Genç Fenerbahçeliler grup başkanı Sefa Kalya, GFB Tekstil şirketine Aziz Yıldırım'ın görevlendirdiği avukatlar ve polis tarafından GFB tekstil şirketine baskın yapıldığını duyurdu.
Doğan Haber Ajansı'nın haberine göre, açıklama şu şekilde:
"2002 yılında kurulmuş ve faaliyet konusu ihracat olan GFB Tekstil şirketine, bu sabah itibari ile polis ve Sayın Aziz Yıldırım'ın görevlendirdiği avukatlar tarafından baskın yapılmıştır. İlgili yerde GFB ürünlerinin üretildiğine dair yalan ve iftiralar kullanılarak yapılan bu eylemin doğal neticesinde suç unsuru olarak değerlendirilebilecek hiçbir materyal bulunamamıştır.
Ürettiği ve ticaretini yapmakta olduğu ürünler arasında; GFB logolu, yazılı veya FB/Fenerium logolu, yazılı hiçbir ürünü bulunmayan bir şirket baskına uğramıştır. Zira; baskına konu olan iddia, bu ürünlerin üretiminin yapıldığıdır. Külliyen iftira olan bu iddianın sonucu ise malumdur: sıfıra sıfır elde var SIFIR!
Bağlı vergi daireleri ve SGK'ya, faaliyet göstermeye başladığı günden bu yana 1 (yazıyla bir) kuruş dahi borcu bulunmayan bir şirkete, yapılan bu baskının nihai amacının itibarsızlaştırma olduğu aleni bir şekilde görülmektedir. Lakin; kişisel ihtiraslar veya kin uğruna, 3. şahısların ekmek paralarıyla oynamak nasıl bir ruh halinin tezahürüdür! Bu eylemi uygulayabilmek veya idrak edebilmek, hiçbir sağlıklı beynin işi değildir. Uzun bir süredir, 3.şahıslar vasıtasıyla servis edilen tehditler ve imalı haberlerin bugün gelmiş olduğu nokta artık korku verici boyutlara ulaşmıştır.
GFB Tekstil'de çalışan onlarca personelin ve yapılan baskın sırasında işyerinde bulunan müşterilerin karşısında düşmüş olunan durum, sindirme politikasını aşmıştır. Bu şirket illegal hiçbir faaliyetin yapılmadığı Türkiye Cumhuriyeti Kanunları doğrultusunda idare edilen naçizane bir kurumdur.
Şirket çalışanlarının bakmakla yükümlü olduğu eşi, çocuğu, anası, babası vb. yakınlarının kursağından gecen lokmaya göz dikenlerin kendileriyle vicdan muhasebesi yapmalarını temenni ederiz. Fenerbahçe Futbol Takımımızın 3 kulvarda birden dolu dizgin gittiği bu zamanda, saldırıların ve tehditlerin önlenemez yükselişinin açıklaması, kişisel ihtirastan öteye gidemez. Sayın Aziz Yıldırım'ın uğradığı haksızlıklar karşısında dilinden düşürmediği cümlelere tezat olarak takınmış olduğu bu tavırlar ve bu tavırların haricinde çok güvendiği insanlar vasıtasıyla dolaylı yollardan yapmış olduğu tehditler, bıçağı kemiğe dayandırmıştır. İnsan olmadan, taraftar olunmaz. Bir insanin, başka bir insanin ekmeğine mani olması hazmedilemez. Bu andan itibaren, söz konusu tehditler ve göz dağları ile alakalı olarak gerekli mercilere başvuruda bulunulacağını tüm Kamuoyu'na duyururuz. Korkmadan yaşayanlar bir gün ölür, korkanlar her gün ölür."