Beşerler Denizcilik şirketi 3 ay önce iflas etti. Sahibi olduğu Müezzinoğlu kuru yük gemisi, içindeki 14 mürettebatıyla birlikte bir Afrika ülkesi olan Angola’nın Luanda Limanı’nda mahsur kaldı.
Türk konsolosluğunun devreye girmesiyle kumanya ve yakıt temin edildi. Bu süreçte 4 mürettebat kendi imkanlarıyla Türkiye’ye uçakla döndü. 50 günlük bekleyiş sonrası gemi en yakın Avrupa limanı olan Madrid’e doğru yola çıktı. 17 günlük yolculuk sırasında ikinci makinisti elektrik çarptı ve yaralandı. Kanarya Adaları açıklarına gelen gemi, İspanyol yetkililerce acentası olmadığı için 12 mil karasuları açıklarında bekletiliyor. Geminin kaptanı Orhan Kurt, Türk yetkililerden yardım isteyerek, "Biz milli servetimiz olan gemi oralarda kalmasın diye çok çile çektik. Artık bu çileye bir son verilsin. Türk Dışişleri’nden yardım bekliyoruz" dedi.
İstanbul merkezli Beşerler Denizcilik A.Ş.’ye ait 2 bin 408 grostonluk Türk bandıralı kuru yük gemisinin Kaptanı Orhan Kurt yaşadıklarını şöyle anlattı:"Yükümüzle birlikte yola çıktık. İflas edince 26 Haziran 2012’de işletmeyle bağlantımızı tamamen kaybettik. Yaklaşık üç aydır yakıt, kumanya, su ve maaş desteği alamadan yaşamaya çalışıyoruz. Yükümüzü bıraktığımız Angola’nın Luanda Limanı’nda yakıtımız tükendiği için 50 gün mahsur kaldık. Uzun süre denizden tuttuğumuz balıkları yiyerek hayatta kaldık. Oradaki Türk konsolosluğunun yardımıyla kısıtlı miktarda kumanya ile geminin en yakın Avrupa limanı olan İspanya’nın Kanarya Adaları Las Palmas Limanı’na gidecek kadar hibe olarak yakıt temin edildi. 17 gün süren yolculuk sırasında geminin 2’inci Makinisti’ni elektrik çarptı. Doktor olmadığı için çıkan sol omzunu kendi imkanlarımızla yerine koyduk ama ağrılar içinde yatıyor. Bu durumu limana bildirdik. ‘Acil helikopter talebinde bulunursanız ücretini ödemeniz şartıyla yardımcı oluruz’ dediler. 4 gün önce Kanarya Adaları’nın güney karasularının dışına kadar gelebildik. Buradaki yetkililer acente olmadan gemiyi limana alamayacaklarını hatta 12 mil karasularının içine dahi alamayacaklarını söylediler. Bu nedenle gemi şu anda 12 ile 15 mil (20-25 kilometre) sahilden açık bir mevkide drift yapıyor yani sürükleniyor.
Kendi imkanlarıyla Türkiye’ye dönenlerin dışında kalan 10 personelimiz, milli servet olan gemiyi İstanbul’a getirmek için tüm zorluklara göğüs geriyor. Fakat gemide kumanya bitmek üzere. Biraz bakliyat, pirinç, makarna, hazır çorba ve 4-5 günlük su kaldı. Gemi, açık denizde olduğu için akıntıyla sürüklenmesini önleyebilmek için hareket çoğu zaman hareket halindeyiz. Bu şartlarda yakıtımız da bir haftaya kadar tükenecek. Personelimiz yaklaşık 6 aydır maaş alamadığı için kendilerinden para bekleyen aileleri bulundukları yerde personelimiz ise gemide perişan haldeler. Çoğu kredi kartlarının borçlarını ödeyemedikleri için bankalarla hacizlik oldu. Tüm bu olumsuzluklar içindeki personelimizin psikolojisi de bozuldu.
Türkiye’nin Madrid Büyükelçiliği’yle irtibata geçerek Türk Dışişleri’ni son durumumuz hakkında bilgilendirmelerini ve geminin limana yanaşmasını sağlamalarını talep ettik. Şu ana kadar bu konuda olumlu bir yanıt alamadık. Şu an uluslararası sularda, yakıtsız, kumanyasız, bozuk bir psikoloji ve tükenmek üzere olan umutlarımızla bekliyoruz."
Yolculuk sırasında elektrik çarması sonucu yaralanan ve doktor olmadığı için tedavi edilemeyen geminin 2’inci Makinisti Gürcan Özgöncü’nün nişanlısı Esin Karaca’nın İstanbul’daki endişeli bekleyişi sürüyor. Nişanlısının uzun süredir açık denizlerde olduğunu söyleyen Karaca "Şu anda İspanya’nın 12 mil açıklarında bekliyorlarmış. Son yaptığım konuşmada kumanyalarının azaldığını ve mazotun da bitme noktasında olduğunu söyledi. Ben burada elimden geldiği kadar yetkililere ulaşmaya çalıştım. Ama hala bir yardım eli uzanmadı. Nişanlımın sağlık durumu kötü olduğu için bir an önce yardım götürülmeli" dedi
PERSONEL LİSTESİ
Orhan Kurt (Kaptan), Mutlu Gölbaşı (2’inci Kaptan), Selahattin Başoğul (3’üncü Kaptan), Fethi Çakal (Baş Makinist), Gürcan Özgüncü (2’inci Makinist), Ali Bulut (3’üncü Makinist), Murat Yılmaz (Gv. Reisi), Murat Özden (Usta Gemici), Nurettin Yörükoğlu (Usta Gemici), Namık Kemal Bebek (Kamarot)