜİK’in 2011 yılına ilişkin gelir dağılımı araştırmasının ortaya koyduğu bazı önemli saptamalar da şöyle: (1) Ortalama yıllık hanehalkı geliri 24,343 TL. (2) Yıllık gelirin dağılımında en yüksek pay yüzde 45 ile maaş ve ücret gelirlerine ait. (3) Nüfusun yaklaşık yüzde 60’ı kendilerine ait konutlarda oturuyor. (4) Nüfusun yüzde 16’dan biraz fazlası yoksulluk sınırının altında yaşıyor. (5) Nüfusun yüzde 62’sinin taksitli ödemesi ve borcu, yüzde 26’dan biraz fazlasının ise çok ağır borç yükü bulunuyor. (6) Nüfusun yüzde 87’ye yakını “evden uzakta bir haftalık tatili”, yüzde 68’e yakını “beklenmedik giderleri”, yüzde 80’in biraz yüzde 80’in biraz üzerindeki bölümü de “yıpranmış ve eskimiş mobilyalarını yenileme ihtiyacını karşılayamadığını” ifade ediyor.   

 

Mahfi Eğilmez'in bu yazısı www.mahfiegilmez.com sitesinden alınmıştır.