Genç anne infazını bekliyor

Genç anne infazını bekliyor

T24 - Bitlis’in Adilcevaz İlçesi’nde zorla amcasının oğluyla evlendirilen ve 2 çocuk sahibi olan 27 yaşındaki D. T., şiddet gördüğü kocasına boşanma davası açınca, iddiaya göre aile meclisi hakkında ölüm kararı verdi. Tehditle çocuklarının velayetini verdiği kocası M. T. (32), boşanma davası sonuçlanmadan iş kazası geçirip öldü. İki çocuğu kocasının ailesinin yanında kalan D.T., bir yandan çocuklarını almak için, diğer yandan da hayatta kalmak için mücadele veriyor.Hürriyet'in haberine göre, Bitlis’in Adilcevaz İlçesi’nde yaşayan D.T., 14 yaşındayken amcasının oğlu M. T. ile rızası olmadan evlendirildi. Evlendikten sonra eşinin ailesinin evine yerleşen D. T. ile kayınvalidesi arasında bir süre sonda geçimsizlik başladı. Bunun üzerine M. T., zaman zaman şiddete maruz kalan eşini de yanına alarak köyden ayrılıp 9 yıl önce İstanbul’a yerleşti. Eşi kapı, pencere montaj işinde çalışırken, D.T de günlük temizlik işlerine gitti. Çift, bugün 9 yaşında olan Şilan ve 5 yaşında olan Yusuf adında 2 çocuk sahibi oldu. 

İddiaya göre M. T.’nin  ailesi köye geri dönmeleri isterken, D.T, İstanbul’da kalmak istedi. Bu nedenle çift arasında sık sık tartışmalar yaşanmaya başladı. D. T., eşinin zaman zaman kendisine şiddet uyguladığını ileri sürerek, geçen Haziran ayında evi terk edip boşanma davası açtı.

Çocukların velayetini zorla verdiBoşanma davası üzerine M. T., iddiaya göre eşini bıçakla tehdit ederek, iki çocuğunun velayetini kendisine vermesi istedi. Bunun üzerine anne korkup çocuklarının velayetini kocasına verdi. M. T. da çocuklarını alarak Adilcevaz’a götürüp burada anne ve babasının yanına bıraktı. D. T., çocuklarının götürülmesi üzerine Kartal Cumhuriyet Savcılığı’na başvurarak, tehdit altında velayeti vermek zorunda kaldığını belirterek, eşi hakkında suç duyurusunda bulundu.Aile meclisi ölüm kararı aldıD. T.’ın eşine boşanma davası açması üzerine eşinin ailesi ve amcaları iddiaya göre köyde aile meclisi kurup, genç kadının başka biriyle beraber olduğunu öne sürerek hakkında ölüm kararı aldı.  Aile bireyleri D. T.’ı öldürmesi için eşi M. T. ve küçük yaştaki erkek kardeşini görevlendirdi. Hakkında ölüm kararı alındığını yakın çevresinden öğrenen D. T., İstanbul’dan kaçarak gittiği İzmir’de, daha önceden tanıdığı bir ailenin yanına yerleşti. Bu sırada M. T. da eşinin İzmer’de olduğunu öğrenerek takip etmeye başladı. Kocası inşaattan düşüp öldüEşinin kendisini öldürmek için İzmir’e geldiğini öğrenen D. T., kentten kaçıp başka bir yere gitti. İzmir’de eşini ararken inşaatlarda çalışmaya başlayan M. T., geçen temmuz ayında inşaattan düşüp öldü. D. T., 13 Temmuz günü kendisini arayan bir kişinin, "Kocan öldü, sen de öleceksin, her yerde seni arıyoruz. Az kaldı seni bulacağız" dediğini söyledi. Aldığı telefon sonrası aileden gizli görüştüğü kişileri arayan D. T., eşinin gerçekten öldüğünü öğrenince çocuklarını almak için harekete geçti. D.T., "Eşimin ölmesi üzerine çocuklarımı almak için aileyi aradım Ama bana, ’çocukları unut mezara kadar bizde kalacak. Ensendeyiz. Seni bulduğumuz yerde kafana sıkıcağız’ diye tehdit ettiler" dedi.Çocuklarımla birlikte yaşamak istiyorumGenç kadın boşanma davası sonuçlanmadan eşinin ölmesi üzerine, velayetini verdiği çocuklarını almak için savcılıklara başvurdu. Hakkında ölüm kararı verildiğini de belirten D. T. şunları anlattı: "Savcılıklara hem çocuklarımı almak, hem de korunmam için başvurdum. Aile beni öldürmek için peşime adamlar gönderdi. Bununla da kalmayıp, çocuklarıma babasının ölüsünü gösterip, ’bakın babanızı annemiz öldürdü’ demişler. Çocuklarımı benden ayırmak istiyorlar. Ben çocuklarımla birlikte yaşamak istiyorum. Şimdi hem hayatta kalmak, hem de çocuklarıma kavuşmak için mücadele veriyorum." Anne - babası köyden sürülmüşBabası ve annesinin yaşanan olaylar sonrası köyden dövülerek gönderildiğini öne süren T., evlerinin de yakınları tarafından yıkıldığını söyledi. T.’nin başvurusu üzerine savcılık Adilcevaz Kaymakamlığı’na yazı yazarak çocukların alınmasını istedi. Ancak, köye giden jandarma ekipleri çocukları bulamadı.Çocuklarının kendisine verilmesi için Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’dan yardım isteyen T., "Benim hakkımda ölüm kararı çıkarıldığı için köye gidemiyorum. Devlet büyüklerimin yardım edip, çocuklarımı bana vermelerini istiyorum" dedi.