Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi, GENAR Araştırma Şirketi'nin partilerin oylarını ne kadarını koruduğunu belirlemek üzere yaptığı araştırması hakkında yazdı. Selvi, yapılan araştırmaya göre Meral Akşener liderliğinde kurulan İyi Parti'nin diğer partiler üzerindeki etkileri olduğunu belirterek partilerin ne kadar oy oranlarını koruduğu ilgili "Partilerin kendi oylarını koruma oranları ise çarpıcı sonuçlar veriyor. AK Parti yüzde 97.5 oranında kendi oyunu koruyor. CHP yüzde 97 oranında kendi oyunu koruyor. HDP yüzde 98 oranında kendi oyunu koruyor. Burada bir tek MHP’de farklı bir durum söz konusu. MHP yüzde 85-86 oranında kendi oyunu koruyor" dedi.
Abdulkadir Selvi'nin "Partiler seçmenlerinin yüzde kaçına sahip" başlığıyla yayımlanan (7 Kasım 2017) yazısı şöyle:
Türkiye’nin önemli araştırma kuruluşlarından GENAR, partilerin oyunun ne kadarını koruduğunu belirlemek üzere bir araştırma yaptı.
16 Nisan referandumundan sonra bu araştırmanın yapılması önemliydi. Çünkü AK Parti seçmeninin yüzde 10’u, oy vermeye gitmedi. Ama bir seçim olsa aynı seçmen AK Parti’ye oy verecek mi, vermeyecek mi? Bunun tespit edilmesi gerekiyordu.
GENAR Başkanı İhsan Aktaş’la konuştum.
Oranları vereceğim ama ondan önce GENAR Başkanı’nın iki tespitini yansıtmak istiyorum.
1- Referandumda oy verme davranışları ile seçimlerde oy verme davranışı aynı değil. Siyasette birebir yansıtmıyor.
2- 16 Nisan’da AK Parti seçmeninin yüzde 10’u oy vermedi. Bu, yüzde 5 seçmene denk geliyor. Bu grubu araştırdığımızda; Atatürkçü, milliyetçi, muhafazakâr ve demokratlar. Ayrıca bunlar orta sınıfı temsil ediyor. AK Parti’ye istikrar için oy veriyorlar. Ülkede istikrar olsun, işler iyi gitsin diyen bir kesim. Ancak parlamenter sistemi de önemsiyorlar. Ülkenin parlamenter sistemle yönetilmesini istedikleri için referandumda oy vermediler.
Bu tespitler önemli. ANAR Genel Müdürü İbrahim Uslu ise bu kesimi kentli, eğitimli, gelir seviyesi yükselen, “beyaz yakalı muhafazakârlar” olarak nitelendirdi. İhsan Aktaş ise farklı bir profil çizdi. Ancak ben o tartışmaya girme düşüncesinde değilim. Çünkü bu tartışmayı ancak kamuoyu araştırmaları konusunda uzman olan isimler yapmalı. Ben daha çok sonuçla ilgiliyim. Peki bu kesim, seçim olduğunda AK Parti’ye oy verecek mi?
İhsan Aktaş, “Bunlar AK Parti’ye oy veriyorlar” diyor. Yapılacak ilk seçimde de AK Parti’ye oy verecekleri kanaatinde. O nedenle referandum sonuçlarına göre siyasi çıkış yapılamayacağı görüşünde.
Dikkat çekmek istediğim bir nokta var. AK Parti siyaset yaparken 1 Kasım’ı değil, 7 Haziran sonuçlarını esas almalı.
Partilerin kendi oylarını koruma oranları ise çarpıcı sonuçlar veriyor.
AK Parti yüzde 97.5 oranında kendi oyunu koruyor.
CHP yüzde 97 oranında kendi oyunu koruyor.
HDP yüzde 98 oranında kendi oyunu koruyor.
Burada bir tek MHP’de farklı bir durum söz konusu. MHP yüzde 85-86 oranında kendi oyunu koruyor.
1 Kasım seçimlerinden sonra yaşanan kopuşu dikkate aldığımızda MHP’deki oranın daha yüksek çıkması sürpriz olmazdı. Ama yüzde 85-86 oranı da önemli. Demek ki MHP yaşanan tartışmalar ve Meral Akşener hareketi nedeniyle seçmeninin yüzde 15’ini koruyamamış.
Dikkatinizi çekti mi bilmem ama Cumhurbaşkanı Erdoğan şu ana kadar Meral Akşener’i muhatap almadı. Bu bir stratejinin gereği; AK Parti Akşener’i gündemde tutmak istemiyor. Bu değerlendirmelerin bir köşesine Meral Akşener’i koyduğumun farkına varmışsınızdır. Elimde bir kamuoyu araştırması var. Ama Akşener’in partisinin kuruluşundan sonra yapılmadığı için, mevcut tabloyu tam yansıtmıyor. O nedenle paylaşmıyorum. Akşener’in, kararsız seçmenler ile MHP ve CHP’den kopanlarla bir dalga oluşturduğu anlaşılıyor. Akşener’in kaderini Akşener’in performansı belirleyecek. Siyasette Akşener etkisini 2019 seçimlerinde göreceğiz. Merkez parti hedefiyle yola çıkan Akşener, MHP muhalifi bir kadroyla ortaya çıktı. Topluma merkez parti olmak gibi bir görüntü veremedi. Kürt’ü ve Alevi’si olmayan merkez parti olabilir mi? Ayrıca yukarıda verdiğim sonuçlardan da anlaşılacağı üzere Erdoğan merkezde bir boşluk bırakmıyor. Akşener belli ki küçük bir dalga boyu oluşturacak ama Erdoğan’ın 2019’a damgasını vuracağı görülüyor.