Gemiler neden Panama bandırasını taşıyor?
Panama, coğrafi konumu itibariyle dünya ticareti için hayati öneme sahip bir bölgede yer alıyor. Panama kanalı Atlantik ve Pasifik okyanuslarını birbirine bağlayan en önemli nokta olarak kabul ediliyor.
BBC Türkçe'nin haberine göre, Panama kanalı yüzyıllardır gemilerlere güvenli ve kestirme bir güzergah imkanı verdi ve çok daha tehlikeli ve uzun bir yol olan Boynuz Burnu'na kadar gitmemelerini sağladı.
Modern dünyanın 7 harikasından birisi olarak görülen Panama kanalı 77 kilometre uzunluğunda ve büyük bir mühendislik başarısı olarak kabul ediliyor.
Her yıl kanaldan geçen 14 bin civarı geminin büyük kısmı da Panama'nın bandırasını taşıyor. Panama'nın gerçekten kendisine ait çok küçük bir ticaret filosu var. Ülkede sadece birkaç şirket denizcilik alanında faaliyet gösteriyor.
Panama bandırasının avantajları
Panama bandıralı gemilerin büyük kısmının sahipleri ise yabancılar.
Bunun birçok avantajı var. Kanalı kullanan Panama bandıralı gemiler geçiş için daha kolay kayıt yaptırabiliyor ve kendi ülkelerindeki yüksek gelir vergilerini ödemek zorunda kalmıyor.
Panama bandırasıyla denizlerde dolaşan yaklaşık 8 bin 600 gemi var. ABD bandıralı gemilerin sayısı 3 bin 400 iken, Çin'de bu sayı 3 bin 700.
Uluslararası hukuka göre, seyir halindeki her bir ticaret gemisi bayrağını taşıdığı ülkeye kayıtlı olarak kabul ediliyor.
Alkol yasağıyla başladı
Panama bandırasının yabancılar tarafından tercih edilmeye başlanması ise, 1920'li yıllara uzanıyor.
O dönemlerde ABD'li iki işadamı, gemilerinde alkol servisi yapmak istiyor fakat ABD'deki alkol yasakları buna izin vermiyor.
Bunun üzerine girişimciler de, gemilerini Panama'da kaydettirip Panama bandıralarıyla yolcu taşımaya başlıyor.
Ardından işverenler birçok talebi olan ABD'li mürettebatı işe almak yerine ucuz işgücü sağlama hedefiyle Panama bandıralarını tercih etti.
İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra dünya ticaretinin daha entegre hale gelmeye başlamasıyla birlikte uluslararası sularda yüzen Panama bandıralı gemilerin sayısı da arttı.
Panama'nın 'esnek denizcilik yasaları' politikasını daha sonra başka küçük ülkeler de takip etti.